😺4👦

400 49 49
                                    

Etrafta koşturarak dolanıyordu. Önce kapıları tek tek açıp kapattı sonra da koltukların üstünde yürüdü. Sonra koltukların altına baktı.

Açık bilgisayardan arama sesi gelince ekranı açtım. Annemdi.

"Yoon-ah, neden beni aramadın?" Sorgu zamanı başladı, hazır ol!

"Sana da merhaba anneciğim~ bugün ne kadsr-" "Anne mi?" Taeyong yanıma gelip beni kenarıya itekledi. Ekrana ağzı şaşkınlıktan sonuna kadar açılmış bir halde baktı.

"Sen Anne misin? Merhaba Anne! Ben Taeyong, çok güzel görünüyorsun!" Annem gülümseyerek el salladı.

"Merhaba Taeyong, nasılsın?"

"Enerjik ve neşeliyim, Jaehyun az önce beni besledi. Biliyor musun çok güzel yemek yapıyor!" Başını sağa eğerek sırıttı.

"Evet, aşçı olduğu için mükemmel yemekler yapar. Sen Jaehyun ile arkadaş mısın?" Başını aşağı yukarı hızlıca salladı.

"Kısa da olsa en yakın arkadaşı ben olacağım Anne. Buraya gelecek misin? Ne zaman geleceksin? Sana sarılmak istiyorum çünkü benim annem yok." Parlak gözleriyle baktığında kalbim acımıştı. Hayvan da olsan terk ediliyorsun işte...

"Bende bunun için aramıştım, okul ve dükkan ile ilgilenmen ne zaman bitecek? Ona göre geleceğim oğlum." Göğlüğünü çıkarıp masaya koydu annem.

"Sanırım.. iki hafta sonra, fazla yoğun işliyor herşey ve yetişemiyorum. Şimdi vizeler de var. Sonuçları çocuklara açıkladıktan sonra sana haber veririm ne dersin?" Ellerini birleştirdi.

"Senden haber bekliyorum~" Taeyong ekranı iki yandan tutup yaklaştı.

"Ne zaman geliyorsun Anne? Lütfen çabuk gel olur mı, kokunu merak ediyorum! Lütfen kendine iyi bak! Seni seviyorum Anne, el salla Jaehyun!" Birlikte el sallarken annem kahkaha atmaya başlamış birşeyler mırıldanmıştı.

Taeyong ekranı bırakıp koltuğa çıktı ve uzandı. Kedi olduğunda yatağına geçip arkasını bana dönerek yattı. Annesi yok muydu? Yanına gidip yere oturdum. Bana döndüğünde üzgün üzgün bakıyordu.

"Yongie, annen yok mu senin?" Kaldırdığı başını patilerinin üstüne koyup etrafa baktı. Kollarımı iki yana açıp bekledim. "Hadi buraya gel, bir anne değilim ama olsun."

Yavaşça kucağıma çıktı, ön patilerini  ve başını omzuma yasladı. Küçük beden birden büyüdüğünde aldırış etmeden sarılmaya devam ettim.

"Tüm sahiplerim beni terk ediyor, kimse beni sevmiyor." Sesi titrerken kuyruğunu iki yana sallıyordu. Sürekli sahip mi değiştirdi ki? Zor olmalı.

"Ben.. buradayım Yong-ah. Seni bırakmayacağım tamam mı? Benimle istediğin kadar kalabilirsin." Omzumun ıslandığını hissettiğimde daha da sıkı sardım kollarımı. Kedilerden nefret eden ben, nasıl bu kadar çabuk bağlanmıştım Taeyong'a?

Mükemmel fanartlar var ve atmadan duramıyorum o kadar güzeller.
Sonraki bölümde birkaç hafta ileri gidiyoruz ve biraz ilginç şeyler olacak gibi... Sanırım.....
Sorun olmazsa bugün bitirebilirim bu kitabı bugün  😽😽
Yeni bölümü yazıp salıcam inşallah bakalım

Çok tatlı, severken küfür edemiyorum...

Ölmedim ya, gerçekten ölmedim

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.


Ölmedim ya, gerçekten ölmedim....

Welcome ¶JaeYong¶ ✔Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt