28

366 35 19
                                    

Harry'nin ağzişkosundan

Otobüsten indiğimizde zayn ile ödevi yarın - yani bugün- yapmak için sözleşmiştik.

Şimdi onun evinin önündeyim. Tam kapıyı çalacak iken kapı açıldı. Beni mi bekliyordu?

"içeri gelsene" dediğinde içeri adımladım. "nereye geçeyim?" dedim. "yatağa" dedi - :) - gülüşüyle. "Hani erkek sikmiyordun?"dedim o günü kast ederek. "artık sikiyorum. Görmek ister misin?" dedi her zaman ki sırıtışıyla. "salona geçiyorum" deyip oraya doğru ilerledim.

Bir süre zayn ile şarkı üzerine çalıştık sonra zayn mutfaktan atıştırmalık bir şeyler getirdi.

O sırada bende gitarımı ve notlarımı çıkarıp sehpaya koymuştum.

Zayn bir elinde içecekleri tutarken diğer eliyle de büyük bir kasede ayıcıklı jelibonlar ile içeriye girip sehpaya koydu ve yanıma oturdu.

Kasedeki jelibonlardan alıp ağzıma attım.

Jelibonları çok severdim. Bu güzel olmuştu.

Zayn bana şaşkınca bakarken ağzıma birkaç tane daha atıp ona 'ne bakıyorsun' bakışı attım.

Zayn parmağı ile çenesini kaşıyıp kısaca güldü.

Mırıldanıp konuştu. "Yok bir şey."

Göz devirip yanımdaki gitarımı çıkarıp notlarıma baktım.

Gitarın ayarlarını yapmaya çalışırken gitarımla deniyordum.

Ben bunlar ile uğraşırken Zayn'e baktığımda koltukta yayılmış bir şekilde elindeki jelibonlara bakıyordu.

'Ne yapıyor bu mal' düşüncemden sonra gitara yeniden döndüm.

Birkaç dakika sonra Zayn'ın bana "Harry baksana." demesi ile ona döndüm.

Baktığımda elindeki iki jelibona sırıtarak bakıyordu.

Bırıtan neşeli sesi ile konuştu.

Sarı jelibonu gösterdi "bu ben" sonra yeşil olanı gösterip "bu da sen" dedi.

Birden öpüştürmesi ile gözlerim yerinden fırlar derecesinde açıldı.

Sırıtarak hala öpüştürmeye devam ediyordu sonra birden ağzına atıp sırıtarak bana bakıp "devamı midemde dedi."

Utandığım için bakışlarımı gitarıma çevirip konuştum. "kıçını yaymayı kesip ödevi yapmaya başlaya bilir miyiz artık."

Akordunu yaparken Zayn yanıma gelmiş oturmuştu, mırıldanarak "keşke biyoloji ödevi olsaydı." deyip mızmızlandı.

Onu duymazdan geldim. "bir işe yara ve sırt çantamdan defterimi getir."

Zayn kafasını belli belirsiz sallayıp. " bu iki oldu." diye mırıldanmıştı ama anlamamıştım.

Zayn defteri çıkarmış karıştırırken bir sayfada durması dikkatimi çekmişti ve başımı oraya çevirdim.

Başlıkta "if i could fly" yazısını görmem ile onun önceki buluşmamızda 'bok' gibi dediği şarkıya baktığını fark etmiştim.

"Neye bakıyorsun?" Zayn bir süre daha bakıp bana baktı ve konuştu. 

"Bunu bana söyler misin?"

Ona yazdığım bir şarkıyı ona söyleyecek olmak garip hissettirmişti ama sorgulamadım ve söylemeye başladım.

If I could fly

(eğer uçabilseydim)

I'd be comin' right back home to you

(Senin için hemen eve geri dönerdim)

I think I might, Give up everything,

(sanırım her şeyden vazgeçebilirim)

 just ask me to

(sadece sorman yeterli)

Pay attention, I hope that you listen

(dikkatini bana ver, umarım dinliyorsundur)

'Cause I let my guard down

(çünkü gardımı indiriyorum)

Right now I'm completely defenseless

(şu an tamamen savunmasızım)

For your eyes only

(Sadece senin gözlerin için,)


I'll show you my heart

(Sana kalbimi göstereceğim)

For when you're lonely

(Ne zaman yalnız hissedersen,)

And forget who you are

(ve kim olduğunu unutursan)

I'm missing half of me

(Diğer yarımı özlüyorum)

When we're apart

(ayrı olduğumuzda)

Now you know me

(şimdi beni tanıyorsun)

For your eyes only

(sadece senin gözlerin için)

Bu kısmı gözlerine bakarak söylemiştim ve o parlak elaları ile bana çok güzel bakıyordu.

For your eyes only

(sadece senin gözlerin için)

Son kısımı da söyledikten sonra iç çekip gitarımı yanıma koydum.

"Bu şarkı çok bana yazılmış gibi hissettirdi." ona cevap vermedim zaten o'naydı.

Zayn tekrar konuştu. "çok güzelmiş."

Mırıldanarak. "Aynen bok gibi dediğin şarkıydı."dedim.

"Ciddi değildim sadece seni sinir etmek istemiştim."

"Sinir etmek mi? Beni kırmıştın amına koyayım."

Zayn birden yerinden fırlayıp beni altına aldı ve şaşırmıştım.

"bu üç oldu." elleri ile bileklerimden tutmuş koltuğa bastırıyordu.

"N-neden bahse diyorsun?"

"Ukesin, ukeliğini bile yoksa göstermeyeyim." imalı bir şekilde yüzüme baktı.

"Tamam kalk şimdi üstümden." yüzüne bakamıyordum.

"Bunu sen istedin."

"Neyi?"

"Ayıcıkları canladıracağız."

Yüzüme yavaş yavaş yaklaşırken ben gözlerimi kapatmış artık sadece bekliyordum

Ki kapının çalması ile gözlerimi açtım. Zayn mırıldanarak "sikmişim kapıyı." demesi ile yüzüme yaklaşırken kapı yeniden çaldı.

Zayn sinirle üzerimden kalkıp kapıya hızla gitti ve kapıyı açtı.

"Louis siktim şimdi seni!" demesi ile Louis'nin kaçtığını gördüm.

Zayn bir süre kapının önünde görünmedikten sonra içeriye girip kapıyı sinirle örttü.

"nerede kalmıştık-:)-"

oy ver cnm

slm mrb bb bye 

FINGERS - ZarryDonde viven las historias. Descúbrelo ahora