8. Bölüm🌷

30.3K 1.8K 687
                                    

SeyitAli arkadaşlarıın gitmesini bile beklemeden Leyla'yı kolundan sürükleyerek yukarı çıkardı. Leyla'nın o adamla ne işi olabilirdi. Çevresin de sadece aşireti biliyordu Leyla ile evlendiğini Poyraz nasıl öğrenmişti. Leyla kendi odasına değilde SeyitAli'nin odasına doğru gittiklerini anlayınca kolunu çekiştirmeye başladı. SeyitAli şuanda öfkesinden ne yaptığını bilmiyordu ve o bu haldeyken onunla yanlız kalmak akıl karı değildi.

Seyit Ali Leyla'nın kendisini kurtarma çabalarını yoksaydı. Hızlıca kapıyı açıp Leyla'yı içeri koltuğa fırlattı. Önce ellerini saçlarına götürerek çekiştirip odanın içinde yürüdü sonra tekmesini sehpaya geçirip odanın ortasına savurdu.

Leyla bu hareketle korkup koltukta iyice büzüştü, bu adamın onu hırpalamasına sürekli sinirli hallerine artık dayanamıyordu böyle anlarda çok korkuyordu.

Genç adam arkasını döndüğü gibi Leyla'nın koltukta büzüşmüş halini farketti. Onun dik başlı olmasından nefret ediyordu. Ondan korkmasından da nefret ediyordu. Kaderlerinin bu şekilde kesişmesinden Poyraz'dan ona gidemeyen yüreğinden de nefret ediyordu. Kendisini daha fazla tutamayıp Leyla'ya doğru ilerdi. Hızlıca bileklerinden tutup ayağa kaldırdı. Leyla o korkuyla çığlık attığı gibi SeyitAli daha öfkelendi.

"Korkma ulan bana korkuyla bakan gözlerine dayanamıyorum."

Leyla ise ne yapacağını bilemiyordu. Korkma demesi kolaydı da korkmaması imkansızdı. Kekeleyerek kork-kk-muyy-yorrum dedi.

Seyit Ali bir an onun bu haline gülmek istedi. Titriyor kekeliyor ama hala burnunun dikine gidiyordu.

" Sen o adamı nerden tanıyorsun. O adam sana nasıl çicek yollayabiliyor anlat." Leyla'ya çok öfkeliydi bugün. Dengini bile ondan başkaları görmüştü.

Leyla SeyitAli'nin kimi kasttediğini hiç anlamıyordu. Çiceğin kimden olduğunu o da bilmiyordu onun merak ettiği kutuda olan anahtardı. Kafasına not düşmüştü SeyitAli'nin fırlattığı anahtarı gidip bulacaktı.

Seyit Ali ondan cevap alamadıkça Leyla'nın bileklerini daha çok sıkıyordu. Leyla korktukça da daha öfkeleniyordu. "Cevap ver" diye bağırdı.

Leyla korkuyla irikilip bileklerini onun ellerinden kurtamaya çırpınmaya başladı. SeyitAli dengesizdi.

"Bak belki inanmıyacaksın ama yemin ederim bilmiyorum. Notta zaten isim yoktu. Tanımadığım birinden gelen bir çicek için bana böyle davranamazsın. Lütfen bırak ellerimi gerçekten canım acıyor."

Seyit Ali Leyla'nın canım acıyor demesi ile bileklerini bırakıp belinden tutuğu gibi kendisine yapıştırdı. Leyla bu hareket ile tekrar bir çığlık SeyitAli şuanda öfkeden bunu pek umursuyor görünmüyordu. Leyla'nın doğru söyleyip söylemediğini bilmiyordu. Dikkatlice gözlerine baktı. Yeşil çam ormanları gibiydi gözleri hem huzuru vad ediyorlardı. Hem de için de kapılıp kaybolmaktan korkutuyorlardı.

Yüzünü Leyla'nın yüzüne yaklaştırıp fısıldar gibi "eğer yalan söylüyorsan" Leyla cümlesini tamamlanmasına izin vermeden gözleri dolu dolu yalan söylemiyorum. Yemin ederim kimden geldiğini bilmiyorum "dedi.

Seyit Ali dikkatlice baktı ağladı ağlayacak gözlere. Dudaklarını ıslatıp eliyle Leyla'nın başına tutup dudaklarını dudaklarına bastırdı. Dünden beri sürekli bunu yapmak istiyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Leyla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin