XV

47 35 56
                                    

17 Ocak Perşembe - 1991

I'm coming to an end,
I've realised what I could have been.
I can't sleep so I take a breath and hide behind my bravest mask,
I admit I've lost control.

Tüm kanı çekilmiş bir adama dikilmiş sekiz göz vardı, bu durum giderek heyecan eksikliğine evriliyordu. Yarı bilinçli adamın gözlerinde büyük, harlı bir alev boy gösteriyor, gittikçe büyüyordu.
Adam kendisine soruyu yönelten kişinin gözlerinin içine baktı, içine işleyen bir buzul kütlesi gözlerindeki alevle savaşıyor, onu itirafa sürüklemeye çalışıyordu.
Adam tüm dikkatini ona verdi ve ağzından kelimeler döküldü, gergin olduğu şakağında çıkan damardan belliydi.
"Sagra, seni böyle düşündüren şey detaylı incelemem ise yanıldığını söylemek isterim." Ortamdaki en genç adam sorusuna karşı aldığı cevaptan tatmin olmamıştı, bu yakıcı sır adamın içini yiyip bitiriyor, tüm gizemi çözmek, gün yüzüne çıkarmak istiyordu.
"Bu kadar inceleyici yazınız sizi de şüpheye düşürmedi mi Bay Aarseth?" Kendinden büyük olan adama karşı tavrı oldukça soğuktu, soyadını bile iğneleyici bir tavırla söylemiş, onu tüm sinirinin doruklarına çıkarmıştı.
"Senin şüphelerini gidermek için yapabileceğim bir şey varsa söyle, Sagra. Beni oyalama." Kuşkulu gözlerle keyifle oturan, elindeki sigarasından bir nefes çeken adamı süzdü, yanılmış olabilir miydi, yüzü tüm bunları düşünüyor gibiydi. Stian'ın aklında bir fikir belirmiş olacak ki Profesörden izin isteyip lavaboya gitti ve cüzdanını orada bıraktıktan sonra döndü, koridordaki Profesörün odasına baktı ve aşağı kata geri indi.

Stian oldukça kaygısız görünmeye çalışıyor, beyninde çakan şimşekleri dindirmek için uğraşıyor gibi görünüyordu. İçindeki şüphe bulutları onu yiyip bitiriyor, fakat o bunu yansıtmıyordu. Bunu açıkça ele veren özelliği şakağındaki damar ve ellerinin kasılıyor oluşuydu.
Ayaktaki iki adam Sagra'ya gideceklerini söyledi, Sagra ise bir şeylerin peşini bırakmak, sorgulamak istiyordu.
Bunlar doğru olacak ki Sagra adamlara karşı konuştu.
"Siz gidin, ben Bay Aarseth ile konuştuktan sonra geleceğim." Cümlesini bitirdikten sonra buz gibi soğuk bir yüz ifadesiyle Stian'a baktı, yüzünde açık bir tehdit vardı. Kapıdan çıkan adamlar ona karşı son bir kez baktı. Sagra onları başıyla uğurladı. Profesör onlara önemsiz şeyler söylüyor, ikisi de pek kulak asmıyordu. Stian ayağa kalktı, Sigarasının dumanını havaya üfledi. Sagra'nın söylediklerinden pek etkilenmemiş gibiydi. Kapıdan çıkarken dudak kenarlarını kıvırarak gülümsedi ve alay eder gibi konuştu. Onu takip eden adamın gözlerinin içine bakarak konuştu. Asıl tehdit Stian'ın kendisiydi.
"Çaylak, istersen bana karşı haddini aşma. Ne dersin?" Ona hala sürekli değişen yüz ifadesiyle bakan Sagra onu kışkırtmak istiyor gibi imalı sözlerle cevap verdi, onu korkutabileceğini sanıyordu.
"Ne yaparsın Doktor? Beynimi mi sökersin?" Stian ona büyük bir tiksintiyle baktı, ardından kahkaha atarak kendisini sinirlendirmeye çalışan adamın tüm hücrelerini gerdi, Sagra'nın elleri titriyor, kendine hakim olmaya çalışıyordu.
Evden dışarı çıktıklarında Sagra kendini tutamadı ve Stian'a saldırmaya çalıştı. Stian onu güvenlik kamerasının görüş alanına sürükledi. Sagra yine adama karşı hamle yaptı, Stian hiç tepki ya da bir karşı koymada bulunmuyor, yüzüne gelen yumrukları seyrediyordu. Sagra ona vururken kahkahalar atıyor, onu daha da kızıştırıyordu.
"Niye bir şey yapmıyorsun ha? İçerde artistlik yapıyordun bana karşı, hadi bir daha yap!" Stian ona karşı sadece sırıttı ve darbelerden kanamış dudağının kanını sildi.
"Aptalsın Sagra. Sana söyleyebileceğim tek şey bu. Başka kelimeme değmezsin." Sagra ne yaptığını görünce durdu, Stian'ın yüzünü inceledi. Dudağını ve kaşını patlatmıştı. Sonra da bakışlarını kanlı ellerine indirdi.
Stian inatla onun yüzüne bakmaya devam etti, aniden ceplerini kontrol etti ve cüzdanının olmadığını fark etti. Bilerek cüzdanını orada bırakmıştı. Kapıyı çaldı ve Profesörün yüzünü incelemesine izin vermeden cüzdanını lavaboda unuttuğunu söyledi, ilk lavaboya gitti daha sonra Profesörün çalışma odasından güvenlik kamerasının kayıtlarına baktı. Şu anki kayıdı durdurdu ve cd aradı. Çekmecelerden birinde cd'yi bulduğunda hızla kayıdı ona aktarmaya başladı, bir yandan açık kapıdan koridoru dinliyor, bir yandan da bilgisayarda bir şeyler yapıyordu. Aktarma işlemi bittiğinde cd'yi aldı, zaferle güldü ve kapıyı kapatarak aşağı indi. Profesöre iyi geceler diledi ve onu dışarıda bekleyen adama hiç bakmadan yürüdü, arkasından özür dileyen Sagra'ya karşı sadece sırıttı.
Arabasının yanına gelince kapıyı açıp bindi ve oradan ayrıldı.
Evine vardığında üstünü değişip diski bilgisayarına taktı, her şey tam da istediği gibiydi.
Diski çıkarıp kitaplığındaki rastgele bir kitabın arasına koydu. Tam oturacaktı ki kapı çaldı.
Kapıya ilerlediğinde tam da beklediği kişi oradaydı.
Kapıyı araladı ve adamın yüzüne bakarak konuştu.
"Ne o Sagra, daha fazla mı beni hırpalamak istiyorsun?" Üzgün bir yüz ifadesine sahip olan Sagra, Stian'a bu sefer sinir edici cevap vermedi, sadece başını eğdi ve mırıldandı.
"Özür dilerim Bay Aarseth." Beklediği şey olmuştu, aynı yüz ifadesiyle ona baktı ve başını doğrultuşunu izledi.
"Size yaptığım suçlama, yerinde değildi. Size böyle bir şey yapmamalıydım." Stian dediklerinin hiçbirini önemsememişti.
"Yaptın ama, yüzüme bak Sagra. Bu halimle hastaneye gidebilir miyim?" Sagra oldukça pişmandı, yerin dibine girmek istiyor gibiydi.
"Seni affetmeyeceğimden emin ol. Ve elbet yaptıklarını sana ödeteceğim, iftiranı da. Hepsini aynı anda." İşte gerçek tehdit şimdi su yüzeyine çıkmıştı, korkudan benzi atan Sagra'nın diyebileceği bir şey kalmamıştı. Sagra arkasını dönerek oradan uzaklaştı, Stian'ın tek yaptığı şey arkasından gülmek oldu.
Düşüncesizce davranışı tırnaklarıyla kazıyarak geldiği o yerden kendini aşağı indirmişti. 
Stian lavaboya gidip kaşına ve dudağına pansuman yaptı. Sol kaşında  ve elmacık kemiğinde biraz morarık vardı. Aklında tilkiler dolaşıyor olmalıydı ki hemen aşağı indi, diski ve bilgisayarı aldıktan sonra kayıdı bilgisayarına aktarıp polis merkezinin posta adresine attı. Yarın da hastaneye gidip darp raporu çıkartacaktı. Tüm bunlar Sagra'nın aleyhineydi.

For Your DemonsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin