Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.
Zayn'in giydikleri ( Louis'nin giydiklerini de buradaki gibi düşünebilirsiniz )
Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.
Zayn'nin ağzişkosundan..
Her şey değişmişti. Okuldan gelen mesajla kampa gelmiştik ve herkes çadırlarını kurmak ile uğraşıyordu. Louis ile ben çadırı kurmuştuk ama Louis'de garip tavırlar vardı. Bir bok çıkacaktı bunu anlamıştım ama sadece bekliyordum.
Ellerimi ceplerime koymuş etrafı süzerken gözlerim uzun zamandır görmediğim Harry'i görmüştü. Çadırını kuruyordu ve onunla kalmak isterdim ama o şans bende yoktu. Bu yüzden ondan gözlerimi çekip Louis'ye döndüm. O da bana bir şey diyecek gibi bakıyordu zaten.
"Söyle Tommo" gözlerimi devirdim. Louis elini ensesine attı ve direkmen söyledi. "Zayn kendine başka çadır bulman lazım." sorar gözler ile ona ne diyorsun bakışı atarken. "bana öyle bakma dostum. Kız arkadaşımla bu fırsatı kaçıramam!" ona sinirle "bunu şimdi niye söylüyorsun o zaman a*ına koyayım?" Louis omuz silkti ve "üzgünüm Zain." dedi.
Of çekmiş ne bok yiyeceğimi düşünürken Harry'nin sesini duymam ile ona döndüm. Eliyle buraya gel yapıyordu ve ilk başta şaşırsam da hızlıca ellerimi cebime koyup yanına gittim. Bir elimi çıkarıp elimle selam işareti vermeye çalışmıştım ve "selam" demiştim bu olanlardan sonra ilk yüz yüze buluşmamızdı.
O da benim gibi bana "selam" demişti. Ona sorar gözler ile bakarken bir şey demesi gerektiğini anlamış olmalı ki konuştu. "şey....istersen benimle kalabilirsin. Az önce olanları gördüm yani" eli ile anlatmaya çalışırken onun bu tavırları benim yüzümde istemsizce bir gülümsemeye yol açmıştı. Aynı zamanda aynı çadırda kalma teklifi mi etmişti o?! Aman aman sabahlar olmasın:)
Sevinçten yüzüne sırıtarak bakarken bir şey demem gerektiği beynimden uçmuştu. Hemen kendimi toparlayıp "ah tabiki. harika olur. Yani..olur. Teşekkür ederim." demiştim ama saçmalamıştım. Bana yüzündeki gülümseme ile bakarken tekrardan konuştu. "O zaman eşyalarını getirirsin." hemen konuştum. "getiriyorum"
Onun yanından ayrılıp hızlıca Louis'nin olduğu çadıra gittim ve Louis'i görmüşken anlını öptüm. İlk defa yaptığı bir şey işime gelmişti. Louis'nin bana cevap vermesine izin vermeden çantamı alıp hemen onun çadırına gittim. Çadırının içine çantamı koyarken çadırın küçük olmasını görmem ile yüzümde bir sırıtma oluşmuştu. Bu güzeldi.
***
Akşam olmuştu ve herkes yavaş çadırlarına dağılmıştı. Harry ile çadırımıza gidiyorduk ve ikimizde hiç konuşmamıştık. Susmayı tercih ediyorduk.
Harry çadırın fermuarını açıp içeriye girdi ve arkasından bende girip fermuarı örttüm. Çadırın içini aydınlatan küçük lamba ile küçük çadırda yan yana uzanmıştık. Bedenlerimiz çadırın küçük olması ile birbirine değiyordu. Zaynie mutluydu. :)
İkimizde çadırın yukarısını izlerken Harry "iyi geceler" deyip sırtını bana dönmüştü. Gerçekten sırtını bana dönmesi için bu kadar sevinmemiştim. Gözlerimi devirip ona inat hafif yayıldım. Çadır zaten küçüktü. Rahatsız olmama ihtimali yoktu.
Çok geçmeden onun sesini duymam ile sırıttım. "Zayn az kaysana" "nereye kayayım. Çadır küçük zaten!" Harry'nin oflaması ile sırıttım ve bir süre sonra çadırdaki hava azaldığı için çadır fazla sıcak olmuştu.
Harry yerinde doğruldu ve "dışarıya çıkıcam. Çok sıcak oldu" demesi ile çadırın fermuarını açmaya çalıştı ama açamadı.
Ben onu keyifle izlerken açmaya çalışıyordu ama açamıyordu. Yerimde sırıtarak doğruldum. "Nasıl açamıyorsun şunu" deyip denemiştim ama açılmıyordu. Şu anda çok yanlış bir pozisyonda duruyorduk çadırın küçük olmasından dolayı. Biri görse yanlış anlardı.
Bizim ağzişkomuzdan..
Harry ile Zayn fermuar ile cebelleşirken aynı zamanda garip sesler çıkarıyorladı. Fermuar sıkışmıştı ve açılmıyor oluşu ikisini de o an deli etmişti. Dışarıda başka çadırlarda kalan insanlar sesten rahatsız olduğu için çadırlarından çıktıklarında ışığın yansıması ile Harry ile Zayn çok başka bir şey gibi görünüyorlardı-:)-
Tabiki bu seslere hocalar da uyanmıştı. Bayan Jason " ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz!!" dedi. içeridekiler bu kadının tiz ve cırtlak sesi ile durdu. "hemen dışarı çıkın" diye devam etti cırtlak sesiyle. içeridekiler ne deseler bilmiyorlardı. ilk cesaretini toplayan Harry oldu -tabi buna cesaret denirse- "fermuar sıkıştı açmaya çalışıyoruz" "bana yalan söylemeyin hepimiz her şeyi gördük"
"a*ına koyayım açılmıyor işte" "Bay Malik lütfen sözlerinize dikkat edin!" Zayn cırtlak sesli kadına sadece göz devirdi. Bayan Jason "çıkın artık dedi" Zayn daha yüksek sesle " fermuar sıkıştı işte içeride erkek s*kiyor olsam sizden saklamam gram umurumda değilsiniz amk" Harry, Zayn'in dediklerine şaşkınlıkla "Ne?" demiş ve kahkaha atmıştı. bunu duyan Bayan Jason " BAY MALİK!!" diye bağırmıştı. sinirlenen Malik "bize bağıracağınıza şu fermuarı açın!!" demişti.
***
Zayn ver Harry çadırdan nihayet kurtulmuşlardı ama insanlar hala onların seviştiklerini düşünüyorlardı. Harry onları ikna etmek için çabalamıştı ama Zayn kılını bile kıpırdatmamıştı. halinden memnundu. insanların Harry'nin ona ait olduğunu düşünmesi- bilmesi- hoşuna gidiyordu. yalan da değildi birkaç haftaya kalmaz olacak şeylerdi bunlar:)
