fourteen

2.3K 221 137
                                    

Episode fourteen, goodbye

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Episode fourteen, goodbye

Banklardan birisinde oturmuş, basketbol takımının antrenmanını izliyordum birçok kişi gibi. Taehyung'u unutmak için bunu izlememem lazımdı ama sonuçta artık arkadaş sayılırdık, mutlaka konuşacaktık veya denk gelecektik. Bu yüzden izliyordum, yapacak başka bir şeyimin olmaması da ek bir nedendi. Okula geldiğimizden beri teneffüslerde de dahil olarak tek yaptığım ders çalışmak olmuştu, artık bunun beni gerçekten sıkmaya başladığını hissettiğimde buraya gelmiştim. Normalde olsaydı Jennie ile bir şeyler yapardık, bu her zaman için böyleydi ama bugün Jennie okula gelmemişti. Bana mesaj attığına göre üşütmüştü ve sadece boğazı hafif ağrıyor olsa bile bunu okula gelmemek için bir bahane olarak kullanmıştı, beklediği gibi işe yaramıştı da.

Derin bir nefes alıp verdikten sonra etrafa kısaca göz gezdirip maçı izlemeye devam ettim. Taehyung'a bakmamaya çalışıyordum ve ona bakmadığım zaman olay benim için çok sıkıcı oluyordu. Sporlardan pek bir şey anlamazdım, sadece beden eğitimi dersinde yapıyor olduğumuz hareketleri biliyordum. Topla oynana oyunlardaysa voleybol hariç kabus gibiydim, derste voleybol haricindekiler kızlara oynatılmadığından kendimi şanslı sayıyordum çünkü rezil olmak pek de hoş olmazdı.

Yanımda bir hareketlenme hissettiğimde düşüncelerime ara verip yanıma doğru çevirdim bakışlarımı. Yanıma birisi oturmuştu, onu tanıyordum. Bizimle aynı sınıfta olan Seokjin'di ama hiçbir dersimiz denk gelmiyordu, sadece hatırladığıma kalırsa bir dersi ortak alıyorduk. Normalde onu tanımazdım, erkekler hakkındaki bilgiler pek ilgi alanıma girmezdi. Taehyung'un arkadaşı olduğu için tanıyordum, Taehyung'un hayatıma katmış olduğu iyi şeylerden birisi de bu olabilirdi belki. Onun sayesinde yeni insanlar tanıyor olmam.

Ona baktığımı fark ettiğinde başını hafif çevirip gülümsedi. "Oturabilirim değil mi? Sormadan oturdum, kusura bakma."

"Sorun değil, oturabilirsin." Dedikten sonra bakışlarımı ondan çektim, tekrardan basketbol sahasına yönlendirdim.

"Lalisa, değil mi?" Diye soruyu bana yönelttiğinde bakışlarımı tekrardan ona çevirdim, başımla onayladım. "Sınıf birincisi olduğundan biliyorum, bir de Taehyung ile tanışıyordunuz sanırım." Evet, tanışıyoruz. Hatta arkadaşına aşığım, haberin var mıydı?

"Evet, birkaç kez denk gelmiştik." Yalan, çok fazla kez denk geldik.

"Lunaparkta sizi görmüştüm. Ama sonra hemen ayrılmıştın. Bir şey mi oldu?" Evet, bir şey oldu. Sevgilisi olduğunu öğrendim ve kendimi bir yerlerden atmam lazımdı, bu sebepten ötürü de hemen gittim.

"Hayır, sadece lunapark gibi yerler pek benlik değil. Ayrıca sınıf birincisiyim, ders çalışmam lazımdı." Diye yalanımı uydurdum sakince. Durumu çok belli etmemeye çalışıyordum ki belli olan bir tarafı yoktu. Sadece beni germiş olan şey şüpheci bakışlarıydı.

good for you, taelice Donde viven las historias. Descúbrelo ahora