POİSONER | DADDY ISSUES

1.9

Dershanenin kütüphanesinde çalışırken bir kaç kişinin bana bakıp fısıldayarak konuşması gözümden kaçmamıştı.

Sabahtan beri tuhaf bir şekilde bana bakıp konuşuyorlardı. Umursamamaya çalışıp önümdeki mat1 denemesini çözmeye devam ettim. 

Bakan tayfadan gelen kıkırdama sesleri ile tek kaşımı kaldırarak onlara döndüm. Yüzlerindeki iğrenme ifadeleri ile dolan sabrım taşmıştı. Oturduğum masadan kalkıp yanlarına ilerledim.

"Bir sıkıntı mı var?"

"Bilmem var mı sence? Sana sormak lazım." Söylediği şeylerden bir şey anlamıyordum.

"Ne diyorsun açık konuşsana." Konuşan kız yanındaki çocuk koluna dokununca susmuştu. Masadaki başka kız yarım kalan konuşmayı tamamladı.

"Cem'e sor istersen. O seni yakından çok yakından tanımış."

"Haddini bil." Masanın üstündeki kitabı yere fırlatıp sakince konuştum.

"Tamam sakin olun." Sahil gününden hatırladığım Oğuz ortamı yumuşatırken hızla yanlarından ayrıldım. Merdivenlerden çıkarken gördüğüm Asel ile durdum.

"Bende seni arıyordum."

"Ne oldu?"

"Cem arkandan yalan yanlış şeyler söylemiş." Kaşlarım çatılırken ellerim yumruk şeklini almıştı.

"Ne demiş?" Korkarak sorduğum soruyla Asel'in yüzü buruşmuştu bana yaklaşıp sessizce fısıldadı.

"Doğa ile yattık demiş herkes. Bende şimdi öğrendim bütün dershane bunu konuşuyor." Duyduğum şeyle donarken Asel'in konuştuklarını duyamamıştım hırsla sınıfa doğru yürümeye başlamıştım.

"Doğa dur!" Asel'e aldırmayıp sınıfın kapısını açtım. Cenk camın önünde müzik dinliyordu. Kulaklıkların hırsla çekip çıkardım.

"Sen nasıl böyle yalanlar uydurabilirsin?" Bağırarak konuşmama rağmen rahatlığını bozmadan konuştu.

"Ne yalanı Doğa. Yaşandı bunlar iki birayla sarhoş olup unuttun mu o geceyi?"

"Ben o gün başka biriyleydim seninle bile değildim ne saçmalıyorsun sen." O gün Anıl ile hastanedeydim şerefsiz kendi yalanına kendi de mi inanıyordu şizofren miydi acaba?

"Demek benden sonra başka birinin kollarına gittin? Ne oldun sen böyle Doğa dilim varmıyor söylemeye." Alay ederek konuştuğunda arkdana gelen gülme sesleri ile kafamı çevirmiştim. Bir sürü kişi kapının önünde bizi izliyordu bütün herkese rezil olmuştum.

Hüngür hüngür ağlamak isterken donup kalmıştım. Bir iftiraya uğruyordum ve kendimi temize çıkartamıyordum. Sinirden sıktığım elimi Cem'in karınana geçirdim.

Arkadan gelen 'oo' seslerine aldırmadan bir kaç adım geri gittim.

"Doğa ne yaptın?" Hem söylenip hem kolumdan çekiştiren Asel beni boş olan balkona çıkarmıştı.

Derin derin nefesler alıp kendimi sakinleştirmeye çalışmıştım. Bu işin içinden nasıl çıkacaktım.

Duvarın dibine çöküp başımı ellerimin arasına aldım. Beynim bütün işlevini yitirmeye başlarken Asel'e döndüm. Endişeyle bana bakıyordu.

"Çantamı getirir misin?" Hızla kafasını sallayıp koşarak gitti.

Dakikalar sonra açılan kapıdan elinde çantamla gelen Asel ve yanındaki kişiyle durumun iyice kötüleştiğinin farkındaydım. Tolga hoca kaşları çatık bir şekilde yanımıza yaklaşıyordu.