Sıraçdan
Doktor içeri geldiğinde Derini konuşturup bir yandan ayağına iğne batırıyodu. Derinin yüzüne baktığımızda hiçbir tepki vermiyo oluşu sinirlerimi germişti. Hem geçici felç olup hem de bir daha çocuğunun olamayacağını nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. En büyükleri olarak bu sorumluluğu benim almam gerekiyordu. Doktor bize bakıp kafasını iki yana sallayınca derin " burda ne olduğunu biri bana söyleyebilir mi artık" dedi. Doktor bana bakınca " güzelim ben anlatıcam sana" dediğimde kafasını iki yana salladı. " hayır doktor ne varsa sen söyle" dedi. Normal de iziin vermezdim ama üstüne gitmek istemediğim için kabul ettim.
Doktor " derin hanım buraya geldiğiniz de abilerinize de dediğim gibi üç kur-" doktor lafını bitirmeden derin sözünü kesti " sadade gel doktor" dedi. Lanet olsun derin çok zeki bir kızdı terslik olduğunu tabi ki de anlamıştı. Doktor derin nefes alıp " pekala derin hanım geçici felçlik yaşıyorsunuz ama kalıcı değil merak etmeyin omurganızdaki hasar geçene kadar bir süre maalesef fizik tedavi de görüceksiniz bir de kurşun yumurtalıklarınızı parçaladığı için çocuğunuz olamıcak" dedi. Derine baktığımda yıkılmıştı. Poyraz desen yıkılmıştı hala kendini suçluyordu. Derinin söyledikleriyle iyice gerilmiştim.
Derinden
Doktorun söyledikleriyle başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Hem geçici felçlik hem de anne olamayacağımın haberi gerçekten çok zordu. Yani hayat bana götüyle gülüyordu tabiri caizse. Sağlıklı düşünüp kimseyi kırmamak gerekiyordu. Sonuçta onlar da bu halde olmamı istemezdi. Zaten bu haldeyken benimle ilgilenmeleri epey zor olucaktı. Özellikle poyraz abimin kendini suçladığını biliyodum fakat mantıklı düşününce tabi ki de o suçsuzdu. Düşünmekten başım ağrınca " yalnız bırakın beni" dedim. Sesim istemsizce soğuk çıkmıştı. Sıraç abim " güzelim ben kal-" lafını bitirmesini beklemeden " çıkın yalnız kalmalıyım" dedim. Üstelemek istemedikleri için çıktılar.
Hayatımı baştan aşağı düşününce çok boktan mı yoksa halime şükretmeli miyim bilemedim açıkçası. Çocuğumun olup olmaması benim için pek de birşey anlam ifade etmiyordu aslında. Düşününce zaten evlenmiceğimi biliyorum. Fakat herşeyin üst üste gelmesi beni mental açıdan çok yormuştu. Felç kalmak istemiyordum. Birilerinden yardım almak istemiyordum. Bana en çok bu koyardı sanırım. Susadığımı farkedince komidine uzanmak istedim. Gözlerimden istemsizce yaşlar boşalırkenn kendimi sıkıp telkin ettim. Yatakta biraz daha kaymaya çalışıp yana geçince sürahiye tuttum fakat hem ben yere düştüm hem de her yer cam oldu. Hasiktir bir bu eksikti.
Makineden gelen sesler ve hıçkırıklarım birbirine karıştı. Bir anda odaya doktor ve abilerim girdi. Beni böyle görünce onların da gözü doldu. Kimsenin bana acımasını istemiyorum buna dayanamazdım. Poyraz abim yanıma gelip kırmızı gözlerle bana baktı. " güzelim" diyip elini yanağıma koydu " ben böyle yaşayamam" dediğimde bana sıkıca sarıldı ve kucağına alddı. Yatağa bırakınca hıçkırıklarım daha da arttı. Deniz " diğer yanım yapma böyle baak biz burdayız" diyip başımı öptü. Kafamı iki yana sallayıp " ANLAMIYOSUNUZ IŞTE ANLAMIYOSUNUZ. BEN BÖYLE YARIM YAŞAYAMAM. ACIYAN BAKIŞLAR İSTEMİYORUM ETRAFIMDA. KİMSEYİ GÖRMEK İSTEMİYORUM YA. ŞU HALİME BİR BAKIN RESMEN YÜK OLMAKTAN BAŞKA HİÇBİR ŞEYE YARAMIYORRUM boşuna yaşıyormuşum gibi" sona doğru kelimelerim fısıltıya dönüşse de duymuşlardı. Sıraç abim yanıma gelip elleriyle yüzümü tuttu. " sakın küçük kızım sakın birr daha bunları duymicam başımızın tacısın sen bizim. Sen olmasan biz napardık güzelim" diyip burnunu burnuma sürttü. Göz kapaklarım ağırlaşmaya başlayınca en son " beni bırakma" diyip ellerini sıkıca tuttuğumu hatırlıyorum.
Poyrazdan
Derine olanlar beni mahvetmişti. Söyleedikleri içime işlemişti adeta. Deniz " abi ne yapıcaz o çok kötü" diyip ağlamaya devam etti. Kolumu omzuna atıp onu kendime çektim. "sakin ol aslanım derinin yanında daha güçlü olmalıyız ağlamak yok artık tamam mı" diyince " merak etme abi gözüm gibi bakarım ona ağlamam da hiç" dedi. Onu kendime çekip başından öptüm. Sıraç abi gelince " eşyalarınızı toparlayıp benim evime gelin" dedi. Berk " abi derin bizi istemezse" dediğinde bunu hiç düşünmemiştim. Sıraç abi " olmaz öyle şey anlayışla karşılıcaktır düşman kol geziyor birlikte durmalıyız ayrıca yaptığınız şeyleer için hepinizi bayılana kaadar dövmek istiyorum da siz derine dua edin. Bana bakın derine karşı tek bir yanlışınız olursa bu sefer adınız dahi kalmaz ortada haberiniz olsun"dedi. Bir daha tövbe kızımdan birşey saklamam onu kimseye değişmem. " yok abi merak etme sen" dedim. O sıra gelenlerle ortamın iyice gerilmesinden korkmaya başlamıştım.
Oy verirseniz sevinirim okuyucularım 🎀❤️
Canım okuyucularım yavaş yavaş finale mi gitsek ayol?
