(7)☘ HUZUR VAKFI ☘

714 481 110
                                    

بِسْــــــــــــــــــــــمِاﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

"Varlık Allah'a ait. Gerisi hep hayal ve düşten ibarettir. Bugüne dek bildiğim,bulduğum ve sahip olduğum her şey gerçekte ondan ibaret imiş. Zannım hakikate yönelince sevgimde aşk oluverdi.
(Fuzuli)

Aşkın rengi ne diye sorsalar, mavi derim. Aşk demek mavi demek . Mavi demek huzur demek. Ya huzurum saklı o gözlerde, ya da hayatımın en büyük imtihanı. Belki de bu imtihana tâbi tutulup o gözlerdeki huzuru elde etmek içindir, şimdi döktüğüm gözyaşları. Gözyaşı aşkın simgesi degil miydi ? Aşık olmayan gözyaşı dökebilir miydi?
Hani derler ya ,insan ağladıkça rahatlar diye. Ağlamak kalbin iyileşmesi demek değil miydi? Bütün kiri pası silip süpürmek demek değil miydi? Nasıl ki yağmurun toprakla buluştuğu vakit , rahmet yağıyor deriz ya lisanı halimizle, işte gözyaşının dökülmesi de, kalbe inen rahmettir, ruhun lisanı ile.

***

Mavi deri kaplamalı defterime yazdıklarımı sonlandırıp kitaplığıma yerleştirdim. Yazmak beni her zaman rahatlatır. Bazen söyleyemediklerimi defterime aktarırım. Sanırım bende duygularımı yazdıkça anlatanlardanım:)

***

Yine her zaman olduğu gibi, bugün de çok heyecanlı ve keyifli bir şekilde uyandım. Ama bugün daha bir güzel ve özel. Çünkü bugün miniklerimin yanına gidiyorum. Her hafta Kübra ile birlikte vakfa uğrar çocuklara aldığımız hediyeleri teslim eder, onlarla ayrı ayrı ilgilenir ve günün sonunda güzel bir ders işledikten sonra bizi evimize yolcu etmek için hepsi gelip kapının önünde alır soluğu. Bugün de yine o heyecanlı ve huzur dolu günlerden bir tanesi.
Beyaz rengine olan tutkumdan dolayı bugün de beyaz pileli etek, beyaz şifon ipek bir gömlek ve beyaz şalımıda gelişi güzel bağlayıp, küçük beyaz minnak çantamı da koluma takıp aynanın karşısına geçtim. Masamın üzerinde bulunan takı kutuma takılı kaldı gözlerim. Özellikle de abimin bana aldığı saat. Resmen ben burdayım der gibi göz kırpıyordu. Sayıları arapça yazılarından oluşan saatimi alıp hiç vakit kaybetmeden koluma taktım. Vav ve Elif harfinin birleştiği çerçeveli kolyemi de boynuma geçirdikten sonra odadan çıkacağım esnada Kübra içeri girdi.

" Ooo Eslem Hanım bu ne güzellik böyle? "

" Teşekkür ederim kuzum. Elhamdülillah güzel yaratana. Bütün güzellikler O'na ait.

" Elhamdülillah. Sabah şükrümüzü de yaptığımıza göre çıkalım mı artık çocuklar bizi bekliyor."

" Olur canım çıkalım. Daha fazla bekletmek olmaz. Şimdi kim bilir nasıl heyecanla bekliyorlardır bizi?

" Ayy evet ya hiç sorma. Özellikle bizi gördükleri gibi nasıl da heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar öyle. O an yanaklarından tutup ısırasım geliyor hepsini."

" Aman Kübra saldırma çocuklara korkmasınlar bizden. Zaten zor alıştılar sende biliyorsun. Onlar naif yürekliler,hemen kırılmaya meyilli oldukları için davranışlarımıza daha dikkat etmemiz lazım. "

" Bu konuda katılıyorum sana. İlk görüşmeye gittiğimiz de ne kadar da asi davranmışlardı hatırlıyor musun? Özellikle de Öznur. İlk başta anlam verememiştim neden bu kadar öfkeli olduklarını, ama daha sonra onlarla ilgilenince sanırım daha iyi anlamaya başladım. Her çocuğun sevilmeye hakkı vardır. Bana kalırsa yetim çocukların daha çok ama daha çok sevilmeye hakkı var. "

HASBELKADER  (İSLAM-İ KİTAP) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin