Kitap 2: BÖLÜM IIX - M.K.M. (Evim) - Son Hazırlıklar

4.2K 174 12
                                    

             " Hikayeyi okuma listenize eklerseniz, yeni bölümlerden anında haberdar olabilirsiniz. Yorumlarınız ve Oylarınız benim için çok önemli. Lütfen beğendiğiniz bölümleri oylayınız, iyi ya da kötü yorumlarınızı eksik etmeyiniz. Şimdiden okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim, keyifli okumalar.. :)"

     Gece dinlendikten sonra sabah ilk işim düzenekleri hazırlamaya koyulmak oldu. Önce oldukça titiz bir şekilde bombaları hazırlayıp 3erli şekilde birbirlerine bağlayarak kablolarla uzaktan patlatmak için düzenek hazırladım. Bombalar arasında 2şer metre vardı ve Bermuda şeytan üçgeni şekilde olmuştu. Daha sonra iki silahı birbirine bağladım ve küçük bir düzenek hazırlayarak ikisini tek tetiğe bağladım. Aynı düzenekten 3lü hazirlayarak arabanın arka cam kısmına kurdum. Daha sonra arabanın özellikle camları olmak üzere hemen hemen her yerine kalın tel örgüler çektim. Arabanın arka koltuklarını sökerek erzak ve cephaneleri buraya yerleştirdim. 3 günümü bu tür hazırlıklar yaparak geçirdim.

     Bu sırada Ece erzak hazırlıklarını tamamlamış ve yol boyunca ihtiyacımız olabilecek miktarda erzaktan çok daha fazlasını hazırlamıştı. Aynı zamanda Yol haritasını defalarca kontrol etmiş, tahmini olarak durup dinlenebileceğimiz yerleri işaretlemiş, yol üzerindeki benzinliklerin hepsinin yerini tespit edip not etmişti. Tabii benzin istasyonlarından pek ümidim yoktu fakat yinede denemeye değerdi.

        Tam 1 hafta boyunca bu zor yolculuğa ve hayatta kalma mücadelesine hazırlandık. Yaptıklarımızı, planlarımızı, erzak ve malzemelerimizi defalarca gözden geçirip bir sorun ya da eksik olmadığına emin olmamız gerekiyordu ve bizde öyle yaptık. Yapacağımız en ufak yanlış dahi pahalıya mal olabilirdi. O gece dinlenip sabah erkenden planı uygulamaya koymaya başlayacaktık. O gece oldukça gergindim ve inanın korkuyordum. Rafta duran İncil'i elime aldım, rastgele bir sayfa açtım ve okumaya başladım.

        "Tanrı çobanımdır, Eksiğim olmaz. Beni yemyeşil çayırlarda yatırır, Sakin suların kıyısına götürür. İçimi tazeler, Adı uğruna bana doğru yollarda öncülük eder. Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile, Kötülükten korkmam. Çünkü sen benimlesin. Çomağın, değneğin güven verir bana. Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın, Başıma yağ sürersin, Kâsem taşıyor. Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni, Hep Tanrı'nın evinde oturacağım."

        "Tanrı çobanımdır. Karanlık ve ölüm vadisinden geçsem bile, kötülükten korkmam." Fakat korkuyordum, içim rahat değildi ve bu endişeyi nasıl giderebileceğim konusunda fikrim yoktu. Bu sırada Ece odama girdi. Koridor'un ışığı arkadan bedeninin hatlarını belirginleştirmekteydi. Yüzüne baktım, gülümsüyordu. Ah Tanrım, bu kadın gerçekten benim için yaratılmış olmalıydı. O denli masum ve çekici bakışları vardı ki, zifiri karanlıkta bile seçebilirdim gözlerini. O denli güzel dudakları vardı ki, Tanrı yanına alsa geri döndürebilecek güçteydi sanki. Ona her baktığımda kafamda binbir çeşit şiir parlıyor, onlarca müzik çalmaya başlıyor, milyonlarca insan gülümsemeye başlıyordu sanki. Aya baksa ay ikiye bölünecek, Güneşe baksa güneş eriyip, küçülüp yok olacak gibiydi. Onu tarif etmeme ne kelimeler, ne şarkılar, ne şiirler.. Hiçbir şey, hiçbir şey yeterli olamazdı.

        Tüm bunları düşünürken, aklımı oynatmama ramak kala farkettim Ece'nin üzerindeki geceliği. Oldukça çekici ve zehirleyici bir şekilde bana gülümsemesinden anladım düşüncelerini. Yavaşça yanıma geldi, dudaklarıma hayat verdi. Ömrüme yıllar eklendi sanki. Daha sonra kulağıma fısıldayarak "Yarın için gergin olduğunu biliyorum" dedi. "Gerginliğini almaya geldim" Evet, sanırım korkumu ve endişemi alabilecek tek şey Eceydi. İkinci öpüşünde saç tellerimden parmak uçlarıma kadar titredim. Sevişmeye başladık. Tenini hissettiğim her an, her gezegen, her galaksi tek tek patlıyor gibiydi. O denli haz veriyordu ki sevişirken bana bakışı, bir an Türkiye'ye gitmekten vazgeçip ömrüm boyunca onunla sevişmek istedim. 

        İlerleyen saatlerde Ece uyudu. Tanrıya şükrettim bir kez daha onu bana verdiği için. Sabah erkenden planı uygulamaya koyacaktık ve uyumam gererkiyordu. Son kez Ece'ye baktım ve Tanrıya dua ettim. Onu son kez öptüm ve gözlerimi yumdum.

III. Dünya Savaşı: Zombilerin ÇağıWhere stories live. Discover now