altmış üç

38.3K 3.4K 2.1K
                                    

Bavulumu bir zorlukla kapının köşesine koyup derin bir nefes aldım. Soluk soluğa kalmıştım resmen. Saçımı düzeltip zile bastım. Çok fazla özlemiştim.

Zile bastığımda birkaç dakika ses olmadı ama ardından kapı açıldı. Karşımda annemi görünce ağlamamak için kendimi zor tuttum. Annemde baba afallayarak bakıyordu.

"Emre," dedi anında beni kendine çekerken.

Gülümseyerek bende ona sıkı sıkı sarıldım. Sarılırken diğer yandan da boynumu öpüyordu. Çok özlemişti, belliydi.

"Canım oğlum." dediğinde daha fazla sırıttım.

"Canım anam." dediğimde kahkaha attı.

Kendini geri çekip yüzüme sevgi dolu baktı, valizimi alıp içeri soktum ve montumu çıkardım. Annem hemen elimden aldığında ayakkabımı da çıkarıp içeri geçtim.

Evin her köşesine baktım. Ne olursa olsun kendi evinin yeri ayrıydı. Bir de bu evde Özcan olsa hiç tadından yenmezdi.

Salona girdiğimde zengin eşyalar ile bir an afalladım. Ama daha sonra tanıdıklık hissiyatı tüm vücuduma yayılmıştı. Masada oturan babam arkasını dönüp bana baktı.

Anında gülümseyip ayağa kalktı. Bu adamı da çok özlemiştim.

"Oğlum, hoş geldin." deyip yanıma geldi ve beni sımsıkı sardı. Babama has parfüm kokusunu bile ağlama hissiyatı yaratmıştı bende. İyice Emresu'ya dönmüştüm.

"Hoş bulduk." kendi geri çekip yüzüme baktı.

"İyisin değil mi?" gülümsedim.

"İyiyim baba."

Hem geldiğime hem de iyi olduğuma aşırı derecede sevinmişlerdi. Özcan'dan ayrıldıktan sonra kötü olduğum için şimdi onların yanında olmak bana daha iyi geliyordu.

Biraz durup elimi yüzümü yıkadım ve ardından üzerimi değişmek için odama girdim. Yine huzur dolmuştum. Üzerimi giyinirken odada Özcan ile konuşmaların aklıma gelince gözlerim doldu. Ağlamamak için hızla giyinip salona gittim ve masaya oturdum.

Annem en sevdiğim yemekleri yapmıştı. Çok iyi denk gelmiştim. Hayvan gibi yerken babam ve annem beni izliyordu.

"Ee oğlum anlat bakalım..." dedi babam hafif bir gülümseme ile. "Diyarbakır nasıldı?"

Duyduğum şeyle yemek boğazımda kalırken irileşmiş gözlerle babama baktım. Ama o bu halime sadece gülümseyerek tepki vermişti.

Sandığım kadar iyi saklanamamıştım sanırım.

---

Emre: Özcan

Emre: Buraya bakabilir misin?

Emre: Acil.

Özcann: Noldu yavrum?

Özcann: Ben de mesaj atmanı bekliyordum, annenler ile oturuyorsundur rahatsız etmemeyim diye yazmadım.

Emre: Evet onlarla oturuyordum.

Emre: Beni hemen istemeye gelmeniz lazım.

Özcann: Ne?

Emre: Babam Diyarbakır'a geldiğimi biliyor.

Özcann: Hassiktir...

Özcann: İyi misin?

Emre: Dövdü.

Özcann: Ne diyorsun lan?

*Özcann arıyor.*

*Özcann cevapsız çağrı*

Özcann: Emre aç telefonu.

Emre: Bir şey diyeceğim ama kızma.

Özcann: Ne diyeceksin Emre

Özcann: Ulan bu haber mesajla mı verilir manyak mısın sen?

Özcann: Ne demek dövdü lan

Emre: Aşkım.. şaka yaptım.

Emre: Babama oradan bir arkadaşıma gittiğimi söyledim, doğu tarafına gidiyorum diye telaşlanırsınız diye söylemedim dedim. Bir şey demediler. Ama annem ufakta olsa anlamış gibi, göze batmamaya çalışacağım artık ne yapayım.

Özcann yazıyor...

Özcann yazıyor...

Özcann yazıyor...

Özcann Çevrimiçi.

Özcann Çevrimdışı.

Emre: Foton niye gitti?

*Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz*

Emre: Lan?

*Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz.*

Emre: Şakaydı ama :(

*Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz.*

ERGANİLİ SEVGİLİM Where stories live. Discover now