9

319 36 8
                                    

Yazar

Küçük grup ağacın altında oturan ikiliye yöneldi. Naruto'nun sessiz sedasız köyden ayrılmasına kırgın ama çabuk dönmesine de mutluydular. Aralarında bir tek endişeli Sakura vardı. İki haftadır Naruto uyanınca karşılaşacağı yeni kişilik için kendini hazırlamıştı. Dün en sonunda uyandığında ise kendini her ne kadar hazırlasa da şaşkınlığa yenik düşmüştü. Ağzından çıkan bir kaç kelime bile onu irkiltmeye yetmişti. Yüzünü görmek bile dehşete düşürüyordu. İçinden dün ki davranışlarının sebebinin henüz yeni kendine gelmesi ve rahatsızlığına bağlamıştı. En azından öyle umut ediyordu. Yanında hiçbir şeyden habersiz arkadaşları ile Naruto'ya yürürken korkuyordu. Çocukluklarından beri birlikte oldukları bu insanlar Naruto'nun o hali ile tanışsalar neler olurdu düşünmek istemiyordu. Kiba sabah gelip herkese Naruto'nun geri döndüğünü söylediğinde herkes buluşmak istemişti. Sakura bu fikri duyduğundan beri kalbi sıkışıyordu. Hepsi boş alana adımladığında Kiba konuştu.

"Sabah gördüğümde biraz değişik görünüyordu. Tam anlamadım ama değişmiş gözüküyor. Eğitim çok yorucu geçti herhalde ondandır." Akamaru ise huzursuzlaştı ve Kiba'ya iyice yapıştı. Sakura, Kiba'nın aptallığına içten içe teşekkür ediyordu. Akamaru'nun davranışları ise endişesini büyütüyordu. Gayet cana yakın ve Naruto'yu çok seven bu akıllı köpeğin, Naruto'ya yaklaşmasıyla ve ondan bahsedilmesiyle bu hale gelmesi Sakura'nın içindeki umudu silip süpürüyordu. Yola çıkmadan önce tek tek herkesi toplarken Shikamaru'ya gitmişler ve onu da çağırmışlardı. Shikamaru çok işi olduğunu söyleyerek onları geçiştirmişti. Ancak içten içe kendini yiyip bitiriyordu. Onlara bağırarak ağlamak ve uyarmak istemişti. Karşılaşacakları kişi için onları hazırlamak istiyordu ama tek bir kelime etmeye dili varmıyordu. Sessiz sessiz içine ağlayarak tekliflerini reddetmişti.


Grup, onlara arlarında küçük sohbetler ederek yaklaşmıştı. İno, kimseye bir şey demeden gittiği için ona yumruk atacağını söylüyordu. Choji onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Lee, antrenman yapmak için sabırsızlandığını; Ten-ten, Lee'ye Naruto'nun yorgun olabileceğini söylüyordu. Hinata Sakura ile konuşuyor, Sakura kesik kesik cevaplar veriyordu. Shino ve Neji takımın sessizleri olarak en arkadan geliyorlardı. Neji ,Sakura'nın garip davranışlarını fark etmiş neler olduğunu sorguluyordu. Shino'nun böcekleri garip davranmaya başlayınca Shino onları sakinleştirmek için bir süre durdu. Böcekler onlara tanımadıkları bir çakra olduğunu söylüyordu. Ölü ama çakrası olan birinin varlığını. Shino ne demek istediklerini anlamadı ve grubun arkasından yürümeye devam etti.

Diğerleri gelmeden Naruto Sasuke'nin kulağına eğilip fısıldadı.

"Yalanınızı devam ettireyim mi yoksa açık açık konuşayım mı?" Sasuke kulağında hissettiği nefes ile irkilmiş, gözleri açılmıştı. Zor da olsa sessizce cavapladı.

"Devam ettir. Hokage-sama izin verinceye kadar en azından. Zaten kendi kendilerine anlayacaklardır." Naruto, Sasuke'nin güzel kokan saçlarından istemese de uzaklaşıp kafa salladı. Sol çaprazlarından gelen grup tam önlerine gelene kadar Naruto'yu göremezdi. Sasuke görüş alanlarını kesiyordu, kaçınılmaz olanı ertelemek için çabalıyordu.  Naruto aldırmadan bir sigara daha çıkarıp yaktı ve ayak sesleri yanlarına gelip durana kadar onlara bakmadı. İno bağırarak ona doğru koşmaya başlayınca bakışlarını Sasuke'nin sırtından geriye kalan açıklık alana çevirdi.

"Narutooo!!" İno, çatık kaşları ve hazırda bir yumruğu ile Naruto'ya atılmıştı. Sasuke'nin arkasında olduğunu biliyordu. Sasuke'yi zorla sıyırıp Naruto'ya vurmak üzereyken durdu. İncelmiş yüz hatları, uzamış saçları ve zayıflıktan neredeyse bayılacak çocuğu şaşkınlıkla süzdü sonra tekrar suratına bakmaya başladı. Dudaklarının arasından dumanı üflerken kendisine boş ve koyu gözler ile bakıyordu.  Sasuke, İno'nun kolunu tutup çekiştirmeseydi kız orada öylece durmaya devam ederdi. 

Derin MaviWhere stories live. Discover now