Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Bu bölümün benzerini imagine kitabımda Remus'a yapmıştım Sirius için de istendi aşkolar
*ayrıca bölümde yaş belirtmedim kendinizi Harry'den büyükte düşünebilirsiniz
Gerginlikle terleyen ellerini pantolonuna sildin ve karşındaki eve bakmayı sürdürdün.
Grimmauld Meydanı 12 numara.
Arkadaşın Harry yaz tatilinin son haftasında seni, vaftiz babasıyla yaşadığı evine davet etmişti ve bugün orada kalacaktın.
Ve gergin olmanın sebebi kesinlikle arkadaşının evinde ilk defa kalacak olmandan kaynaklı değildi.
Sirius Black. Harry'nin vaftiz babası. Gerginliğinin sebebi bu adamdı.
O çok mükemmeldi. Fazla mükemmeldi hatta. Ve bu senin, zihninde onunla ilgili pis düşünceler kurmana neden oluyordu. Bunu durduramıyordun. Onu istiyordun.
Beyaz teni, keskin bakan gözleri, biçimli elleri, dövmeleri...(🤲🛐)
Onu sürekli görmek istiyordun, yanında olmak istiyordun. Öyle ki sürekli Harry'e evlerine gitmek için bahane üretiyordun. Şansın yaver gidiyordu ki Harry bu zaman kadar hiçbir şey anlamamıştı.
Ancak Sirius. Onun ne düşündüğünü ya da ne yapmaya çalıştığını sende dahil çoğu kişi anlamazdı.
Ona karşı olan duygularını anladı mı anlamadı mı bilmiyordun. Bazen sana Harry'e yaklaştığı gibi babacan bir tavırla yaklaşıyordu. Bazen ise seninle flört ediyordu. Belki de sen öyle düşünüyordun. Dediğim gibi, anlaşılmıyordu.
Kapının önüne geçip beklemeden kapıyı çaldın ve beklemeye başladın.
Kapıya yaklaşan adım sesleriyle kalbin teklerken hızlıca üzerini ve saçlarını düzelttin.
Ancak kapı açıldığında hayal kırıklığına uğramıştın.
"Hoşgeldin Y/n!" Harry gülerek kollarını beline sardığında sende zoraki bir şekilde gülümseyip arkadaşına sarıldın.
Bir an önce onu görmek istiyordun.
Ayrıldığınızda Harry, kapıyı daha fazla açarak geriye çekildi.
"İçeri gel. Bizde seni bekliyorduk."
"Biz mi?"
"Ah, Sirius ve ben. Biliyorsun sende aileden gibisin ve Sirius geleceğini duyduğunda çok sevindi."
Adını duyduğunda kalbinin hızlanmasına engel olamamıştın. Yanında olmasa bile üzerinde böyle bir etki bırakması sinirini bozuyordu.
İçeri girdiğinde ceketini çıkarıp askılığa astın ve salona ilerledin.
"Sen otur ben geliyorum." Harry omuzlarından tutarak seni koltukların olduğu yöne ilerletti ve yukarı çıktı.
Harry'nin arkasından bakarak omuzlarını silktin ve koltuğa oturarak etrafı incelemeye başladın. Bir yandan da Sirius'un nerede olabileceğini düşünüyordun.
