Your blush

1.3K 186 156
                                    

Shoyo, elindeki limonlu dondurmadan bir parça daha götürürken dudaklarının arasına bakışlarını tarlaların ilerisinde batan güneşe çevirdi. Gün batıyor olmasına rağmen etraf hala sıcaktı ve tarlalardan gelen çiçek kokusu kendisini iyi hissetmesini sağlıyordu. 

"Biraz duralım mı?" Tobio, yanında ittirdiği bisikletini durdururken Shoyo'ya baktı. Onu izlerken burasının hoşuna gittiğini fark etmişti çoktan, turuncu saçlı oğlanın en sevdiği hali onun mutlu olduğu haliydi. Bu anı ne kadar uzatabilirse kendisi de o kadar mutlu olurdu. 

Shoyo yanıt olarak sırıtıp dondurmasının son lokmasını da yuttuktan sonra Tobio'nun onu kovalaması için omzuna dokundu ve ayçiçeklerinin arasında koşmaya başladı. Siyah saçlı oğlan iç çekip yerinde dikilmeye devam ederken bisikletini yere yasladı.

"Beni kovalaman gerekiyor!" Shoyo, Tobio'nun sesini duyması için yüksek sesle konuşurken tarlanın ortasından bağırdı.

"En son ilkokulda koşmuşumdur ben, ayrıca çok sıcak." 

Tobio'nun dedikleri ile somurtan Shoyo neredeyse boyuna gelen ayçiçekleri arasında yeniden koşup erkek arkadaşının yanına geldi ve elinden tutup çiçeklerin arasına sürükledi onu. 

"Sen koş ben yakalayayım."

"Yine koşan ben oluyorum?"

"Oyunun amacı bu."

"Çok sıcak, oturmak istiyorum sadece."

"Çok sıkıcısın." 

Shoyo dudaklarını büzüp ayçiçeklerinin tam ortasındaki ağacın altına otururken kollarını birbirine doladı. 

"Küstük mü?" Siyah saçlı oğlan Shoyo'nun yanına oturduktan sonra kolunu onun omzuna attı ve hafifçe kendisine çekti çiçek kokulu oğlanı.

"Sarılma bana, çok sıcak." Dediğine rağmen Shoyo halinden memnundu, Tobio'ya geri sokulması da buna bir kanıttı. Siyah saçlı oğlanın koluna yaslanıp başını göğsüne yaslarken saçlarının üzerindeki çeneyi hissetti. Tekrar huysuzlanacakken saçlarına aldığı öpücük karnının kasılmasını sağladı, Tobio'nun yaptığı her şey onu heyecanlandırıyordu. "Ne zaman sana kızsam hep böyle yapıyorsun."

"Çünkü bana gerçekten kızacağın bir sebep vermiyorum sana." Tobio haklıydı, iki aydır yakın olmalarına rağmen Shoyo'yu gerçekten kıracağı hiçbir şey yapmamış ya da onu üzmemiş, öfkelendirmemişti. Dışarıdan bakan herkes aralarında bir şeyler olduğunun ve Tobio'nun turuncu saçlı oğlanın üzerine titrediğinin farkındaydı. Shoyo'nun anlamsız mırıldanmaları da buna ayrı bir kanıttı. 

"Öpücük alabilir miyim?" Shoyo başını hareketlendirdiğinde turuncu saçlar bir anlığına Tobio'nun burnunu gıdıkladı. Oğlanın çilleri dışında en sevdiği şey saçları olabilirdi, o kadar yumuşaktı ki turuncu kıvrımlar sürekli saçlarıyla oynayası geliyordu Tobio'nun.

"Bunun için izin istemen gerekmediğini daha önce de söylemiştim sana." 

"Ben yine de soruyorum, sapık falan sanma beni şimdi." 

"Erkek arkadaşını öpmek istemek sapıklık mı oluyor?" Tobio'nun dudaklarından bir kahkaha döküldü. Shoyo bir anlığına sersemlerken bu gülüşü daha çok duymak istediğini fark etti. 

"Erkek arkadaşın mıyım gerçekten?" Shoyo her seferinde bu gerçeğe şaşırıyordu, karşısındaki oğlan onu gerçekten seviyor muydu yani? Hayatında ilk defa ilgisi tek taraflı değildi.

Tobio, Shoyo'nun daha da fazla şaşırmasını, tepki vermesini istemediği için dudaklarına uzanırken turuncu saçlı oğlanın dudaklarından dökülen yüksek sesli hıçkırık durmasına sebep oldu.

𝘩𝘰𝘯𝘦𝘺. -𝘬𝘢𝘨𝘦𝘩𝘪𝘯𝘢 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin