Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Bu bölüm what if? Tarzı bir şey olacak aşkolar inş becerebilirim
*kendinizi Gryffindor olarak düşünün:*
Ya Sirius Black Slytherin'e seçilseydi?
"Önüne bak aptal!"
Sirius Black kendisine çarpan Ravenclaw'lı çocuğa gözlerini kısarak baktı ve cübbesini savurarak ilerlemeye başladı.
James Potter'ı öldürecekti. Sirius'un artık canına tak etmişti
Sirius Black ve James Potter'ın arasında ilk yıldan beri büyük bir çekişme vardı. Biri Slytherin prensi lakabı ile tanınırken biri Gryffindor prensi olarak tanınırdı. Bu da haliyle gündemden hiç düşmeyen bir durumdu.
Ayrıca ikisinin de şakalarda iyi olması işleri daha çıkılmaz hale götürmüştü.
Şimdi ise James Potter son şakasıyla Sirius Black'in sinirden deliye dönmesine neden olmuştu.
İksir dersinde Sirius kitabını açtığında kitabın suratına patlamasıyla ne yapacağını şaşırmış, öylece küle dönüşen kitaba bakmakla yetinmişti. Sonrasında olayı sindirdiğinde hızla sınıftan çıkmış ve James'i aramaya başlamıştı.
Nasıl yaptığını bilmiyordu ancak onun yaptığına emindi.
En sonunda arkadaşlarıyla gülüşerek sohbet eden James'i gördüğünde cebinden asasını çıkardı.
"Potter!"
Sirius'un bağırışıyla bakışlar ona dönerken James sırıttı.
"Selam Black. Savaştan çıkmış gibi görünüyorsun."
"Şimdi seni-"
Sirius sinirle James'e atak yapacakken senin araya girmenle durdu.
"Orada dur Sirius."
James Sirius'un kendisine saldırmasını beklerken geri çekilmesi ile şaşkınca bakakaldı. Onunla birlikte Remus ve Peter'da şaşırmıştı.
Eskiden profesör Mcgonagall'ın bile durduramadığı Sirius Black, neden Y/n'in bir sözü ile durmuştu?
Bunun nedeni oldukça açıktı. Sirius seni seviyordu. Seni o kadar çok seviyordu ki herkesi karşısına alabilirdi.
İlk başta bunu kabul etmek istememişti. Onun için Gryffindor'lu sıradan bir kızdın sadece. Öyle olman gerekiyordu. Ancak Sirius için hiçbir zaman sıradan olmamıştın. Sana hiçbir zaman şaka yapmamasının, sataşmamasının sebebi buydu.
Bunu arkadaşlarından kimse bilmiyordu. Bu konu onu tedirgin ediyordu. Ailesi nasılsa arkadaşları da öyleydi ve bunu onaylamayacaklardı. Sirius'un onların onayına ihtiyacı olmasa da şimdilik bilmemeleri en iyisiydi.
Sana olan duygularını sadece Regulus'a rahatça söyleyebilmişti. Çünkü biliyordu ki kardeşi onu asla yargılamaz, dinlerdi. Öyle de olmuştu. Sirius, Regulus ile hislerini paylaşmış, kardeşinden tavsiyeler almıştı.
