20

163 28 9
                                    

Yazar

Köyün etrafındaki bariyeri aşmak bir kaç saatlerini almıştı. Mührü bozmak için gerekli olan doğru yazıları, işaretleri ve hareketleri bulmak için arşivler, mühür odaları ve parşömenler taranmıştı. En sonunda doğru olan bilgiyi bulduklarında köyün belirli noktalarına görevliler yerleştirilmiş , hepsi zihinsel iletişim ile birbirine bağlanmış ve aynı anda mührü bozmaya başlamışlardı. Köyün üzerindeki kubbe şeklindeki bariyer tıpkı güneş yüzü görmüş buz gibi en üzerinden erimiş ve toprağa kadar böyle devam etmişti.

Bundan sonrası bir el çabukluğu ile yapıldı. Çoktan oluşturulmuş toplantı mektupları, haberci kuşlar ile bariyer çözüldüğü ilk anda gönderildiler. Köyden kaçan kişiyi haber vermek için sadece onu seven ve bağlı olan kişiler çağırıldı. Her ne kadar Naruto'yu bulma emri Hokage'den gelmiş olsa da onu buldukları yerde öldürüp, ölü olarak bulduğunu söyleyecek insanlar da vardı. Bu yüzden oluşturulan ekipte güç büyüklüğüne değil, sadakate ve duygusal bağlara önem verildi. Zaten Naruto'yu bulsalar bile alelade kişiler sayesinde fikrini değiştirip geri dönecek değildi. Onu ikna etmesi için belirli kişiler olması gerekiyordu. Oluşturulan ekibin içeriğini tahmin etmek pek zor değildi. Çoğunluğu Naruto'nun en çok konuşup görüştüğü, arkadaşları ve görevli senseileriydi. Grubun en başında Kakashi, Sakura ve Sasuke geliyordu. 

Tsunade her ne kadar Sasuke'nin gitmemesi için dil dökse de pek başarılı olamadı. Hatta onu kandırmak için güvendiği bir Uchiha'nın, Kage toplantısı için yardım etmesi gerektiğini ve onu yanında istediğini söylemişti ama işe yaramadı. Köyde bir çok görevli Uchihalı ninja olduğunu hatta gerekirse abisi İtachi'nin kendisinden daha çok işe yarayacağını söyledi Sasuke. Aralarında geçen uzun soluklu bir tartışmadan( tamamen tek taraflı bir ikna çabası) sonra Tsunade mantığını değil vicdanını dinledi. Sasuke'yi Naruto'dan, Naruto'yu Sasuke'den uzak tutmanın hiçbir vicdani yanı olmadığını anladı. Her zaman içten içe bildiği ama yeni farkına vardığı gerçeği hissetti. Onlar hep birlikteydi, birlikte olmalıydılar ve birlikte olacaklardı. Gözünün önüne sevdiği herkesi kaybettikten sonra yıkılmış halde olan kendisi geldi. Hepsinin geri gelmesi için neleri vermezdi. Bu yüzden kimseyi ayrı tutmak istemedi. İmkanları varken, birlikte olmaları için önlerindeki tek engel ben olmayacağım dedi içinden. En sonunda Sasuke'yi de ekibe kattığında zaten çocuğun çantası yanındaydı. Koşarak ekibinin geri kalanına katıldı. 

Sasuke de geldikten sonra son hızla belli mesafelere ayrılıp düz bir çizgi gibi yol almaya başladılar. Her biri iletişim halinde, belli bir genişlikteki alanı tarayarak ilerliyorlardı. Bu sırada Kakashi ve Sasuke dikkat etmeleri gereken şeyleri söylüyordu.

"Eğer Naruto istemezse onun izine rastlayamayız ancak geçtiğiniz yerlerdeki diğer canlılara çok dikkat edin. Gereğinden fazla huzurlu hissettiriyorsa veya bir şeyler yanlış hissettiriyorsa durup yakından inceleyin. Özellikle yakınında insanların olmadığı alanlara daha dikkatli bakın. Naruto insanların yakınından bile geçmeyecektir." 

Sasuke uyarılarını bitirince Shino ve Kiba yardımcı arkadaşlarına yol verdiler. Akamaru özel bir vitamin topunu yutup etrafı koklamaya başladı. Özel bir kaç bitkinin özütünden oluşuyordu bu takviye. Kokulara karşı daha tetikte olmayı sağlıyordu. Shino'nun böcekleri ise bir çok yere dağılarak çakra kırıntılarının en küçük izlerini sürmeye başladılar. Aramayı bölümlere ayırmışlardı. Eğer hepsi birden ellerindeki her şeyi kullanarak aramayı sürdürürse hepsi bir anda yorulacak ve bu sefer dikkatsizlikler, aksaklıklar oluşacaktır. Shino ve Kiba'dan sonra Kakashi ve İno devreye girecek biri çağırdığı köpekler ile devriye gezerken diğeri çevredeki zihinlere ulaşmaya çalışacak, Naruto'nun düşüncelerini bulmak için çabalayacaktı .Onların sırası bittiğinde bu sefer Hinata ve Neji Byakugan ile etraftaki canlıların çakra şekillerine bakacaklardı. Kısacası oldukça dikkat gerektiren ama en doğru sonucu verecek planı yapmışlardı.

Bu sırada Naruto bir kaç saatlik uykusundan uyanmış çoktan yola koyulmuştu. İnsanları hissettiği yerde yolunu değiştiriyor, patikalardan uzak ilerliyordu. Belirli bir hedefi veya varması gereken bir süresi yoktu. İsterse aynı yerlerde daire çiziyor olsun önemli değildi. O sadece etrafta geziyordu. Bundan sonra yapması gereken hiçbir şey kalmamıştı. Geri kalan zamanını bu şekilde geçirecekti. Amaçsız, anlamsız ve boş bir şekilde dolaşarak yaşayacaktı. Şu anı yaşamak ona zevk veriyordu. Huzuru hissediyordu. Yapmak istemediği şeyleri yapmak zorunda olmamak, olmadığı biri gibi davranmamak şu an onun için en huzur verici şeydi. Yalnızlık onu mutlu etmişti. Henüz tanıdığı kimseyi özlememişti. Tasmasından kurtulan bir köpek gibi sadece koşarak kaçmanın keyfini sürüyordu. Henüz aklına başka bir şey gelmemişti. Özgürlükten sarhoş olmuş durumdaydı. Kurama da onu rahatsız etmek istememişti. Son zamanlarda hissettiği en güzel duyguları yaşamasına izin vermişti. Henüz Naruto'nun içerisindeki parazitten haberi yoktu. Diğer bütün Bijuular düşmanını tanımıştı oysa ki.

Herkesten gizlice, varlığını tamamen Naruto'nun kişiliğine kazımakla uğraşan öfke ise görevini tamamlamaya yakındı. Geçtiği her yeri yaktıkça yakıyordu. Yıllarca güneş görmemiş bir oda gibi, Naruto'nun zihnini küf kaplıyor, çürüyordu. Bu sinsi duygu kendisini hiç hissettirmiyor, nihai sonu için mükemmel gösterisine hazırlanıyordu. Uzun uzun incecik ağlarını örüyordu örümcek gibi. Kurbanları onun orada olduğunu görmeden, bilmeden düşüyordu tuzağına. İşte bu öfkenin Naruto'yu ele geçirmesi de aynen böyle olacaktı. Beklenmedik bir anda aniden yakalayacaktı onu ve etrafındaki her şeyi. Öfkesiyle yakıp yıkacak, her şeyi harap edip parçalayacaktı. Saf bir güdü ile yoluna devam edecekti. Bu yüzden bir zayıf yanı veya durdurmanın bir yolu yoktu. Önünde yıkılmayan hiçbir şey kalmayana kadar devam edecekti. 

Kurama'nın bu kadar olaylardan habersiz olmasının sebebi ise gölgelerde kol gezen bu öfkenin , Bir zamanlar Kurama'nın öfkesinden de beslenmiş olmasıydı. Hem Naruto'nun hem Kurama'nın öfkesinden oluşmuştu. Ortak nedenlerle öfkelenmeleri, ortak şeylerden nefret etmeleri onların artık bazı duygularını bir bütün yapmıştı. Bu yüzden Kurama, bedenin içinde yabancı bir unsur hissedememişti. Zaten ayrı olduğu Bijuular ile de iletişim kuramadığı için hiçbir şeyden ve toplanma yerinden haberi yoktu. 

Bunun yanında kendi hayatlarını tek başına idare eden, başına buyruk Jinchurikiler çoktan yola çıkmıştı. Aslında kişisel olarak kahraman olmak veya insanları kurtarmak gibi hevesleri yoktu hiçbirinin. Ancak ölmeye de niyetli değillerdi. Bu yüzden Toplanma yerinin tahmini olduğunu bilseler de ellerinde başka bir veri olmadığı için bu bilgi ile ilerleyeceklerdi. Hepsi o kadar farklı yerlerdeydiler ki yapacakları yolculuk hepsi için farklı sürelerde olacaktı. 

Haberci kuşlarda kimileri akşam üzeri kimileri de gecenin geç saatlerinde varmışlardı diğer Kagelere. Mektupların hepsi açılmaması için garantilenmişti. Mektubu okuduklarında sadece Hokage'yi küçümsediler ancak Ateş ülkesinin hiçte küçümsenecek bir düşman olmadığını biliyorlardı. Bu yüzden yıllardır yapılmayan  Kage Toplantısının çok önemli bir sebebi olduğunu düşündüler ve denilenin üzerine bazıları Jinchurikileri çağırıp sormaya karar verdi. Kageler ile yakın olan Jinchurikiler ise daha mektuplar ulaşmadan çok önce haber verip durumu anlatmışlardı. Bu sayede mektuplar geldiğinde ise durum netliğe kavuşmuş tehdidin varlığı onaylanmıştı. Hemen işe koyulup onayladıklarına dair geribildirim mektubu yazdılar. Bilginin doğruluğunu onaylayan Kageler de fazla düşünmeye gerek kalmadan geribildirim mektubunu yazdılar. Ülkelerin arasında hala geçmemiş bir düşmanlık vardı. Bu tür bir çağırının sadece tuzak olma ihtimalini de düşündüler ancak aralarında işbirliği olan ülkeler haberleştiğinde gerçekten de bir tehdit olduğunu, Bijuuların durumdan haberdar olduğu bilgisini onayladılar. Bu şekilde en yüksek güvenlikle yola çıkılmak üzere hazırlıklar başladı. Her türlü şeyin olabilme düşüncesi ile tedbiri elden bırakmadılar. Toplantı yeri tarafsız olan Demir ülkesinde yapılacaktı. Bu şekilde kimse bir ihanet planlayamayacaktı. 

Toplantı sonrası alınabilecek herhangi bir savaş kararı için ise ninjalara önceden hazırlıklı olmaları yönünde haber salındı. İsterlerse diğer ülkeler ile isterlerse yeni bir tehdit ile olsun fark etmezdi. Savaş savaştır. Kime karşı veya neye karşı olduğu önemli değil. Önemli olan şey sadece savaşın ölüm getireceğidir. Ninjalara gönderilen uyarı ise "ölmeye hazır olun" anlamına gelen bir mesajdı. Dünyanın pek çok yerinde büyük çaplı gerginlik ve hazırlıklar başlamış oldu.





Merhabaa. Gecikme için özür dilerim. Detaylara pek inmediğim hızlandırılmış bir bölüm oldu ama olsun. Bir de neden bilmiyorum hikaye sıralamada baya düşmeye başladı okuduğunuz zaman oy verirseniz çok sevinirim. İyi okumalarr

Derin MaviTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang