ACIMASIZ VE DUYGUSUZ (ARA VERİLDİ)

1|Karşılaşma

Selamlar! Nasılsınız?

Tarih bırakın...

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 😊

Keyifli okumalar ✨ 

*

1|Karşılaşma

29 OCAK 2021

Günler, aylar ve yıllar geçecek. Bir mutluluk bin hüzne bedel olacak. Fırat'ı da ailemi de o gün içerisinde son kez görmüştüm. Ailemden ne bir haber alabiliyordum ne de Fırat'ın mezarının yerini biliyordum.

Sevdiğim insanların birisi cennetteydi ama diğerleri hangi şehrin içindeydi?

İzmir'de bize yakın olan karakola yaklaşık 1 hafta önce gitmiştim. Polisler her yerde ailemi arıyordu ta ki düne kadar...

Dün aldığım bir haberle ailemin burada olmadığını polisler sayesinde öğrendim ve geriye tek bir yer kalıyor, İstanbul...

Fırat'ı öldüren adamın hala daha peşindeydim ve o da sanki benden kaçıyordu. Şehirde değildi ve hangi şehre gitmişti, hiçbir fikrim yoktu. Bugün bu şehri terk edecektim. Evimi, odamı, ailemle yaşadığım ve sevdiğim adamı kaybettiğim bu İzmir'den gidecektim. Koca bir şehre gidip tüm pisliğin olduğu İstanbul'a gidecektim. İçimdeki ses birkaç gündür bana, o adamın İstanbul'da olduğunu söylüyordu.

Eşyalarımı toplayıp bavuluma koydum. Boy aynasında yüzümü makyajla biraz toparladım. Birkaç saniye yeşil gözlerime baktım, hafif makyajla da olsa gözlerimin rengi parlıyordu. Telefonumu da alarak odamdan çıktım. Evimden çıkıp arkama bile bakmadan sokaktan ayrıldım.

Yola çıkarak yanımdan geçen arabaları gördüm ve otostop çekmeye başladım. Dışarısı çok soğuktu ve bu da hipodermi geçirmemi sağlayacak türdendi. Üstümü tüm sıcak kıyafetlerimle tamamlamıştım ama bu havanın soğuğu kıyafetlerimi bile delip geçiyordu.

Birkaç arabadan sonra son model siyah renkli Mercedes yanımda durdu. Siyah filmle kaplı olan camı açarak içeriden esmer, koyu kahverengi saçlı; benim yaşlarımda -26 yaşında- gözüken genç adam, "Nereye?" diye sordu.

"İstanbul," dedim ciddi bir ses tonuyla.

"O zaman yönümüz aynı yere doğru." Kapıya içeriden koluyla uzanarak mandalı açarak bana doğru itti. Arabanın ön kapısına yaklaşıp açtığı kapıya tutundum. Genç adamın koyu kahverengi gözleri bavuluma odaklandı. "Hayırdır, evi mi terk ettin?"

"Hayır."

Genç adam, arabasının bagajını açtı. Bagaja ilerleyip bavulumu geniş olan yere koyduğum gibi bagajı kapattım. Kapıyı kapatıp emniyet kemerini bedenime bağladım ve adama bakarak, "Teşekkür ederim!" dedim tebessümle.

Arabanın içi sıcaktı ve bedenim hemen ısınıverdi.

Genç adam bana ciddi bir surat ifadesiyle baktı. "Rica ederim." Arabayı sürmeye başladı. "İstanbul'u neden seçtin?"

"Sen sanırsam pek memnun değilsin," diyerek sorusuna yanıt verdim.

"İstanbul, burada pislik bir yer diye anılır."

Kaşlarımı hafifçe yukarı kaldırıp ona baktım. "İzmir temiz, İstanbul kirli bir şehir demeye mi çalışıyorsun?"

Başını eğerek, "Evet, senin gibi kadınlar için İstanbul gibi bir yer fazla kötü insanlar barındırıyor," dedi sakin bir ses tonuyla.