Bölüm 47

8.4K 216 171
                                    

Çığlık attığımda sıraç abim tshirtimi çıkarmıştı. Lanet olsun ben südyen takmıyorum. Şuan kızarmanın elli tonuna geçmişken kafamı eğdim. Sıraç abim beni direk kucağına alınca başımı boynuna gömdüm. "KOVULDUN GÜL DEFOL GİT EVİMDEN ÇABUK DEFOL" diyip beni yukarı çıkardı. Odasına girdiğinde kolumu çekmemiştim boynundan. " küçük kızım kurallar kurallar benden utanmicaksın" dediğinde kafa salladım. Tamamen soyunduğumda beni küvete koydu. Suyu ılık yapıp beni yıkadı ve bornozumu giydirdi. Içeri rüzgar abim girince "nasıl oldun küçüğüm" dedi. "iyiyim adamım iyiyim" dedim. Sıraç abim "rüzgar sen derini giydir ben de duş aliyim koçum" dediğinde rüzgar abim "odası nerde abi" dedi. Sıraç abim "karşımdaki oda" dedi. Rüzgar abim beni kucağına alıp odama götürdü. Dolaptan şortlu pijama takımımı ve iç çamaşırlarımı alıp yatağa geldi. Bornozumu çıkarttı. "küçüğüm" dyip başını boynuma gömdü. Yine o his geliyodu. Boynumu öperken elimle saçlarını bastırdım " şimdi olmaz güzelim rahat dur bakalım" diyip dudağımı öptü. Gülerek "öyle olsun adamım" dediğimde "sabret küçük kızım" diyip kulağıma fısıltıyla "yoksa azgın, yaramaz kızım mı demeliyim" diye boğuk sesle konuştu. Ben de onun gibi kulağına yaklaşarak "beni tahrik ediyorsun babacık" dediğimde gözleri koyulaşmıştı. Tekrar dudağımdan öptü ve "şşş giydirelim seni küçük" dedi. Kafamı salladım beni giydirip kucağına aldı.

Aşağı indiğimizde sofra hazırdı. Açlıktan ölmüştüm vallaha. Sofraya oturunca "toprak abi yine gidicek misin" dediğimde "maalesef güzelim gitmem lazım" dedi. "ne zaman gidicen" dediğimde "aslında bu gece yola çıkmam lazım yarın toplantı var" dediğinde sıraç abim "benim şirketime de bakarsın koçum boş olunca işleri yerine koyalım hepsini türkiyeye taşıcam fakat şuan doğru zaman değil" dediğinde kafa salladı toprak abim. Bu gece kiminle yatıcam acaba ya. "eee aslanlarım benn bu gece kiminle yatıyorum" dediğimde sıraç abim "meleğim benimle yatmak ister misin" dedi. Yaa yerim nasıl kırayım benn bu adamı şimdi. "olur aslanım" dedim. Rüzgar abim sinirle güldü. Napiyim ayol Allah Allah. Sıraç abim beni kucağına alıp odasına çıktı. Yatağa bırakıp yanıma yattı. "mis kokulum kimseye vermem seni artık" dediğinde "verme abi ve lütfen bana yanlış yapma tamam mı" diyince kaşlarını çatıp "asla kızım asla öyle birşey olmaz" dediğinde kafa sallayıp göğsüne sindim. Abimin o erkeksi kokusuyla uykuya daldım.

Sabah birinin bana seslenmesiyle uyandım. "günaydın küçük kız" dedi sıraç abim. "günaydın koca adam" dediğimde burnumu ısırdı. "Yaa" diye cırladığımda beni kucağına aldı bende onu ısırmaya başlarken kapı açıldı. Rüzgar abim "birşey oldu sandım pardon" diyip çıktı. Sıraç abim kaşlarını çatmıştı. " en ufak bir şeye kalkar abi başıma birşey gelmesinden korkuyo alçım da yeni çıktı" dediğimde kafa salladı. " ben varken hiçbir şey olmaz meleğine" diyip banyoya gitti. Acayip kanım kaynamıştı sıraç abiye. Tüm gün evde ne yapıcağımı düşünürken abim lavaboda çıktı. Altında sadece havlu vardı "yihh" diyip gözlerimi kapattım. Abim bu halime kahkaha atıyordu. Ellerini belime dolayıp " utanma meleğim sakin ol ve üstünü giyinmeye git kahvaltı yapıcaz" diyip yanağımı öptü. Kızarmış yanaklarımla odama koştum. Kapıyı açıp direk kapattım. Karşımda rüzgar abim vardı. Şuan baya korkutucu durduğundan habberi var mı acaba. Yavaşça yanıma geldi ve " yanakların neden kızardı" diye tısladı. Böyle bir tepki beklemiyordum aslında kıskandı sanırım. " abim banyodan havluyla çıkınca utanmış olabilirim" dediğimde benni kapıya yasladı. Kalbimin moroton koştuğuna yemin edebilirim ama kanıtlayamam. " Bak küçük sen benimsin ötesi yok anladın mı aramızda olanlar özel ve sadece ikimizin bunu kimseyle yapamaz kimseden isteyemezsin" dediğinde kafa salladım. Gidip abilerimle sevişiceğimi mi sanıyordu anlamıyorum. Tamam aynı şeyi biz yapıyo olabiliriz ama napiyim yani sonuçta pek de bir kan bağı yok. Karşılıklı tatmin diyerek kendimi avutuyordum önceden fakat şimdi saldım açıkçası. Bunları düşünmeyi bırakıp dudaklarına öpücük kondurdun. " sen benim ben senin koca adam" dediğimde güldü ve bana sarıldı. " yihh üstümü değişmemm lazım kahvaltıya inicez daha" diyip direk tshirtimi çıkardım. Koyu gözlerle bana bakıyodu rüzgar aşkım. Ona gülerek direk sweet ve pantalon giydim. Elini tutup aşağı indirmeye başladım. Toprak abim gece gitmiş olmalı ki sıraç abim vardı tek. "sonunda küçük hanım" dediğinde dudağımı ısırdım. "kusura bakma abi" dediğimde eliyle oturmamızı işaret etti. " abi senin şirketin var dimi oraya gidelim bennde geliyim mi" dediğimde " küçük hanım bir süre evde olucaksın işleri yerine koyunca seni de götürürüm" dediğinde kafa salladım. Kahvaltı etmeye devamm ettik sessizce.

DENİZDEN

Ikizimi çok özlemiştim. Bazen diyorum ki keşke ebeveynlerimiz ölseydi. O zaman bunlar başımıza gelmezdi belki de. Ailemizi ilk başta yıkan benim hal ve hareketlerim olmuştu. Köpek gibi pişmandım ama ne fayda. Derin birini sildiği zaman düzelmesi çok zordur. Ama benn onun ikiziyim diğer yarısıyım mutlaka ama mutlaka beni affedicektir. Şirkette işler yoğun olduğu için, berk abime yardıma gelmiştim. Dosyayı abime verirken bir anda kalbime ağrı girdi. Dosya elimden düşünce berk abim "deniz koçum iyii misin" diyince " kalbime sancı girdi abi" diyip koltuğa oturdum. Ya derine birşey olduysa. Abime bakıp "derin" diye fısıldadım.

BİLİNMEYENDEN

Bugün sıraç beyimizin küçük kardeşini evde yalnız bırakacağını öğrenmiştim. Bakalım sıraç bey şimdi yeni bulduğu kıymetlisini kaybedince napıcak. Aklıma geldikçe mutluluktan kahkaha atıyorum. Bizzat ben vurucaktım hem de. Yerimi aldığımda eve bir araba yaklaştı. Adam inince kapıya gitti ve açan kişi çok güzeldi. İçimden bu güzelliğe yazık olucak desem de masumlar ölür dedim kendi kendime. Namlumu derine çevirirken kırmızı lazerim adamın üstündeydi. Bir taşla iki kuş diyerek ikisini vurucakken tetiğe basmamla eş zamanlı olarak kız adamın üstüne atıldı. Aptal kız aptal diyerek ordan hızla uzaklaştım.

POYRAZDAN

Kızımı özlemiştim hemde çok. Deniz haklıydı. Derin beni affetmeyebilir ve bunun acısı çok büyük olur benim için. Alevle ayrıldım zaten. Deniz ve Berk şirketteydi. Sıraçın evini bulduğum gibi yola çıktım. Derinle bu iş daha fazla uzamadan konuşmam lazımdı. Sonunda geldiğimde arabadan indim. Umarım kızım beni affederdi. Kapıyı çaldığımda karşımda derin vardı. Şoka girmişti sanırım. "kızım" dediğimde bana baktı. Gözlerim dolmuştu şimdiden. " konuşalım lütfen" dediğimde kafa salladı. O sıra derin üzerime gözlerini açıp bakınca "ABİİİİ" diye çığlık atıp üzerime atladığında eş zamanlı silah patlamıştı üst üste üç kez.

Oy verirseniz sevinirim okuyucularım ❤️🎀

ABİLERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin