altmış dört

40.9K 3.7K 2.8K
                                    

Özcan'ın numarasını tuşladıktan sonra kulağıma götürüp yatağıma yaslandım. Üç çalıştan sonra açmıştı.

"Alo?"

"Yiğidim civanım." dedim sırıtarak. Sinirli bir nefes alıp bıraktı.

"Yiğidin seni siksin Emre." dediğinde kahkaha attım. Kapatmadığına göre siniri biraz da olsa geçmişti.

"Hadi bak üç saat oldu, aç şu engelimi."

"Akılanana kadar böyle kalacaksın. Nasıl korktum haberin var mı? Elim ayağım birbirine dolandı. Bir de uzaktasın benden, aklım gitti ulan." alt dudağımı ısırdım. Gerçekten biraz fazla olmuştu bu şakam.

"Aşkım özür dilerim..." dedim üzgün bir sesle. O sırada aynada kendimle göz göze gelince saçlarımı düzelttim.

"Aşkım özür dilerim..." dedi taklidimi yaparak. "Mal."

"Ayıp oluyor ama ha." dedim sırıtarak üzerimi de düzeltirken.

"Sus Emre." dediğinde bir işle uğraştığını anlamıştım.

"Öf tamam, engelimi aç. Zaten özlem doluyum ağzını yüzünü ısırırım beni sinirlendirme."

"Ben de özledim. Ne yapayım şimdi? Delireceğim Emre." dedi sinirle. Özlediği için bana sinirleniyordu.

"Seni çok seviyorum." dişlerimin arasından konuşunca derin nefes aldı.

"Ben de, ölüyorum sana olan sevgimden." birden böyle duyunca aşırı derecede garip hissetmiştim.

"Öperim ağzını, hadi engeli aç. Annem telefonunu ister birazdan."

"Tamam yavrum." dedi sonunda. İki dakikada almıştım sinirini. Yanında olsam iki oynaşırdım daha kolay geçerdi siniri.

"Hadi öptüm."

"Öptüm." dediğinde telefonu kapattım.

İki dakika sesini duymak bile iyi gelmişti. Sevgi dolu bir nefes alıp salona girdim. Annem televizyonun karşısında açtığı yabancı filmi izliyordu. Bugün evde takılıyordu.

"Daye, al telefonunu." dedim yanına varıp sırıtarak telefonu uzatarak. Telefonu alırken garip garip baktı.

"O ne demek?" diye sorduğunda yanına oturup kendi telefonumu çıkardım.

"Anne demek Kürtçe'de." mesaj kısmında Özcan'ın profiline girince fotoğrafını görüp sırıttım.

"Anlatmayacak mısın?" annem soru sorduğunda gülümseyerek Özcan'a mesaj yazıyordum.

"Hm?"

"Neden birden oraya gittiğini, telefondan aradığın arkadaşını. Fark ediyorum Emre." annemin dediklerine dikkat kesilince ekrana birkaç saniye öylece bakakaldım.

Kafamı çevirip yüzüne baktığımda tek kaşını kaldırıp yüzüme baktı. Böyle aynı Meryem Uzerli'ye benziyordu. Konuyla alakasız olan düşüncelerimi kenara itip telefonu kenara bıraktım.

"Biliyorsun değil mi anne?" dedim kabullenmiş bir şekilde.

"Tahmin edebiliyorum." sesinde sinire dair hiçbir parça yoktu.

"Kızdın mı?" diye sordum bacaklarımı kalçamın altına alıp otururken. Kafasını anında olumsuz anlamda salladı.

"Hayır, kızmadım tabiki. Sadece bir şeyleri çözdükten sonra aklıma takıldı, dert oldu içime. Sen kız sevgiliyi göstermelik mi yapıyordun? Baskılar yüzünden?" gözleri dolmuştu.

ERGANİLİ SEVGİLİM Where stories live. Discover now