Öpücük

4.3K 224 64
                                    

Ben geldimmmmm aq


Chanyeolun boynuna kondurduğum öpücükten sonra içeriye geçmiş yatağımda uzanıyordum. Dudaklarımın altındaki teni başımı döndürmüştü ve ben bunu düşündükçe yüzümde aptal bir gülümseme oluşuyordu. Kendimi fazla kaptırmıştım, ondan uzaklaşmam gerekirken yine dibinde bitmiş birde öpmüştüm.

Ne kadar hoşuma gitse de sonuç olarak adam nişanlıydı, bu yaptıklarım yanlıştı. Az önce gülen yüzüm birden solduğunda üzgün üzgün uzanıyordum artık. "Daha ne kadar öyle uzanmayı planlıyorsun" sen uzak dur ki bende uzak durabileyim Chanyeol. "Buradan çıkana kadar" daha mahkememe çok vardı, buradan çıkıp çıkmayacağım belli bile değildi. 

"Yemeğe gel yoksa aç kalırsın" yatakta yan dönerek ona diktim bakışlarımı. "Üzgünüm babacığım ama beni düşünmeyi kes" kullandığım kelimeden sonra zaten siyah olan gözleri daha da kararınca gülümsemiştim hadi ama cidden fantezileri mi var.

"İyi aç kal" sinirli sinirli söylenip gitmişti. Bende yemek düşünecek moral mi bıraktı da yemeğe çağırıyor.

Onlar yemekten kalkıp yataklarına uzandıklarında ben hala yatakta dönüp duruyordum içimde olan sıkıntılarla. "Uyu artık Byun" yatağımın altından gelen ses ile homurdanıp biraz daha tepindim yatakta. Gıcık nişanlı yakışıklı kepçe.

Ben düşüncelerim ile boğuşurken kolumu kavrayan eli hissettim. Gözlerimi kocaman açıp baktığımda Chanyeol sabırsız gözlerle beni izliyordu. "Ne yapıyorsun" sesimi duyduğunda yüzünde alay dolu gülüşü oluştu.

"Benle gel" kolumdan tutup çekiştirdiğinde yataktan yavaşça indim. Beni kendiyle birlikte tuvalete götürdüğünde anlamsızca peşinden gidiyordum. Kapıyı açıp ikimizi de içeri sokar sokmaz kendimi onunla duvar arasında buldum.

Kaslı kollarından biri belimi sıkıca kavramış diğer elini ise hemen arkamda kalan kapıya dayamıştı. Anın şoku ve heyecanıyla nefesim hızlanmıştı. Tanrım bu adamın derdi ne böyle. Beni iyice kendine çektiğinde artık aramızda mesafeler vardı hem de çok küçüklerinden.

Nefesi yüzüme vururken istemsizce gözlerim kapandı. "Benle oynama ufaklı zararlı sen olursun" kalın ve sert sesle gözlerimi aralayıp yakışıklı suratına baktım, gözlerim her zerresini ezberlemek istercesine geziniyordu yüzünde.

"Ya ben zararlı çıkmak istiyorsam" söylediklerimden sonra kapıya dayadığı elini de belime sarmış tek beden olacağımız kadar dip dibe girmiştik. Gözleri dudaklarımdayken istemsizce dilimi üzerinde gezdirip ıslattım. Kafasını geriye atmış derince solumuştu.

"Üzülürsün Byun o zaman teselli etmem, kırılırsın yüzüne bakmam, ağlarsın sebebi zaten ben olurum o yüzden benden uzak dur, kendin için" bana bu kadar yakınken, nefesin dudaklarımı okşarken bunu benden isteme.

Kollarımı boynuna dolayıp biraz yükseldim. "Asıl sen benden uzak dur, yemek yedim mi yemedim mi merak etme, uyuyup uyumadığımı sorun etme, peşimde koruyucum gibi dolanma" sırtımı tekrar sertçe kapıya çarptığında acıdan dolayı inlemiştim.

"Bu ilk ve son olacak" cümlesi biter bitmez kalın dudaklarını dudaklarımda hissettim. Gözlerim kocaman büyümüş öyle dururken o alt dudağımı sıcak mağarasına hapsetmişti bile. Ağırlaşan göz kapaklarım kapandı. 

Öpücüğü çok yumuşaktı, tanrım ilk öpücüğümü alıyor şu an. Alt dudağımı sıkıca emip dilini üstünde gezdirdiğinde omuzlarına sıkıca tutundum. Karşılık veremiyordum çünkü tek yaptığım tadını çıkarmaktı. Alt dudağımı bırakıp üst dudağıma saldırdı, bu sefer öpücüğü yumuşak değildi.

Nefesimi kesecek kadar hızlı ve sertti.  Dudağımı dişleriyle çekiştirdiğinde ağzına doğru boğukça inledim. Dilini dişlerimde hissettiğimde ne istediğini anlamıştım bu yüzden ağzımı araladım. Dilimi kavrayan dili başımı döndürürken sadece ona beceriksizce ayak uyduruyordum.

Sıcak dili ağzımın her yerini talan ederken birden zaman durdu. Sadece o ve ben vardık. Geri çekildiğinde gözleri hala dudaklarımdaydı, ikimizde hızlı hızlı nefesler alıp veriyorduk. Belimi saran kollarını çekti ve benden uzaklaştı, sıcaklığını da alıp götürdü sanki.

"Aramızda kalacak birinden duyarsam sonun olur" az önce beni öpen adam gitmiş yerine eski sert adam gelmişti. "Neden yaptın" sorduğum soruyla gülmüştü, yaklaştı ve kapının önünde duran bedenimi ittirip "İyilik yapasım tuttu Byun" dedi.

Beni böyle bırakıp gidemezsin Chanyeol, senden kaçmama izin vermeyip dibim girerken benden bunu isteyemezsin. Sinirle üzerine yürüyüp sert bir tokat attım. İçeridekiler uyanmasın diye sesimi kısık tutmaya çalıştım. "Sen kendini ne zannediyorsun ha, iyilik yaptım ne lan o iyiliğini götüne sokarım" 

Piç gülümsemesi ile bir adım geri atıp uzaklaşmıştı benden. "Burada sokacak biri varsa o benim yalnız" bende onun gibi gülümseyip suratına baktım. "Benden uzak dur Park" 

"Asıl sen benden uzak dur sürekli dibimde biten sensin" sinirle ellerimi saçımdan geçirdim. "Az önce dilini boğazıma sokarken ben dibine girmiştim zaten değil mi" siyah gözleri kararmış üzerime gelmişti. Ellerimi tutup arkamda birleştirdiğinde yine dibimdeydi. "Seni sikerim Byun" duyduklarımla soğuk bir kahkaha attım. 

"Git nişanlını becer Park" ellerimi bırakıp tuvaletten çıktığında öylece arkasından bakıyordum. Sinirden mi yoksa kalbimde hissettiğim sızıdan mı bilmiyorum ama gözlerim çoktan dolmuştu. Resmen benimle oynuyordu, istediğini söylüyor istediğini yapıyordu.

Aynanın karşısına geçip yüzümü yıkadım ama içeriye gitmedim. Soğuk mermere oturup dizlerimi kendime çektim, başımı da dizlerime yasladım. Gözlerimi kapattığımda aklıma annemin dedikleri gelmişti. "Kimse seni sevmeyecek çünkü biz buna mahkumuz bizi kullanıp atarlar Baekhyun" yanlış olduğunu biliyordum, ben asla onun gibi olmayacaktım.

"Sonun benim gibi olacak" asla olmayacak beni seven birine sahip olacağım ben. Yavaş yavaş gözlerim kendini uykuya teslim etmişti. "Ben senin gibi değilim anne" güçsüz sesim mermer duvarlarda yankılandı.

 "Ben senin gibi değilim anne" güçsüz sesim mermer duvarlarda yankılandı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
TUTUKLU +18Where stories live. Discover now