21

1.4K 77 81
                                    

•••••••••••••••

Yakaladım seni!
godofchaos
18.37

Emily bir anda ağzına bastırılan bez ile gözlerini kocaman açtı ve korkuyla telefonu yere düşürdü. Bezi tutan soğuk eli itmeye çalıştı fakat el öyle güçlüydü ki birazcık bile kıpırdatamamıştı. Tanrı 'nın kollarında bir süre çırpınsada daha sonrasında yorgun düştü.

Yaşadığı ani yakalanma ile güçlerini kullanmayı akıl edememişti.. ki güçleri aklına gelseydi bile o an Loki 'ye zarar vermemek için kullanmazdı.

Bezden gelen koku onu yorgun kılarken kendini nefes almamaya zorladı fakat çok geçti..

Emily yakışıklı Tanrı 'nın kollarına yığılırken düşünebildiği tek şey henüz her şeyin hazır olmadığıydı..

•••••••••••••

Aylar önce;

"Hazır mısın?" Emily elini Daphne 'nin omzuna koyarak umutla sordu. Daphne oldukça stresliydi çünkü iki paralel evreni birbirine bağlamak oldukça zor bir iş olacaktı ve açıkçası başarabilir miydi bilmiyordu.. bu başka boyuttaki mutantlarla iletişime geçmekten binlerce kat daha zordu..

Emily, Daphne 'nin güvensiz halini farkederek bir elini elinin üzerine koydu ve güven verircesine sıktı. "Sana güveniyorum, Daphne.. Tüm bunların üstesinden gelebileceğimizi biliyorum."

Daphne en yakın arkadaşına hızla sarılarak, "Sadece artık korkmadan, saklanmadan yaşamak istiyorum.." diye fısıldadı. Emily de hızla kollarını ona doladı ve bir eliyle saçlarını okşayarak, "Pietro ve Wanda 'yı asıl ailelerine kavuşturacağız ve olmamız gereken yere gideceğiz. Charles bize yardım edecek.." diye fısıldadı.

"Artık gizlenmek zorunda kalmayacağız ve bu lanet Hydra belasından kurtulacağız, değil mi?" Daphne 'nin umutla sorduğu soruya karşılık Emily başını salladı ve "Evet, artık kimseden kaçmak zorunda kalmayacağız.. yalnız olmayacağız." Emily, Daphne 'ye daha sıkı sarılırken mırıldandı. "Ailemizi kavuşacağız..."

•••

O sırada diğer gerçeklikte...

"Eğer oradakiler senin çocukların olsaydı da böyle diyebilir miydin ha?" Erik sinirle demir bir sopa aracılığıyla Charles 'ı duvara sabitlerken gözyaşlarını da tutamıyordu. "Mephisto tarafından kaçırılan çocuklar senin çocukların olsaydı, onları başka bir evrene yollasaydı ve cehennemi yaşatacak olsaydı?" Kullanmadığı eliyle gözyaşlarını sildi." Charles.. o onları mahvedecek.. Wanda 'nın en güçsüz anından faydalanacak." Erik acıyla dizlerinin üzerine düşerken Charles da demirin düşmesi ile serbest kaldı. "Üçüz olduklarından, bir kardeşleri daha olduğundan haberleri bile yok."

Charles eski dostunun yanına gidip yere oturdu ve bir elini omzuna koyarak fısıldadı. "Tüm bunlar çok tehlikeli Erik.. sadece Daphne için değil. Bizim içinde öyle.. Eğer yanlış bir şey yaparsa buradaki tüm mutantları ve hatta başka evrendeki bazı kişileri bile oraya çekebilir. Tüm evrenin düzenini bozabilir."

Erik sinirle başını kaldırarak Charles 'ın yakasını tuttu ve dişlerinin arasından konuştu. "Eğer Mephisto 'nun etkisinde kalırsa, Wanda 'nın neler yapabileceğini biliyor musun? İsterse hepimizi, tüm evrendeki herkesi yok edebilir."

Charles gözlerini kaçırdı.

"Haklı olduğumu biliyorsun Charles. Bunu yapmak zorundayız."

"Ya geri dönemezsek." Charles vazgeçirmek için son kozunu oynadı.

"O zaman buradaki insanlar için güzel bir şey yapmış oluruz. Sonuçta bizi pek sevmiyorlar, ha?" Erik umutla Charles 'a baktı. Charles ise gülerek gözlerini kaçırdı.

"Bunu sen olmadan yapamam." Erik elini Charles 'ın omzuna koydu. "Eğer Daphne ile iletişime geçmezsen yerimizi bulamaz ve portalı açamaz. Bunu hemen yapmalıyız. Mephisto yaptığımız şeyi öğrendiği an Daphne 'nin odağını bozabilir." Sonrasında sesini alçalttı. "Daha da kötüsü onu öldürebilir, Charles. O sadece yirmi iki yaşında genç bir kız."

Charles başını salladı. "Bunu yapacağım ama eğer evrenler arası aranan bir suçlu olursam onlara beni sen olarak tanıtacağım haberin olsun."

•••

Saatler sonra Deadpool..

"Bu ne sikim?!" Wade yanında bir anda açılan portal ile hızla pantolonunu yukarı kaldırdı ve ellerini yorganına sildi.

Merakla portala yaklaşarak elini hafifçe içinden geçirince eline aldığı titreşimle bir iki adım geriye kaçtı. Aklına gelen ilk şey sikik xmenlerin ona ihtiyacı olduğuydu. Zaten onu ne zaman rahat bırakmışlardı ki?

Bu lanet xmen bozuntuları yine ne bok yemişti acaba?! Adama rahatla mastürbasyon bile yaptırmıyorlardı.

Hızla yatağından kalkıp sinirle kostümünü giyerken bir yandan da söyleniyordu.

"Şimdi o portala girip boşalmamı engelleyen her sikik xmen 'i katanaya oturtmayanın anasını siksinler." Kostümünün deri pantolonunu geçirirken sinirle homurdandı. "Hayır bak tam havaya girmişim burada sikik bir sarı ışın saçan ne bok olduğu belirsiz bir kapı açılıyor. Hayır ben şimdi gireceğimde belki içerde filler sikişiyor yani nereden bileceğim?"

Wade kemerini de sıkıca bağlayıp son kez iç çamaşırını giymiş mi diye kontrol etmek amaçlı kalçasına vurduktan sonra maskesini kafasına geçirdi ve o da düşerse diye asıl maskesini de taktıktan sonra sesini yumuşatarak konuştu. "Filler sikmese iyidir.."

Ve sonra da çığlık atarak portala atladı..

•••••••••••••••••





INSTAGRAMWhere stories live. Discover now