Senden Daha İyi

964 106 57
                                    

Daha sık görüşmek için elimden gelen her şeyi yapacağım, söz... Daha sık dürtülmeye ihtiyacım var galiba çünkü kafa karışıklığının dibinde olduğum zamanlardayım. Sizce neler olacak, nasıl devam edecek? Nasıl olmalı? Yazar mısınız bana? Çoooook teşekkürler, kocaman sevgiler.

Son not: O kadar kısıtlı zamanda yazdım ki hiç okuyup düzenleyemeden attım, bilgisayarda otomatik düzeltme falan var, bazı hatalar olmuş olabilir, affola. :*



*




Tadı berbattı. Yani herkese öyle gelmezdi belki ama aşırı keskindi. Ressam gözlerini kısmış bana bakarken sadece "Eeeee" diyebildim Biraz önce yaptığım metaforlar geldi aklına... Aman canım, spontane bir içkiyle hayatın ve geleceğin ne alakası var yani? İyi ki de romantizmin köpeği değildim, bir de olsam ne olacaktı kim bilir?

"Yaparken biraz tadına baktım, çok beğendim, sen sevmedin mi yoksa?" Diye sordu Ressam.

Keşke hiçbir şey demeden önce "beğenmedim" diye söyleseydim diye düşündüm ama artık çok geçti. "Epey güçlü, keskin bir tadı var. Biraz zorlu olmuş" dedim ağzımdaki yanmayı unutamadan.

Ressam sonunda güldü. "Evet, biliyorum, içine acı biber ve kimyon atarken aklıma gelmişti."

Kendimi tutamadan "Van Gogh" diye bağırınca, o da özlediğim gür kahkahayı bastı.

Ben de onunla birlikte biraz güldükten ve şüpheyle yaklaştığım hatta önce Ressam'a içirttiğim normal bir içkiden sonra hemen tehdit aşamasına geçtim.

"Eğer bir gün, gerçekten hayallerindeki noktaya gelirsek, evet bayım, artık bir isteme töreni olacak ve yine evet bayım, ondan korkunuz."

Ressam tehdidimi gülerek karşıladı.

"Ee, önce hangimiz? Senin arkadaşların mı yoksa benimki mi?"

Pek düşünmedim. "Senin için sıranın bir önemi yoksa ben önce benimkileri getireyim. Gülay tekrar şehir dışına gidecek. Gitmeden tanışırsınız."

"Hmm, Gülay'ı çok merak ediyordum, güzel olur."

Güldüm. "En çok hangisini merak ediyorsun?"

Ressam da gülümsedi. "Yani seni hayal kırıklığına uğratacaktır sanırım ama Ali'yi. Aralarında en az ondan konuşabildik. Diğerleri hakkında ufak tefek profil çıkardım denilebilir."

Gülümsemem biraz buruldu. "Ali yurt dışında."

"Olsun, gelince tanışırız artık onunla da."

"Benimle aynı dönemde o da sarsıcı bir deneyim yaşadı biliyor musun?"

Bozulduğu belliydi ama çaktırmadı. "Hayat bazen alakasız iki kişiyi bile aynı anda aynı acıyla sınayarak birleştiriyor."

Gerçekten de öyle olmuştu. Önceleri Ali yalnızca geyik ekibinin bir parçası iken, şimdi ona bakışım daha farklıydı. Gülüp geçer diyeceğim şeylerde belki yine gülüp geçerdi ama bu defa beni gerçekten anladığını bilirdim.

Dalgınca bardağımla oynamaktan şimdiki zamana döndüm. Evet, bu tanışma bir an evvel olmalıydı ve ben, nihayetinde bu stresi üstümden atmalıydım. Evet, merakın payı da inkar edilemezdi elbette. Ama bunu kendime bile söyleyecek değildim. İç sesim kendime ters bir bakış attı ve zihnimin köşesindeki planlara geri döndüm.

Bomonti İle Van GoghHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin