Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
𝐤𝐞𝐥𝐢𝐦𝐞 | 𝟕𝟕𝟖
UYARI: smut!
NOT: bölüm çeviridir ve değiştirdiğim yerler vardır. Yanlışım varsa affola.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Lütfen Y/N, çok çaresizim." Sirius yalvarınca kahkaha attın.
"Evet, bu yeni bir şey değil."
"Ooh, o iyi geçirdi patiayak!" James, ortak salonda onlardan biraz ötede bağırdı.
Sirius onu görmezden geldi. "Lütfen yardımına ihtiyacım var, yoksa bitki bilimden başarısız olurum!"
"Pekala, sadece çok kibarca sorduğun için," dedin gözlerini devirirken.
"Teşekkürler Y/N, sen lanet olası bir meleksin! Yeryüzüne cennetten gelen bir melek." Sirius elini tutup öperken konuştu, utanmıştın ve istemsizce kıkırdadın.
"Daha sessiz bir yerde çalışmalıyız, birazdan burası dolar ve benim yatakhaneme sen giremezsin. Sen hazırlan, ben 15 dakika içinde yatakhanene gelirim." diyip ayağa kalktın, kitaplarını topladıktan sonra yatakhanene çıktın.
Yatakhanene girene kadar anlamadığın bir şekilde Sirius senden gözlerini almamıştı. Yüzünde baş döndürücü bir gülümseme varken bu arada sen midendeki kelebekleri sakinleştirmeye çalışıyordun.
'Sakin ol! Bu sadece Sirius, aramızda bir şey yok, değil mi?' diye düşünüyordun.
15 dakika sonra elinde ders kitabıyla Sirius'un yatakhanesine yürüdün. Sirius'u, yatakhanesinin kapısında, tişörtsüz olarak bulmuştun. Her zaman onun sevimli olduğunu düşündünmüştün, fakat Quidditch onu iyi yapmıştı. Onun zayıf vücudu şimdi kaslarla sarılmıştı.
Seni görünce gözleri parladı, etkilendiğini belli etmemeye çalışırken olabildiğince kaslı göğsüne bakmamaya çalışıyordun.
"Sirius?" dedin, yatakhaneye girip Kapı arkandan kapandıktan sonra. "Tişörtün nerede?"
