7 KUYRUKLU RÜYA || Byun Baek Hyun ✔

→14←Güzel İstanbul

Selam arkadaşlar öncelikle yb geç geldiği için çok üzgünüm. Ama hafta sonu boyunca evde oturmadım diyebilirim. Bundan sonra dikkat etmeye çalışacağım. Birde bu bölümü yazarken arkadaşımın yardımı çok dokundu. Onu çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Ayrıca akraba olacağımız için de çok mutluyum. Arkadaşım @kizagliyo_susarmsn hikayesini tekrar önermek istiyorum. Ayrıca @marshmallowwwwwwww çok iyi bir okuyucum onunda hikayesini öneriyorum. Ayrıca yakınlaşma ne zaman diye soruyorsunuz. Size bir ipucu. Baek şu an Mina yı sevmiyor. Birde hemen yakınlaşma olursa diğer bölümlere birşey kalmaz. Ve artık sınır koyuyorum.
Okunma sayısı 100
Vote 10 olmadan yb yok :D
Hepiniz öpüldünüz. Keyifli Okumalar...

Arzu ve Baek derin bir sohbete dalmış konuşurken içeri babası girdi. Baek i görünce donakaldı. Sanki bir yerden tanıyordu. Gözlerini iyice kısarak Baek e doğru ilerledi.
-'Sen kimsin?' dedi lehçesini değiştirmeyerek. Baek anlamadığı için yüzünü buruşturup Mina ya baktı. Mina hemen araya girerek;
-'Aa şey babacım Türkçe bilmiyor.' dedi. Bu sefer babası İngilizce;
-'Sen kimsin? Burada ne işin var?' dedi.
-'Eee ben...' diye adeta yardım istercesine bakışlarını Mina ya uzattı. O sırada Mina nın annesi araya girip ortada dolaşan lafın başını alarak;
-'Atilla çocukların acelesi var. Ben sana herşeyi anlatırım. Hem daha Mina Baek i gezdirecek.' dedi. Mina ise olaydan bağımsız mayoş bir şekilde izliyordu.
-'Hayatım çantamı verir misin? Dolabın içinde.' diyerek Mina dan istedi. Mina çantayı alıp annesine uzattı. Annesi içini bayağı bir karıştırdıktan sonra sonunda hedefine ulaşmış bir edayla cüzdanını çıkardı. Ehh ne de olsa bayan çantası. Gerekli, gereksiz herşeyi bulabilirsin. Arzu cüzdanından kredi kartını çıkarıp Mina ya uzattı.
-'Al bunu kızım şimdi sizin paranız yoktur. Baek e Türkiye yi tanıt yavrum.' dedi. Mina kredi kartını alıp başını salladı ve teşekkür etti. Ayağa kalkıp babasına özür dilercesine baktı. Babasına sarıldı ve kulağına 'Özür dilerim' dedi, yanağından öpüp geri çekilerek annesine doğru koşturdu. Bu sefer ona sarıldı ve öptü. Yaralarına dikkat ediyordu. Canını acıtmamaya çalışıyordu. Kapıdan çıkarken Baek in kolundan tuttu, öpücük atarak çıktılar.

Koridorda ilerlerken Baek bir ara durup Mina ya;
-'Ne konuştunuz?' dedi 'O adam kimdi? Baban mı?' diye sordu Baek. Mina da Baekin durması nedeniyle durup ona baktı.
-'Imm şey evet babamdı' dedi Mina. Bu sefer eğlenceli tavrını alarak;
-'Hmm anladım. Peki birşey isteyebilir miyim?' dedi Baek.
-'Tabii yapabileceğim birşeyse.' diye gülümsedi.
-'Türkiye ye daha önce hiç gelmedim. Bana İstanbul u gezdirir misin?' dedi Baek te gülümseyerek.
-'Aha tabii. Ben de sana gezelim mi diye soracaktım. O zaman ilk işimiz Galata Kulesi. Gidelim.' diye önde ilerlemeye başladı Mina. Baek ise ilerlemeden;
-'Hey arabamız yok. Ayrıca neydi adı Gaga mı Galta mı neyse orasıda neresi?' diye sordu. Mina da bıçak çıkarır gibi akpilini çıkararak;
-'Hehe akpilimiz var hem de full' dedi sırıtarak. Baek te Mina nın bu tavrına karşı ışıldayan gülümsemesini gösterdi.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

-'Uff burası çok sıkışık ya. Nefes alamıyorum.' dedi Baek yüzünü buruşturarak. Mina ise hala Baek in bu tipine gülüyordu.
-'Eee burası İstanbul. Ne bekliyordun. Tabii dolu olacak.' dedi Mina. Baek tekrar yüzünü buruşturacağı sırada Mina nın arkasında iki kişi gördü. Bir genç adam bir bayana oturduğu yerden kalkıp koltuğunu verdi. Baek çok şaşırmıştı. Tek kaşını çatarak Mina ya arkasını gösterdi.
-'Bu kadar kalabalık arasında neden yerini o kadına verdi.' dedi. Mina arkasını dönüp olayı gördüğünde;
-'Bizde böyledir. Türkler yaşlılara, hamilelere, hastalara yer verir.' dedi. O sırada Mina geldiklerini anlayarak zar zor Baeki de kolundan tutarak aşağıya indi. Baek derin bir nefes alırken;
-'Ahh oksijen' dedi. Mina ise Baekin taze nefes alış verişine gülüyordu.