Son Adım (Part 2)

14.8K 1.6K 3.5K
                                    

-2022-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-2022-

"Davacı Oya Tüzel, Davalı Fehmi Tüzel mahkeme salonuna!"

Anonsun yapılmasıyla oturduğum yerden kalktım. Kalkarken üzerimdeki siyah diz altı kalem elbisenin kırışmamasına dikkat etmiştim. Vücudumdaki yaraları bir elbiseyle kapatabilmiştim. Bileğimde en sevdiğim bilekliğimle, boynumda sevdiğimin aldığı kolyeyle ve ayağımdaki topuklularla duruşmanın yapılacağı salonun kapısına doğru ilerliyordum. Nihayet beklediğim gün gelmişti. Nihayet burada yalnızca avukatım değil, ben de vardım. Başımı eğip kucağımdaki güzelliğe son kez bakıp gülümsedim. "Bizim için yapacağım, Armağan."

Duruşma salonun önünde benim için bekleyen, yeni hayatıma ilk ve son kez kabul ettiğim adama, hocama, abime, manevi babama baktım gülümseyerek. Armağan bir yaşını geçen hafta doldurmuştu. Ona doğduğu günden beri bakamamıştım ben, çünkü tedavi olduğum için yanında kalamamıştım ama Salih abi ona çok iyi bakmıştı. Yasal olarak onu nüfusuna geçirmişti, amcam ona açtığım davayla uğraşmaktan bebekle uğraşamaz olmuştu, böylece Salih abinin onu evlat edinmesi kolay olmuştu. Ona Armağan Kahraman olarak bir kimlik çıkarmıştık, olması gereken buydu. Doğduğu gündeki zayıflı uçup gitmişti, öyle ki şimdi tombulluğu yüzünden kollarımda zor tutuyordum onu. Abisi gibi masmavi gözleri vardı, onun sevdiği gibi sapsarı saçları... Aşırı sevimli bir bebekti. Ona sahip olduğum için, ondan güç aldığım için kendimi hep şanslı görmüştüm. Şimdi nihayet kaldığım hastaneden çıkıp buraya, duruşmaya geldiğimde yine yanımda o vardı. Yine ondan güç alıyordum. Bebeklerin içeri girilmesine izin verilseydi keşke... Ama buna bile şükürdü. Onu tek bir kişiye emanet edebilirdim, o da Salih hocam. Bundandır ki hayatımı güzelleştiren iki insan da duruşma esnasında yanımda olmayacaktı. Ziyanı yoktu, kapının dışında beni beklediklerini bilerek konuşacaktım içeride. 

Armağan'ı son kez öpüp Salih abinin kucağına bıraktım. "Ona iyi bak ben gelene kadar."

"Bakacağım," diye sardı onu sıkıca. Armağan uyuklarken huzursuzlanarak başını Salih abinin omuzuna bıraktı. "Sen de o davayı almadan gelme Oya."

"Alacağım," dedim kendimden emin bir sesle. Bir yıldır bu anı bekliyordum, sonunda onu layık olduğu deliğe tıkacaktım. Bundan önceki duruşmalarda benim olmamam, olsam bile sağlık raporum yüzünden sözümün geçmemesiyle serbest kalmıştı defalarca. Ama bugün farklı olacaktı, bugün özgürlüğü son kez tattıracaktım ona.

Son bir adım... Atacağım son bir adım kalmıştı geçmişimle alakalı.

Bu kez adımımı kendimi öldürmek için değil, beni öldürenlerin canını söküp almak için kullanacaktım. Onunla onun anladığı dilden değil, benim anladığım dilden konuşacaktık. Bu kez kazanan ben olacağım, buna tüm kalbimle inanıyorum. Sevdiklerimin sevgisini kalbimin en derinlerinde hissediyorum. Bunu hissederken yapacağım aklıma koyduğum şeyi. Bu zamana kadar ne öldüm ne öldürdüm. Delirdiğimle kaldım. Şimdi bana o deliliği reva görenlere cezasını keseceğim.

İNTİHAR ADIMLARI | Texting ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin