ÖDEŞME

Gerçek

Nefes aldığımız her an ciğerlerimize batan acı gerçeklerin yaratığı hislerin kasirgaya cevirilisine şahitlik ediyoruz. Her an her gün başka bedeller ödemek zorunda kalışimizin zorluğu altında eziliyoruz .Başka hayatlara özenip farklı hayatım olsa nasıl olur di diye merak edip duruyoruz ve bunları yaparken kendimizin başrol olduğu hikayede seyirci koltuğuna oturup gözümüzün önün de hayatımızın ,çöküşünü bir film gibi izliyoruz .peki benim hayatım .... Ne yapmam lazım?  aslında olucak olan belli ama bir düzen varken hepsini baştan yıkmak kolay değil ,kafam çok karışık ve ne yapmam gerektiğini zerre bilmiyorum .

Yine sabah dusuncelerimin ağırlığıyla uyandım .kimin doğruları ,kiminin yanlışlarına çakışacak ve bunun altındaki bilinmezlige doğru giden yolda rölumuzun bize düşün görevini  doğruluğunu teyit etmeksizin üstlenerek  aradan çekilip  .Ve sonra ortalığın birbirine karıştigini izlemek zorunda kalicagiz malesef çünkü mutlak bir doğru yoktur hayatta, çıkarlar söz konusuyken  .

Dinlenme odasında sabah nehirin (diğer ev arkadaşim)in yaptığı pogacalari çayla birlikte yiyorduk .
Arda ile filizin her zaman ki gibi atismalarina şahitlik ediyordum. Normalde olsa ben de onlara takilirdim ama şuanda aklım başka yerlerdeydi resemen kendi dusuncelerimle boguluyordum .Ben düşüncelerle boğuşurken filizin elinin gözümün önünde sallamasını farketmem zamanımı almıştı .

"Ne oldu ? İki gündür bir değişiksin "
Filizin konuşmasıyla arda nin da odaklandığı nokta ben olmuştum . Normalde filizden bir şey saklamazdim ama onu karıştırmak istemiyordum bu işe , belki beni düşüncelerimden vazgeçirir diye ki şansım varken bununasla istemem  .

"Yok iyim ben ,sadece yorgunum biraz "
İyi falan değildim .Öyle bir alışkanlık olmuş ki dilimize resmen yapışmış bu sözcük. Kim halimızı sorsa siginidigimiz tek sözcük o oluyor .

Durumunu anlatsan bir dert anlatmasan bir dert kim anlar ki

Arda elindiki pogacadan bir ısırık daha alıp ,ağzı dolu bir şekilde konuşmaya başladı

"Ne yorgunluğu kızım ,daha akşamı getirmedik başka yalan bulsan iyi edersin "

Muzipce gülümsedim .
Üzerimdeki sabah yorgunluğu yük gibi  binmisti . Konuyu dağıtmak amacıyla
"Poğaça nasıl arda "
"Off efsane olmuş . o, arkadaşınıza söyleyin hep yapsın , yapısında yiyelim yoksa sizin yapacağınız yok "
Filiz bende önce lafa atladı

"Zaten yapmam sana bu bir ,ayrıca arkadaşımızin bütün gün senin o doymayan midenle uğraşacak zamanı yok "

"Ve ayrıca sen bize yapsana eminim ki erkekler daha hamarattir "

" Ne yemek mi ,o kızların işi bir kere siz yaparsınız biz yeriz "

Filiz çayindan bir yudum alıp biraz daha oturduğu yerde yayıldı .
Ve ardayi miyminti bir sekilde taklit etti
"Siz yaparsınız biz yeriz ,nah yaparız ,ayyyiiiiiiiiiiiiii"

Sonra baya burada vakit geçirdiğimiz in farkına varınca arkadaşlarımın eğlenceli sohbetlerini yarıda kesip
"Acaba artık işe mi koyulsak,zaten bugun yeteri kadar geç kaldik "
Filiz bana bakıp aman boşver dedi .bu bosverlerin ona sonra daha doğrusu bize kötü patlayacagindan haberi var mıydı acaba ?

Biraz daha eğlenceli bir sohbette giriştiler ancak kapının açılmasıyla hepimiz konuşmamızı yarıda kesmek zorunda kaldık çünkü karşımızda alev hocayı bulduk .

Bize doğru iki adım attı hala sessizliğini koruyordu ve bu tedirginligimizi de beraberinde getiriyordu . Hemen boğazımda kalan çayı güçlükle yutttum .Ve hızlı bir şekilde üçümuzde hazır ola geçtik tabi arda koltukta yatış pozisyonunda olduğu için aniden kalkınca yere yapışması bir oldu .
Neyseki kendini bir o kadar da hızlı toparladı. Filizle durumun vermiş olduğu gülünç tarafı yüzünden gülmemek için binbir çabanın içine girmiştik.Kesinlikle eğer gergin bir ortamdaysaniz ve ortada komik bir durum varsa ilk yapmanız gerekenlerden biri yakın arkadaşınıza asla bakmamak yoksa kahkahayla gülmek kaçınılmaz oluyor ,öyle bir hataya sakın düşmeyin .