Bölüm 3: Hayatın Kendisi Kadar Gerçek

166 27 99
                                    


Keyifli okumalar.

_____

 
Bölüm 3: Hayatın Kendisi Kadar Gerçek

 
Neyin içine düşmüş olduğuna dair ufak endişeleri şiddetli ve de sinsi bir şekilde belirmeden önce onu gördüğü an donup kalmış ve düşünme eylemini bile gerçekleştiremeyecek kadar aciz bir duruma düşmüştü. Şaşkınlıktan dolayı aralıklı kalan dudakları ile bir süre yalnızca onu izlemişti. Olağanüstü bir ısının yayıldığı bu esmer teni, sadece ince bir saten gömlekle gizleyen o bedeni seyretmiş ve gerçekliğini kavramaya çalışmıştı.

Az önce 'Kim Taehyung?' diye fısıldamaktan kendisini alıkoyamamış olduğundan dolayı dudakları aralıklı kalmıştı. Bu şekilde birkaç saniyeyi geride bıraktığında onu yeniden görmüş olmak korkmasına sebep olmuş, aklının kendisine tekrardan bir oyun oynadığını düşünmeye itmişti.

Biraz önce kapatmış olduğu arkasındaki kapıya korkmuş bir şekilde yaslanmışken o sıcak beden ise odasında bulunan masanın önündeki sandalyeye öylece oturmuş ve gözlerini Jungkook'a dikmiş bir vaziyette sanki onu bekliyormuş gibi bir tavır sergiliyordu.

Jungkook tüm bunlara gözlerini kapattı ve kafasını iki yana salladı. Aklının yeniden kendisine bir oyun oynadığını kabullenmeyecek, böyle bir şey yaşanmıyormuş gibi davranacaktı. Onu görmezden gelecekti. Çünkü böyle bir şey olamazdı. Kimsenin görmediği birisini yalnızca kendisi görüyor olamazdı. Böyle bir şeyi kabullenmek korkunçtu.

Gözlerini birkaç saniye sonra açtığında aldığı nefesi sakince dudaklarının arasından bırakmış ve daha iyi hissetmek için çabalamıştı. Gözlerini araladığında tam olarak ona bakmıyor olsa da hâlâ oturduğunu görebiliyordu. Bakmamaya devam ederek dolabına yöneldi ve titreyen elleriyle giyeceği pijamaları çıkardı. Çıkardığı pijamaları yatağının üzerine bıraktığında giyinmiş olduğu gömleğin düğmelerini çözmeye başlamıştı. Bu sırada arkası hâlâ oturduğunu hissettiği esmer bedene dönüktü. Gömleğini tamamen çıkardığında siyah pantolonuna takmış olduğu kemeri çözüp gevşetiyorken ellerinin titrediğini görebiliyor fakat çaktırmamak için uğraşıyordu. Aldığı nefeslerin bile düzeni değişmişti ve o bunu kontrol etme konusunda zorlanıyordu. Her şey yolundaymış gibi davranmaya çalışırken kandırdığı tek kişi kendisiydi.

Fazlasıyla korkuyordu çünkü her türlü sonuç kötüydü. Ya gerçekten akıl sağlığını kaybetmiş ve hayal dünyasının yazdığı senaryoları görüyordu ya da akıl sağlığı yerindeydi ve o sahiden kimsenin göremediği bir varlığı görüyordu. Ki bu durum hafife alınacak bir şey değildi, tersine nasıl başa çıkacağını ve ne yapması gerektiğini bile bilmediği bir durumdu. En önemlisi, kendisini tehlikenin içinde hissediyordu ve buna karşılık yaptığı tek şey ise her şey yolundaymış gibi hayatına devam etmeye çalışmaktı. Sakin görüntüsünün altında kopan kıyametin farkındaydı. Bu durum, o her ne kadar bir şey yokmuş gibi davranmaya çalışsa da ellerinin titremesine ve kalp atışlarının kulaklarında işitebilecek kadar güçlü atmasına sebep oluyordu. Aklından geçen tek düşünce ise, eğer onu görmezlikten gelirse ve Kim Taehyung olarak kendisini tanıtan bu bedenin varlığını inkâr ederse sahiden de onun var olmayacağına inanmasıydı.

Pantolonunun düğmesini çözdüğünde çıplak sırtında yoğun bir sıcaklık hissetmiş ve hareket halindeki elleri fermuarının üzerinde öylece donup kalmıştı. Esmer bedenin hemen arkasında olduğunu hissediyordu. Onun sıcaklığı çıplak bedenini sarmalamışken ses tonunu da kulağının hemen arkasında işitmiş, nefesini teninde hissetmişti. "Beni görmezden mi geliyorsun?"

Evet görmezden geliyordu. Farkında olmadan ona karşı seçmiş olduğu savunma yolu buydu.

Jungkook yutkunduktan sonra hareketsiz kalmış olan ellerini tekrardan oynatıp pantolonunun fermuarını aşağıya indirirken arkasındaki bedene dönmemişti. İşine devam ediyordu. Sadece dudaklarını hafifçe kıpırdatmış ve "Seni görmezden gelmiyorum çünkü zaten sen diye bir şey yok." şeklinde mırıldanmıştı. Onun varlığını inkâr edecek, böyle bir şeyi kabullenmeyecekti. Bu durum aynı zamanda cesaret gerektiren bir durumdu. Çünkü karşısındaki bu bedenin fazlasıyla farklı olduğu aşikârdı. Onun ne amaçla burada olduğunu ve neler yapabileceğini bilmiyorken gerçekten var olmadığı ihtimaline kapılmak cesaret isteyen bir eylemdi.

Miraculous Secret | TaekookWhere stories live. Discover now