Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*16. Yaş gününde ruh eşinin sana söyleyeceği ilk şey bileğinde yazar
Not: bölümde mugglesınız aşkolar
Annenin her zamanki 'eve erken gel' konuşmasına karşı gözlerini devirerek evden çıktın.
Bugün 17 yaşına basmıştın ve yeni taşındığınız için arkadaşlarınla buluşma şansın yoktu. Bu yüzden sende burayı gezmeye karar vermiştin.
Taşınmanızın nedeni 1 yıldır ruh eşinle karşılaşmamandı. Bileğindeki yazı belirmeden önce sevgilin vardı ancak yazı belirdikten sonra onun ruh eşin olmadığını anlayıp ayrılmıştın.
Ondan sonra aylar boyunca ruh eşinle karşılaşmamanın sonucunda ailen taşınma kararı almıştı. Geçen gün eve taşınmıştınız ama şimdi etrafı gezebilme fırsatın olmuştu.
Bilmediğin sokaklarda gezinirken bakışlarını bileğine çevirdin. Kimsenin bileğinde böyle bir şey yazmadığına emindin.
'Bunun için özür dilemeyeceğim.'
Evet, ruh eşinin sana söyleyeceği ilk şey buydu. Ne yapacaktı ki böyle bir şey söyleyecekti?
Yaklaşan siren seslerini duyduğunda olduğun yerde durdun ve etrafına bakındın. Gördüğün şey ile şaşkınlıkla bakakaldın.
Sana doğru koşan iki kişi vardı ve o kişileri polisler kovalıyordu!
İki kişiden gözlüklü olanı farklı bir yola saptı ancak uzun, siyah saçlı olan çocuk sana doğru koşmayı sürdürdü. Yanına geldiğinde bileğinden tutarak seni kenara çekti ve kendisi duvara yaslanarak seni önünde tuttu. Birbirinize o kadar yakın duruyordunuz ki fark etmeden nefesini tutmaya başlamıştın.
Karşındaki çocuk sırıtarak sana biraz daha yaklaştığında ellerini göğsüne koyup ittirerek onu kendinden uzaklaştırdın.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Manyak mısın?!" Çocuk sana şaşkınlıkla baktığında yakınınızda duyduğu siren sesiyle bir elini ensene bir elini de yanağına koyarak seni kendine çekti ve dudağına yapıştı.
Sen onu ittirmeye çalışırken o seni kendine daha çok çekiyordu.
Sonunda polis arabası yanınızdan geçerek gözden kaybolduğunda elini senden çekerek dudaklarınızı ayırdı.
"Bunun için özür dilemeyeceğim." Senden uzaklaşarak söylediği şey ile öylece karşındaki çocuğa baktın. O senin ruh eşindi. Sen onu bulmaya çalışıyorken o seni bulmuştu.
"Sen...inanamıyorum."
"Evet, ilk başta ruh eşimin neden bana 'manyak mısın?' diyeceğini anlamamıştım ama bulunduğumuz bu duruma bakarsak oldukça mantıklı."
Elini sana uzatarak gülümsedi.
"Sirius." Elini tuttun ve sende ona gülümsedin.
"Y/n."
"Memnun oldum ruh eşim." İkinizde gözlerinizi birbirlerinizden ayırmazken yanınıza gelen kişiyle bakışlarınız ona çevrildi. Bu Sirius ile birlikte polisten kaçan gözlüklü çocuktu.
"Dostum, az kalsın yakalanıyordum! Bir daha polislere kafa tutmadan önce iki kere düşünmeliyiz."
"İki kere düşünsen de yüz kere düşünsen de yine de yapacaksın Çatalak."
"Doğru." İki arkadaşın tuhaf diyaloğuna gülerken Sirius bakışlarını sana çevirdi ve gülümsedi. Ardından elini yavaşça eline değdirdi ve elini sardı.
Buraya taşınmak hayatında aldığın en iyi karardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
