BÖLÜM- 3 KORKULAR...

718 47 13
                                    

Joker 'in Ağzından

Öylece bu b*ktan hastanede ki hücrem de oturmuş beynimde ki kahkahalar atan sesleri susturmaya çalışıyordum. Bu seslerden milyonlarca hatta trilyonlarca vardı ve sürekli gülüyorlardı. İşin kötü yanı bu sesleri bir türlü susturamıyordum. Bir şey hariç. Harley... Evet ona Harley demeye karar vermiştim. Onu o yağmurlu gün gördüğümde kafamın için de gülen sesler vardı. Ancak Harley 'i gördüğüm de ilginç bir şekilde hepsi de susmuştu. İşte şimdi de Harley 'imi bekliyordum. Kapının açılma sesini duydum ve işte güzelliğim içeriye girdi. Harley önce tüm odayı baştan aşşağıya süzdü. Muhtemelen bu gibi bir odada nasıl hasta olmadığımı düşünüyordu. Gözleri odada ki her şeyi süzüp sıra bana geldiğin de ise yüzün de kocaman bir şaşkınlık ifadesi oluştu. Doğruyu söylemek gerekirse neden bu kadar çok şaşırdığını merak etmiştim. Fakat onun bu yüz ifadesi o kadar komik ve bir o kadar da tatlıydı ki. Dayanamayıp devasa bir kahkaha patlattım. Harley benim bu kahkahamla ona güldüğümü sanıp yüzünde küçük bir kaş çatma oluştu. Sonun da kahkahalarımı dindirip konuştum ;

- Otursana bebeğim. Harley ona bebeğim dememe şaşırmış olmalı ki yine şaşkın bir ifade oluşmuştu o güzel yüzün de . Harley karşıma geçip dosyalarını masaya koydu ve şaşkın bir sesle ;

- Bebeğim mi ? Diye sordu. Harley 'e ;

- Evet bebeğim.  Yoksa bir mahsurumu var ? Harley ciddi bir sesle ;

- Hastalarımın bana Doktor demesini tercih ederim Bay J.

- Hımm peki ya istemezsem ?

- Ben size Pudding desem hoşunuza gider mi ?

-'Ahh tabiki de bana Puddingim diyebilirsin kraliçem.

Harley 'in bunu beklemediği oldukça açıktı. Ancak gözlüklerini düzeltip tekrar şu aptal profesyonel doktor kişiliğine büründü ve dosyalardan birini alıp karıştırmaya başladı. Tabiki de o bunu yaparken ben de boş durmayıp onun o güzel vücudunu izlemeye başladım.

Harleen 'in Ağzından

Dosyaları karıştırıyordum ancak ne aradığımı inanın ben de bilmiyorum. Tam o sırada Joker 'in gözlerinin dekoltem de olduğunu fark ettim.  Acayip utanmış ve sinirlenmiştim. Benimle dalga geçtiği yetmiyormuş gibi bir de beni dikizliyordu ! 😡 Neyse ki seans bitmek üzereydi . Eşyalarımı da alıp ayağa kalkttım ve kibarlıktan ;

- İyi günler Bay J. Deyip hücreden çıktım.

Artık Joker 'den başka hastam olmadığı için burada kalmanın da bir anlamı yoktu. Ofisime gidip dosyaları bıraktım. Sadece Joker 'in dosyasını yanıma alıp doktor önlüğümü askıya astım ve kendi ceketimi giyip hastaneden dışarıya çıktım. Hastanenin avlusundan dışarıya çıktığım sıra da siyah lüks bir araba fark ettim. Arabadan çıkan kişi ise tabiki de Bruce 'tu. Bruce 'u görmemiş gibi yapıp arabama giderken Bruce arkamdan seslendi ;

- Harleen !

Ve böylece fark etmedim numarası da suya düşmüş oldu.  Arkamı dönüp Bruce 'a baktım. Bruce yanıma gelip ;

- Harleen konuşabilirmiyiz ?

- Olur konuş bakalım.

- Burada olmaz. Bu gece yemekte konuşsak olur mu ?

Nasıl bir bahane üreticem şimdi ? Öylece hayır demekte fazla kabalık olur doğrusu. Bu yüzden Bruce 'a ;

- Maalesef bu gece meşgulüm.  İncelemem gereken dosyalar ve daha bir ton iş beni bekliyor. Dedim.

- Hımm anladım. Ama en kısa zaman da beraber yemek yiyeceğiz .

- Tabi elbette.

Hıhı sen öyle san 😒 Neyse çok yorgunum ve Bruce 'a da dediğim gibi evde bir ton iş ev de beni bekliyor.  Joker yani Bay J 'de beni ayrı yormuştu ayrıca. Dediklerinin anlamı neydi ? Ahh hadi ama Harleen o bir deli. Sadece kafanı  karıştırmak istiyor o kadar.

      Evime gelmiştim. Kapımı açıp içeriye girdiğim de ise  yere bir zarf düştü.  Faturaya benzemiyordu. O zaman kimdendi ki bu zarf ? Kapıyı kapatıp salona geçtim ve zarfı açtım. Bu bir mektuptu ? Aslında sadece bir kaç kelimeden ibaretti. Fakat yine de şaşırmıştım.  Merakla okumaya başladım...

"Hayatta ki tüm korkularını senin için yok edeceğim kraliçem ..."

Şaşırmıştım. Kimden geldiği , ya da pul filan yoktu. Yani bunu kim yazdıysa evime gelmiş olmalıydı. Tanrım neler oluyor!? Önce bilinmeyen numara , sonra Bay J bu sabah ki seanstta yaptıkları , şimdiyse bu gizemli mektup. Ben bunları düşünürken holde ki ev telefonum çaldı. Hemen hiç düşünmeden gidip açtım ;

- Alo ?

- Bayan Quinzel siz misiniz ?

- Evet buyrun benim.

- Babanız ...

- Babam mı ? Ne oldu ona ?

- Bu sabah hücresin de ölü olarak bulundu efendim.  Başınız sağ olsun.

Telefon kapanmıştı. Ne tepki vermeliydim ? Babam ölmüştü... Öte yandan artık tehditler ya da küfürler yoktu. Her gece babama o parayı nasıl en kısa zaman da götürürüm ? Soruları da artık yoktu.  Birden rahatladığımı hissettim. Sanki bunca yıldır içimde oturan koca bir fil vardı ve o koca fil artık kalkıp gitmişti. Ben artık korkularımdan kurtulmuştum. Bekle bir dakika... Mektup !? Mektupta beni korkularımdan kurtaracağı yazıyordu. Yapmıştı işte... Beni korkumdan kurtarmıştı. Peki ya o nereden biliyordu benim korkttuğumu ?

Biraz kısa oldu ama her şeyi bir bölüm de yazmak istemedim puddinglerim. Kitap hakkında ne düşünüyorsunuz ? Lütfen yorumlara yazın .

DADDY LİL HARLEY QUİNN  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now