13.Bölüm: Plan

2.4K 119 4
                                    

"Bir daha gitme." Adam kadının cümlesi ile afalladı.

"Anlamadım?"

"Bana haber vermeden gitme. Kötü davranabilirsin, yüzüme bakmayabilirsin hatta benden nefret bile edebilirsin ama habersizce gitme."

Poyraz kendisine yalvarır gibi bakan bakışlar karşısında ilk kez ne yapacağını bilmiyordu.

Ne diyebilirdi? Söz verse bunu tutabilir mıydı? Emin değildi. Cevap vermemek daha iyiydi. Diğer elinide kadından çekip en sert ifadesini takındı.

"Koltuğuna git dinlenmek istiyorum artık."

Daha fazla sızlanmayı bırakıp koltuğa geçti ve pikeyi yüzüne kadar çekip uyumayı diledi.
___

Fransa’nın sabah güneşi odayı aydınlatırken Nare gerinerek duvara vuran ışığa doğru elini kaldırdı.
Hayali bir şekilde dokunuyormuş gibi hissederek gülümsedi.
Küçükkende bunu yapmaktan keyif alırdı.

Lavaboya gidecekken kendisine dönük yüzü farkederek iki adım geriledi.

Sırtını duvara yaslayıp parmaklarıyla oynarken kendini poyrazı izlerken bulmuştu.
Uyurken bile kaşları çatık olması tam ondan beklenecek bir hareketti.

Savunmasız gibi gözüksede her an gözlerini açacak gibi rahatsız uyuması Nareyi şaşırtırken adamın dağınık saçlarını eliyle düzeltmek istedi.

Aklına dans ederken sorduğu aptal sorusu gelirken sanki görüyormuş gibi utanarak hızla yüzünü kapadı.

Neden hakkındaki her şeyi öğrenmek istiyordu?
Bildikleri bile başını belaya sokmaya yeterken neden kendini daha fazlasını sorgulamaktan alıkoyamıyordu?

Saçlarını karıştırarak başına giren ağrıyla kendini lavaboya attı.

İşlerini halledip üzerini giyindikten sonra poyrazın hala uyumasıyla gözlerini devirdi.

Kendisi gibi kulağının dibinde birden ‘uyan!’ Diye bağırsa büyük ihtimalle ölüm fermanını imzalamış olurdu.

“Bencil adam...” diye fısıldadı kendi kendine.

Ardından korkarak yanına yaklaştığında masum çıkartmaya çalıştığı sesiyle seslendi.

“Poyraz.”

“Ne istiyorsun?”

“Saat onbir.”

“Ne olmuş yani?”

“Havada çok güzel.”

“Ee?”

“Otel kahvaltısı yerine gerçek bir Fransız kahvaltısına ne dersin?”

Poyrazın gözü açılırken sanki hiç uyumamış gibi hemen yerinden kalkarak saçlarını karıştırdı.

Kızın cümlesiyle memnun olurken kendisi gibi otel kahvaltılarını tercih etmemesi gözünde artı bir puan kazandırmıştı.

“Uyanır uyanmaz yataktan çıkabilen ilk insan olabilirsin.”

“Yatak keyfini sevmem. Zaman kaybı.”

________

“B-burası çok güzel!”

“Ağzını kapa alt tarafı göl kenarı bir kafe.”

“Sahiden her şey bu kadar basit mi?”

“Ne demek istiyorsun?”

“Diyorumki şu manzaraya bak. Ne görüyorsun?”

KARANLIK PRENSWhere stories live. Discover now