Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
NOT: Bölüm çeviridir.
𝐤𝐞𝐥𝐢𝐦𝐞 | 𝟏𝟎𝟔𝟎
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlerideki hayatın için her zaman bir planın vardı; gelecekte tam olarak nasıl yaşamak istediğini çok iyi biliyordun. Hayatının çoğunda, ailendeki bazı kadınların korkunç erkek zevkleri yüzünden onların mahvoluşlarını izlemiştin. Aşık oldukları kişilere kendilerinin karar vermediklerini biliyordun ama bunun senin başına gelmeyeceğine de emindin. Kendine Hogwarts'tan mezun olana ve işinde rahat olana kadar kimseyle çıkmayacağına dair bir kural koymuştun.
Ne yazık ki, yedinci yılınızda, Sirius Black planlarını bozmak için oradaydı. Sirius herkesin tanıdığı biriydi ve eğer sana ilgi gösterecek olsaydı özel biri olnazdın çünkü o kısa sürede senden sonra yeni birini bulurdu. Ondan kaçınmak için her zaman elinden gelenin en iyisini yapmıştın ve sonucunda o seninle gerçekten uğraşmadı.
Sirius Black her zaman iyi göründüğünü düşündüğünüz biri olmuştu -hatta muhteşemdi- ama bu yıl farklı görünüyordu. İyi anlamda farklı. Ama bu yine de kurallarınızı çiğnemeniz için yeterli değildi.
Kazanınız, üretmeniz gereken narin gümüş buharının aksine, kalın gri bir duman çıkarırken hafifçe öksürdün.
"Y/N, ballı suyundan biraz alabilir miyim?" Sirius kibarca odanın karşısından seslendi ve bu sırada sana göz kırptı.
Önünde oturan Ravenclaw kızı ona bakarak kirpiklerini kırkıştırırken gözlerini devirdin. "Tabii," gülümsedin, ballı su şişeni aldın ve onunla yarı yolda karşılaştın, "işte," dedin. Ona uzatırken sırıttı.
Sirius şişeyi senden alırken parmakları seninkilere değdiğinde kolunda hoş bir karıncalanma hissetmeni sağladı. Alt dudağını ıslatmak için yaladı ve sana bakıp gülümsedi. Ona yakından bakıldığında, gözlerindeki grinin farklı tonlarını neredeyse sayabiliyordun.
"Teşekkürler, Y/N."
Boğazını temizlemeden önce başını salladın, "Tabii, her neyse," omuz silktin ve koltuğuna geri döndün. Seni etkilememiş gibi davranmaya çalıştın.
