09

1.1K 120 87
                                    

''Kanka fıstık uzatsana.''

Felix elinde kalan son fıstığı da ağzına atarken Jeongin'i dürttü ve avucunu ona uzattı. Ardından eline dolan birkaç fıstıkla elini çekti ve yemeğe başladı. O sırada da elinde iki gün önce kaptırdığı tespihle gelen Chan ve elleri üç senedir eskimeyen adidas ceketinin içinde olan Changbin oturanların görüş alanına girmişti.

Chan, Felix ve Jeongin'in yanına ulaşınca bankta kalan son yere oturdu ve Changbin'in ayakta kalmasına neden oldu. Changbin ise alışık olduğundan en köşede oturan Jeongin'in yanına giderek yanına çömelmiş, ellerini ceplerinden çıkarmış ve kollarını dizlerinin üzerinden sarkıtmış bir bir şekilde etrafı izlemeye koyulmuştu.

"Seungmin nerede amına koyayım?"

Felix bahçedeki insanları izlemeye devam edip soruyu soran Chan'a dönmeden "Kantine gönderdik." diye cevapladı. Chan kafasını sallayarak oturduğu yerde biraz daha yayıldı, bacaklarını araladı ve tespihini yeniden sallamaya başladı.

"Kanka almışın tespihi hayırdır?" Jeongin biraz başını eğerek Chan'a bakmıştı. Chan aptalca gülümseyerek yerinde dikleşti. "E, herhalde oğlum. Azıcık tatlı dil döktük, verdi."  Ardından tespihine baktı ve bir nefes çekti. "Bozkurtlar için hiçbir şey imkansız değildir, yiğidim." Kendi kendine konuşurken bakışlarını tespihten çekip Changbin gibi etrafta dolaştırdı.

O anda elinde birkaç ince dosya ile okulun ana kapısına doğru yürüyen Hyunjin, bu dört kişinin radarına yakalanırken Chan, Felix'i dürttü. "Yürüyen paraya bak, yemin ederim ben zenginim, diye bağırıyor." Felix delici bakışlarıyla Hyunjin'i ve üstündeki pahalı kıyafetleri süzmüş ve Hyunjin'in anında bunu fark edip Felix'ten tarafa bakmasına neden olmuştu.

"Kanka sana sana bakıyor galiba." Felix'e baktığından emin olmak için kafasını sağa sola yatıran Chan, Felix'in kolunu dürtmekten delmişti ve bu Felix'in hiç hoşuna gitmezdi. Felix, fıstıkların olduğu elini kapatırken hızla Chan'a döndü. "Ya dur bi' amına koyduğumun çocuğu, kolumu deldin. Kör değiliz herhalde görebiliyoruz." Chan bu hafif gürlemeyle yerine pısarken kollarını göğsüne siper olarak çaprazlamıştı.

Felix tekrardan delici bakışlarını Hyunjin'e göndermiş ve 'Ne bakıyorsun?' manasında kafasını hızlıca sallamıştı. Hyunjin hiçbir tepki vermeden önüne dönmüş, ana kapıdan içeri girip gözden kaybolmuştu.

"Yoksa aklı başına geldi de hem zengin hem de zeki olduğu için başka okula mı gidiyor?" Changbin bıkkınca arkadaşlarına döndü. "Neden bir sik de cesaret edip neden buradasın diye sormuyor anlamıyorum. Soracağınız bir soru var amına koyayım." Changbin hâlâ cevabını bilmediği bu sorunun yanıtlanmamasının siniriyle kendi kendine konuşurken tekrar önüne döndü ve ayaklarının ağrıması üzerine ayağa kalktı ve gerindi.

Felix, bir hırsla kalkarak avucunda kalan son fıstığı da midesine indirdi ve arkadaşlarının ona dönmesini sağladı.

"Tamam, soracağım."

ay sikmese bari

200Where stories live. Discover now