♢14

953 99 96
                                    

İyi Okumalar

"Ha, ha ve ha çok komik!" Jimin'in sinirli yüzü Yoongi'yi daha da çok güldürmeye başlamıştı. Sevgilisiyle uğraşmaya bayılıyordu. Jimin'in o sevimli hallerini görmek için herşeyi yapabilirdi. Sinirlenince de çok tatlı oluyordu. Bu yüzden de Jimin'le sürekli uğraşıyordu.

"Kızma ya. Ne yapayım sinirlenince çok tatlı oluyorsun." Jimin şu anda yanaklarının al al olduğunu hissediyordu. Böyle güzel iltifatları Yoongi'den duymak o kadar güzel bir histi ki, sanki herşey kaybolmuş sadece sevdiği adam ve o güzel sözler varmış gibiydi. Bi nevi öyle sayılırdı tabi ama etraflarında onlarca insan varken pek mümkün olmuyordu. Jimin o insanları umursamıyordu işte. Gözleri sadece Yoongi'nin gözlerinde takılı kalıyor, kalbi sadece onun için atıyordu.

"Sınıfa çıkalım mı?" Yoongi yürüdüğü koridorda yanındaki sevgilisine tekrardan dönüp sormuştu. Jimin'de ona bakıyordu. Yürümeyi kesip durdu. "Benim tuvalete gitmem gerek. Sen çık sınıfına tenefüste yine görüşürüz." Yoongi kafasını salladı ve yeniden yürümeye başladı. Jimin de hemen çaprazındaki merdivenlere doğru yönelip yukarıya doğru çıkmaya başladı.

Jimin tuvaletin önüne geldi ve içeriye girdi. Daha sonra kabinlerden birine girdi. O oradayken içeriye birileri daha girmişti.

"Gerizekalı sana daha kaç sefer söyleyeceğim!? Bu sadece bir oyun, bir iddia! Yakında sonlanacak olan bir iddia!" Taehyung artık sinirleniyordu. Jungkook sürekli yanına gelip aynı şeyleri söyleyip duruyordu.

Değiştiğini.

Ama Taehyung değişmek istemiyordu.

Jimin ise tuvalet kabininde duyduğu sesle onları dinlemeye başlamıştı. Tuvalette yankılanan o kalın sesin sahibini tanıyordu tabi. Bu kişi Taehyung'dan başkası olamazdı.

İyi de söyledikleri de neyin nesiydi? İddia derken? Neden bu kadar sinirliydi ki? Jimin'nin ne konuştukları hakkında hiçbir fikri yoktu. Tuvalet kapısına iyice yaslanıp onları dinlemeye başladı.

"Bu iddia sonlanmadan önce ona gerçekten aşık olacaksın ve ondan vazgeçemeyeceksin. Buna adım gibi eminim ben Taehyung"

Bingo! Bu da Jungkook'un sesiydi. Aşık olmak? Bir dakika ne? Taehyung mu birine aşık olacakmış? Tanrı aşkına bunlar neyden bahsediyordu? Jimin bulunduğu yerde kafayı yemek üzereydi. Aklında bir sürü soru vardı ve o burada durmaktan başka birşey yapamıyordu.

"Bıla bıla, bıla bıla. Jungkook biliyor musun? Sadece bir gürültü kirliliğisin dostum!" Taehyung ellerini yıkarken umursamaz bir tavırla konuşmuştu. Onun gözünde Jungkook yine boş yapmaya devam ediyordu.

"Hala dalgaya alıyor beni. Ne yani Jin'i öylece ortada mı bırakacaksın cidden?" Jungkook kollarını birbirine bağlamış aynadan Taehyung'a bakıyordu. Cidden çok umursamazdı.

Jimin o anda sessizce bir küfür savurmuştu. Jin'i ortada bırakmak da neyin nesiydi şimdi? Jimin burada neler olduğunu çözemiyordu. Bütün o konuştukları şeyler, iddia, oyun, Jin, aşk? Bunlar için mantıklı bir cevap bulamıyordu Jimin. Tekrar konuşmaya başladıklarında Jimin yeniden onları dinlemeye başladı.

"Bu iddiadaki amacım da bu değil mi zaten?" Taehyung bir peçete alıp ellerini kurulamaya başlarken Jungkook ise ona bakarak göz devirdi. "Jin'e gerçekten aşık olacağını kabul et artık" dedi sonrada.

Taehyung, Jungkook'a doğru yaklaşarak onun tam önünde durdu. "Sen de bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini kabul et o zaman. Bak gerçekten çok sinir bozucusun bu bir, ikincisi de ben Jin'e aşık felan değilim. Bunu kafana iyice yerleştirsen iyi olur çünkü bir daha sen Jin'e aşıksın lafını duymak istemiyorum"

UGLY #Taejin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin