Tanıtım

127K 2.5K 796
                                    

Kitap kapağı için kardeşim ezmervan'a teşekkür ederim.

Adam sessizce yukarı çıktı.

Karısının yıkılışına her an şahit oluyordu.

Kapının kulpunu indirdiği gibi dehşetler içinde kala kaldı.

Karısı kırdığı aynanın sivri bir parçasını ucunu almış. Boğazında tutuyordu.

Kapının açılma sesi ile irkilse de içeri girenle gülümsedi. Bu ana şahit olmasını en çok istediği kişi karşısındaydı.

Adam dehşetler içinde karısını izlemeye başladı.

Leyla elinde tuttuğu parçayı boğazına dayamış, öylece bakıyordu.

Bir an nefesinin kesildiğini hissetti adam. Karşısındaki en kaz ona aitti...

"İndir elindekini Leyla! Sonra pişman olacaksın" dedi adam.

Oysa kadının en büyük pişmanlığı o'idi.

Elinin tersi ile gözündeki yaşı sildi Leyla!

Bunca zaman döktüğü göz yaşlarına sürekli yenileri ekleniyordu.

Ve bunlara sebebiyet olan adam. Karşısında arsızca duruyordu.

"Bak bana ben senin eseri nim, beni bu hale sen getirdin. İçimde yaşamaya dair tek bir neden bırakmadın."

"Leyla" dedi adam inleyerek...

"Ben üzgünüm! böyle olsun istemedim."

Leyla burukça gülümsedi, gözünden dökülen göz yaşını tekrar sildi. Böyle aciz görünmekten nefret ediyordu.

"Üzgünsün!"

Ne kadarda basit çıkmıştı bu kelime adamın ağzından. Ama Leyla artık pişmanlık istemiyordu. Kimse Leyla kadar üzgün değildi.

Adamın gözlerinin içine bakarak devam etti. O bundan sonra yaptığı hiç bir şey için üzgün olmayacaktı.

" Ama ben yapacağım hiç bir şey için üzgün değilim."

"Bak elimdekine bunu ben tutuyorum. Ama sebebi sensin! Birazdan tüm acılarım son bulacak."

Adam karşısındaki kadının artık her şeyden vazgeçtiğini biliyordu yaptıkları için çok pişmandı.

"Leyla pişmanım anla vazgeç! Tamam yeniden başlayalım..."

"İndir o elindekini sana söz veriyorum. Her şey çok güzel olacak!"

Leyla tekrardan güldü, her şey çok güzel olacak diyordu celladı. Zaten en büyük hatayı celladına aşık olarak yapmıştı.

" Seninle olacak bir yaşamı istediğimi neden düşünüyorsun. "

Adam bir adım attı Leyla'ya doğru...

Leyla'nın "dur!" diye bağıran sesi her yeri inletti.

Ayşe, Aslı ve Fırat duydukları ses ile yukarı koştular.

Girdikleri odada Leylayı gördükleri gibi dona kaldılar. Gerçi zavallı kız çok bile dayanmıştı.

"Leyla kan yerine geldin. Boşanamıyacağımızı sende biliyorsun. İndir o elindekini konuşalım."Dedi adam bir umut ilk defa, bu kadar çok korkuyordu.

Sevdiği kadın canından vazgeçmişti. Sebepte kendi yaptıklarıydı.

Leyla tekrar burukça gülümsedi. Madem kan yerine geldiği için gidemiyordu. O da kanla giderdi.

"Haklısın kan yerine geldim, bana yapılan zulüm hep bu yüzden."

"Ama biliyor musun madem kanla geldim, bende kanla yine giderim." Deyip elindeki aynanın keskin ucunu boğazına bastırıp ince bir çizgi şeklinde kesmeye başladı.

Adam karısının bu hareketi ile bir adım atmak istese de Leyla'nın "sakın bir adım atayım deme" diye söylenmesi duraksadı.

Leyla kurtuluşuna adım, adım yaklaştığını biliyordu.

Adam karısının boynunda kesilen yerden gelen kanları gördükçe çıldırmamak için, direniyordu.

Leyla aynanın sivri ucu Şah damarının üzerine gelince durdu.

"Biliyor musun Seyit Ali insanoğlu çok garip bir yaratık. Öleceğini bile, bile sanki dünyaya çivi çakacak mış gibi yaşıyor."

"Hiç düşünmüyor sultan Süleyman'a kalmayan dünya ona kalır mı?"

"Tıpkı benim gibi aslında bende bir kaç dakika sonra bir varmış, bir yokmuş olacağım. Ama baksana son anımda bile yarada na nankörlük yapıyorum."

Seyit Ali karısına bir şeyler söyleyip onu ikna etmek istiyordu. Biliyordu karısındaki keçi inadını. Asla vazgeçmeyecekti.

" Leyla tamam her şey istediğin gibi olacak."

Leyla duyduklarına başta sevinse de, biliyordu. Seyit Ali'nin kitabında geri adım atmak yoktu.

Leyla elindeki aynanın parçasını daha çok boğazına bastırdı
Bugün bu işi bitirecekti.

"Beni boşama nı istiyorum. Ya bur da boşarsın. Yada ailece oturur ölümümü izlersiniz."

"Biliyor musun şah damarı kesiklerinde kurtuluş oranı çok düşüktür. Hem beyne oksijen gitmediği için. Hem de hızlı kan kaybından dolayı ne yaparsan yap kurtaramazsın. Doğru müdahale diye bir şeyde yoktur. Üç veya altı dakika sadece yaşayabilirsin. Sonrası ebedi huzur."

Seyit Ali karısının söyledikleri bu vücudunun buz kestiğini düşündü.

Diğerleri de şaşkınlıkla olanları izliyorlardı.

" Tamam Seyit Ali beni zaten hiç bir zaman istemedin. Senin içinde kurtuluş olur." Deyip camı bastıracağı gibi...

Seyit Ali'nin " Dur" diye bağırması ile duraksadı.

Seyit Ali'nin sinirlice " tamam kabul ediyorum"diyen sesi duyuldu.

Evet arkadaşlar yeni kurgumuz ile aranızdayım umarım beğinirsiniz.

Bu güzel afiş için Rahimemine çok teşekkür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu güzel afiş için Rahimemine çok teşekkür ederim.

Leyla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin