Neler Oluyor Böyle?

782 87 92
                                    

Omzumdaki çantayı daha sıkı tuttum koridorda yürürken. Etrafıma bakıyordum bir yandan korkuyla. Yakalanmak istemeyiz. Kime diye sorucaksanız.. Tyler'a tabiki. Onu biraz sinirlendiricek bir şey yapmış olabilirim de. Ne var yani uslu Mel olamıyorsam.

Okuldan çıkıp yasak ormana hızla yol aldım. Asamı çıkardım ve elime tuttum.

"Yol göster."

Hızla elime bakarak yol almaya başladım. Geldiğimi anlayınca yavaşladım ve mağraya baktım. Asamı salladım ve hemen içeri girdim. İçeridekiler bağdaş kurmuş ve oturmuştu. Gelmemle bütün yüzler bana döndü. Hızlıca Harry'nin yanına gittim ve çantamı yere atıp bana bakan meraklı yüzlerde gezdirdim gözümü. Derin bir nefes aldım.

"Gazetede olan haberi görmüş olmalısınız hepiniz. Burayı zorda olsa ayarladık. Gruplar halinde çalışmaya gelinicek. Eğer burayı bulurlarsa beni, Harry, Ron, Hermione ve Can'ı görücekler sadece. Sena, Alex ve Nisa size yardım edicek kaçmak için. Yani suçlu olarak biz gözükcez. Muhtemelen gözleri biz de olucak bundan ötürü size bilgileri vermeye çalışıcaz yakalanırsak eğer. Hepiniz hazırlıklı olun ve asalarınızı hazırda tutun. Her şey değişiyor, geçen sefer ki gibi. Fırtına yaklaşıyor.. Geldiğinde hepimiz hazır olmalıyız."

********

"Aynen öyle Draco. Gözlerini kapat ve en mutlu anını düşün."

Uzaktan asla Draco'yu izlemiyorum. Ve asla Harry ve Draco'nun anlaşmasına da şaşırmıyorum. Ah be önceden watty de bunun ship kitapları vardı. Tamam birkaç kere okuyup ucundan shiplemiştim. Şimdi gerçekten shiplemiycem asla.

Draco asasını salladı ve büyüyü söyledi. Asasından çıkan beyaz ışık hüzmesi ile patronusu açığa çıktı. Gördüğüm şeyle gözlerim büyüdü. Bir.. Ejderha.
Yazar Bilgi: Patronus yanlışta olabilir. Bazı yerlerde ejderha bazı yerlerde kuş. Ben ejderha olarak aldım. Yanlışsada banne bura benim kitabum.

İç çektim ve Sena ile Louis'e diktim gözlerimi. Sena sinirle Louis'e büyü savuştururken Louis gülerek karşı koyuyordu ona. Bu sahne tanıdık geldi.. Sanırım tarih tekrar ediyor. Umarım sonunuz iyi biter.

İç çekerek önüme döndüm. Birden mağra duvarları titremeye başladı. Gene mi bulunduk lan.

"Herkes plana uysun ve gitsin hemen."

Ayağa kalktım ve hemen asamı sallayarak etrafı düzenledim. İçerdeki herkes kaçarken. Harry, Herm, Ron, Can ve ben kaldık. Yere bağdaş kurarak oturdum. Cebimden çukalatamı çıkardım. Yavaşça yemeye başladım gelmelerini beklerken. Diğerleri de yanıma oturdu. Duvar delinince içeri hemen girdiler. Ayağa kalktım ve esnedim. Pembe mal etrafta kimseyi görmeyip dördümüzü görünce sinirle dibime geldi. Asasını göğsüme bastırdı.

"Mss. Potter acaba diğerleri nerede?"

Kaşlarımı çattım anlamamış gibi yaparak.

"Diğerleri? Ne demek istiyorsunuz?"

Elini arkaya uzattı ve Tylor eline bir parşomen koydu. Sırıttım bu yaptığına. Planım tıkır tıkır işliyor. Pembe böcek parşomeni bana uzattı. Parşomeni aldım ve açtım.

"Melody'i çok seviyorum. Ona sırıl sıklam aşığım. Gözlerinde hayatımın anlamını görüyorum, o saçları adeta ateş ediyor ka-"

"YETER! Ne okuyorsun sen!?"

"Kağıtta yazanları. Bana bu kadar aşık mıydın Tylor? Özür dilerim ama benim sevdiğim biri var."

Parşomeni sarıp Tylor'a attım. Tylor'ın yüzü kıpkırmızı olmuştu. Sinirle bir bana bir parşomene baktı.

Garip Kız/ Harry Potter (Bitti)Where stories live. Discover now