Midnight |Seongjoong|

02

Sabah uyanır uyanmaz defterimi elime aldım ve yazmaya başladım. İkinci.. pardon üçüncü kez yazıyordum bu deftere. İlk başta sevmesem de az da olsa bir şeyler yazmak içten içe rahatlamamı sağlamıştı.

" Merhaba! Buraya bugün en mutlu anımı yazacağım! Yaklaşık altı yıl önce Hong Joong Instagram hesabı açmıştı. Her yıl yıl başında bir story atıyordu. Açıkçası böyle yapması insanların dikkatini çekmiş ve sosyal medya popülerliği aniden artmıştı. Ben de her yıl attığı storyleri heyecanla izliyordum ve ekran kaydı alıyordum. Bazen fotoğraf bazen de video atıyordu. Bir anda takipçi sayısı da yaklaşık 80.000 kadar artmıştı. Hiç bir şey yapmıyordu bile! İnanabiliyor musun? Hong Joong o kadar harika ki bir profil fotoğrafı olmamasına rağmen bir anda bu kadar takipçiye ulaşmıştı! 4 yıl sonra ilk defa düzeni bozup yıl başını beklemeden fotoğraf atmıştı! Aslında fotoğraftan çok anketti attığı şey! "Twitch hesabı açıp açmalı mıyım" yazıyordu! Ben de hemen heyecanla 'evet'e basmıştım! Ertesi gün de hemen Twitch hesabı açmış ve yayına başlamıştı. Haftada iki gün yayın yapıyor, pazar gecesi ve cumartesi günü. Ne zaman yayın açsa ekran kaydına alıp o şekilde izliyorum. Takıntılı olduğumu düşünebilirsiniz fakat onu gerçekten seviyorum. Yaptığı her şey hoşuma gidiyor. Onunla konuşamıyorum zaten bırakın bu kadarını yapayım. AYRICA YARIN BÜYÜK GÜN! CUMARTESİ!"

telefonumun alarmı çalınca koşarak yine pencerenin yanına gittim. İşte oradaydı.. ve bir dakika! Saçını mavi yapmış! Telefonumu alıp o gitmeden hemen bir sürü resmini çektim. Mavi saçlı Hong.. alışık değildim. Hemde hiç. Saçını ilk defa böyle bir renge boyatmıştı. Daha önce sarı ve kızıl yapmıştı ama mavi yeni bir şeydi! Ona çok yakışmıştı. Pencerenin yanında mavi saçlı Hong'a bakarken onunla tanışabilmeyi diledim. Onunla tanışmak istiyordum.. Her şeyden çok.  Annemin seslenmesiyle kurduğum hayallerimi bir kenara bırakıp aşağı indim. Kahvaltı hazırlamıştı. Yiyebildiğim kadar yiyip eline sağlık diyerek masadan kalktım. Oyun oynamak için merdivenlerden aşağı inerken annemin seslenmesiyle tekrar mutfağa gittim. " oh anne?" " tatlım yarın misafirimiz gelecek" dediğinde şok içinde anneme baktım. Koşarak yanına gidip ateşine baktım. Hasta mıydı ki? "Anne hasta mısın?" Dediğimde kahkaha atarak bana baktı. Oysa ki ben ciddiydim! " hayır bebeğim yarın iş yerinden tanıştığım bir arkadaşım çocuğu ile birlikte bize gelecek. Şimdi çıkmam gerek geldiğimde konuşuruz" diyip yanağımdan öperek evden çıktı.

İnanamıyordum! İlk defa birisi evimize geliyordu. Açıkçası çok heyecanlıydım ilk defa birisiyle tanışacaktım. Bunu nasıl yapacağımı bile bilmiyordum. Daha önce hiç kimseyle tanışmamıştım. Doğrusu çocuğunun kaç yaşında olduğunu bile bilmiyordum! Benden çok küçük ya da büyük olabilirdi. O kadar heyecanlıydım ki şuan ! Kalbimin sesi dışarıdan bile duyulabilirdi!