9. Bölüm 🌷

29.1K 1.8K 489
                                    

Evet canlar yeni bölüm ile aranızdayım fazla bekletmek istemedim. Burayı okur musunuz bilmiyorum umarım okursunuz. Lütfen okuduktan sonra o yıldıza basın oylamayan arkadaşlar var ise dönüp oylarlarsa ben çok mutlu olacağım. Emin olun bir kaç saniyenizi alacak bu işlem.

Bölüm canım arkadaşım benim diğer yarım dikenli_kelebek aşkıma geliyor🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Alıntı, kesit ve tanıtımlar instagram da geliyor. Bizi Jutenya1405 hesabından takip etmeyi unutmayın.

Wattpad hesabımızı takip etmeyen arkadaşlar Jutenya_ burayı tıklayarak takip edebilirsiniz. Bu arada sınırın aşınmasını bekleyemedim. Keyifli okumalar

Size kıyamadım sınırı beklemeden bölüm atıyorum. Bölümleri eksik okuyan okuyucu baya fazla bölümlerin sıralamasına bakarsanız farkedersiniz. Tekrar edeyim yıldıza basıp bizi takip etmeyi unutmayın.
🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Yeni kurgumuz Mardin'e Tutsak'a isterseniz bir göz atın
Kendim yazıyorum diye söylemiyorum gerçekten çok güzel bir kitap (yazar kendi reklamını yapıyor burda)

Çok acı bir berdel hikayesi. Okurken hem güleceğiniz hem de bol, bol sinirleneceğiniz bir kitap keyifli okumalar.

🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Bir sızı var yüreğimde her dermanı sana çıkan. Bir bestenin son nakaratı gibi dilimdesin. Yanımdasın ama çok uzaksın.

Leyla sinirle terastan çıkıp SeyitAli'nin yanına ilerledi. Tanımadığı yabancı adam onu gerçekten sıkmıştı. Böyle patavatsız insanlardan nefret ediyordu.

Seyit Ali'yi ilk oturdukları masada görünce rahat bir nefes alıp sessizce yanına geçip oturdu. SeyitAli Leyla'nın üzerinde ki gerginliği fark ediyordu. Daha fazla dayanamayıp kulağına eğilip "neyin var, niye bu kadar gerginsin canını sıkan bir şey mi oldu?"

Leyla cevap verip vermemek arasında kalsa da sonra vazgeçti. SeyitAli'nin onun sorunları ile ilgilene bileceğini hiç sanmıyordu.

"Bir şeyim yok sadece sıkıldım."

SeyitAli anladım der gibi kafasını sallayıp ününe döndü. Kısa bir süre sonra SeyitAli tekrar kullağına eğilip "sıkılıyorsan dans edelim."

Leyla kaşlar çatıp yüzünü döndü. Gerçekten çiddiydi bu gün habire onu şaşırtıyordu. Başta red etmek istesede sonra vazgeçti. Karar vermişti SeyitAli'nin ona attığı hiç bir adımı geri çevirmeyecekti. Elini uzatıp ayağa kalktı. Leyla İzmir'e geldiği ilk sene kendisini bir boşluğa düşmüş gibi hissediyordu. O yüzden bulduğu her kursa kafasını dağıtacak herşeye katılmıştı. Bu süreçte İbrahim abisi desteği hiç eksik etmeyip Urfa ve İzmir arası hep gidip gelmişti. Müziğin sesinden dansın vals olduğunu biliyordu. Zaten İzmir etkiliklerin de tango vals olmazsa olmazlardandı. Evet bugün onunla ikinci dansıydı. Ama vals! Seyit Ali'nin gerçekten nasıl dans ettiğini merak ediyordu.

Vals başlayınca SeyitAli'nin ayak uydurması dans etmesi onu çok şaşırtıyordu. Seyit Ali ortalıkta sürekli ben ağayım diye dolaşan biri olunca Leyla onu milladan önce ateşi bulmuştu ünün de oturup ısınmış ve orda kalmış gibi düşmüştü hep ve bunu kendisine tekrar ediyordu. Demek ki sadece ateşi bulmamış dans etmeyi öğrenmişti. Gülümseyerek kafasındaki gereksiz düşünceleri def etti. Bakışlarını yukarı kaldırdığı gibi Seyit Ali'nin koyu bakışlarını fark etti. Onda etkileniyor bunu artık inkar etmiyordu. Farkındaydı bile elini ateşe uzanıp tutmaya çalışıyordu. Tutuşacağının farkındaydı. Yanacakdı ve Seyit Ali hiç acımadan yakacaktı. Bir garip Leyla'dı o! İçindeki ses çöle düşen mecnun pişman oldu mu? Bu sefer de Leyla yansın diyordu. Ve Leyla çöle düşmekten değil çölde yolunu kaybedip yok olmaktan korkuyordu. Onun öyle üzüntüsün de nazını çekecek kimsesi yoktu. Tekrar, tekrar kimsesiz kalmaktan korkuyordu. Çünkü acısı çok ağırdı, belki o yüzden kimseyi gönlüne hiç almamıştı.

Leyla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin