TANITIM

19.4K 434 298
                                    

Yaşadığım olaydan sonra hâlâ deli gibi titriyordum. Fahişelik yapan annemin eve getirdiği adamlardan biri üzerime saldırınca kendimi korumaya çalışırken bıçaklamıştım. Ellerimde, gördüğümde dahi bayıldığım kan lekelerine alışmıştım sanki. Midem bulanıyordu ama en çokta korku hakimdi bedenime.

Büyük hapishanenin önüne geldiğimde iki jandarma kollarımdan sürükleyerek beni içeri sokmuştu. Ağlamaktan şişen gözlerim, masumluğumu kanıtlamak için çırpınan bedenim yorgundu artık bu yüzden sessizce beni süruklemelerine izin verdim.

Tüm işlemler yapılırken sadece etrafımdaki insanlara boş boş bakıyordum. Çocukluğumdan beri yaşadığım zorluklar arasında bir katil olmadığım kalmıştı onu da olmuştum. Annemin beni buradan çıkarmaya uğraşmasını bırak mutlu olduğuna eminim.

Tekrar kollarımdan sürüklenmeye başladığımda etrafı incelemeye başladım. Simsiyah kocaman duvarlar üzerime üzerime geliyordu. Birçok kapının önünden geçip sonunda üzerinde 614 yazan koğuşa gelmiştik...

Demir kapı kulaklarımı tırmalayan bir sesle açıldığında hiç tanımadığım insanlarla uzun zaman geçirecek olmanın verdiği huzursuzlukla kıpırdandım. Kimseyi tanımıyordum, yalnızdım. Arkamdaki gardiyan beni içeri ittirdiğinde mecburen aralarına katılmıştım.

Arkamda kalan demir kapı tekrar yüksek selse kapanınca nefesimin kesildigini hissettim. Ben nasıl buraya gelmiştim.

Koğuşta olan tüm gözler bana dönmüştü. Karşımda dikelen kişiyle yüzümü kaldırdım. Esmer bir genç bana el uzatıyordu, gülümsemesi çok tatlıydı.

"Hoşgeldin demek isterdim ama buraya kimse hoş gelmez, ben Kim Jongin memnun oldum" bende onun gibi gülümsemiş ve boyu benden uzun olduğu için kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

"Bende Baekhyun sadece Baekhyun" daha sonra Jongin tek tek beni koğuşta olanlarla tanıştırmıştı. Kalacağım yatağı gösterecekken tedirgin olduğunu fark ettim. Eğildi ve kulağıma fısıldadı. "Sen Cahnyeolun ranzasının üzerinde yatacaksın, bak bende hemen yanında yatıyorum. Şey ama Chanyeolu kızdırmamaya bak sadece" ilk başta ne dediğini anlamasam da gösterdiği yerdeki adama bakınca tüylerim ürpermişti resmen.

Simsiyah saçları özenle taranmış, büyük ama çekik gözleri yakışıklı yüzünü tamamlıyor, boynundaki damarlar ve kaslı büyük bedeni ona hayran olmama sebep olmuştu. Jongin beni dürttüğünde o tarafa doğru yürümeye başladım.

Tam tanışmak için elimi uzatacaktım ki Jonginden biraz daha uzun olan beyaz bir beden omuzuma çarpmıştı. Jongin elimdeki çantamı alıp ranzamın üzerine koydu. İkimiz birlikte çoğu kişinin oturduğu uzun masaya oturmuştuk.

"Sehun, sana omuz atan kişi" adını öyle bir söylemişti ki sanki onun için ölebilirdi. Ama bende işimi sağlama almalıydım her gördüğüme eşcinsel misin diyemezdim. "O kim peki" sorduğum soruyla beyaz bedeni izlemeyi bırakıp bana döndü.

"Chanyeol ve Sehun işte ikisi de mafya nasıl olduysa bir gün hapse düşmüşler, ben geldiğimde ikisi yeni gelmişti" duyduğum şeyle tüylerim ürperdi ben buraya girmiştim ama gerçekten katil değildim. Ama buradaki herkes suçluydu hem de en alasından. Korku dolu bakışlarımı gören Jongin kahkaha atmıştı.

"Korkma kimse seni yemez" dediği şeyden sonra ben ona buraya neden girdiğimi anlatmıştım. O kendi hikayesini anlattığında ona üzülmüş müydüm bilmiyorum ama galiba burada olmayı hak ediyordu. Uyuşturucu ticareti yapan biriymiş, ve satış yaparken tutuklanmış.

Yanıma oturan, benle aynı boyda olan bedene bakıp gülümsedim. "Merhaba minik yaşın kaç senin" adımı bile sormadan yaşımı sormasını es geçip cevapladım. "19"

"Anam sen daha bebesin ya" ne bebeği ya ben kocaman adam oldum yani bence. "Ben koca adamım bi kere" Jongin koluma dokunduğunda ona döndüm. "Baekhyun ben 28 yaşındayım" gözlerim şokla açılırken o ikisi bana gülmeye başlamıştı. Jonginin söylediği şeyin devamı ise asla beklemediğimdi. "Sen gelmeden önce en küçükleri bendim"

Buraya gelirken yalnız kalmaktan korkuyordum ama şimdi daha iyiydim. Benle adam gibi konuşup güldüren bir arkadaşım vardı yani bence artık benden dokuz yaş büyük olsa da Jongin arkadaşımdı. Dışarıdaki iğrenç hayatıma kıyasla belki burası bana iyi gelirdi.

Yanımdaki bedenler yüksek sesli kahkaha atmaya başladığında masaya bir gölge düşmüştü. Kafamı kaldırıp baktığımda simsiyah ve duygusuz hareleri gördüm. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Birden masanın baş köşesine oturunca Sehun denen adam da Jonginin yanına oturmuştu. Gözlerini hâlâ benden ayırmazken çatılan kaşları onu daha da korkunç yapıyordu ya da yakışıklı. Sus Baek bir kere de sus.

______________________

CHANYEOL ASKER OLUYOR AĞLİYORUM BROLAR

BEN GELDİM HEM DE YEPYENİ BİR KURGUYLA UMARIM SEVEREK OKURSUNUZ ULEN DBDHHDHDJDJDJ

TUTUKLU +18Место, где живут истории. Откройте их для себя