1. Bölüm

16.5K 805 493
                                    

Mariah Carey-MyAll

Merhaba yine ben taslakta olan kurguma başladım ve itiraf etmek gerekirse kendime en güvendiğim kurgum bu diye düşünüyorum.

Umarım beğenirsiniz. Ben çok eğlenerek kaleme aldım ve lütfen eleştiriler dozajında olsun. Gerçekten bazı yorumlar modumu çok düşürüyor ve bütün hevesim kaçıyor. Benim gibi aynı durumda olan birçok yazar var.

Ve unutmayın siz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız ve ben hepinizi çok seviyorum.

Benimle olduğunuz sürece dünyam ışığınızla aydınlanacak.

Tabi okumaya başlamadan önce yıldıza basıp kitabı parlatmayı unutmayın.

Watpad hesabımı takip etmeyen arkadaşlar lütfen şurayı Jutenya_ tıklayarak takip edebilirsiniz. Beraber kocaman bir aile olmak istiyorum ve hepinizi ailemdeki yeri farklı.

Kitap kapağı için medussagraphic 'e teşekkür ederim😘💕

Neyse hoş geldiniz ve keyifli okumalar.

Ölüm Senfonisiz bir resitaldi. Müzik ve notaları çığlık çığlığa olsada sadece yaşayan bedenin kıyametiydi. Bazen bedenin yaşarken ruhun ölüyordu. Ben bedeni nefes alırken ruhu kimsesiz bir mezarlıkta olandım.

Her yeni gün yeni umutlardı. Benim ise tam terseydi.

Ben kim miyim?

Ben Duru... Duru Öztürk!

Daha 9 yaşındayken ailem gözümün önünde katledildi ve evim ailemin cesetleriyle beraber ateşe verildi. O katliamdan nasıl kurtulduğumu hatırlamıyorum ama kendimi bir anda yetimhanede buldum.

"Yalan söyleme Lav, ikimizde sana ne olduğunu biliyoruz"

"kes sesini" deyip kafamdaki sesi susturmak istiyordum ama o da her zaman olduğu gibi susmuyordu. Gerçi susmasını da istemiyordum. Çünkü o susarsa geçmişi unuturdum. Unutmaktan korkuyorum.

Kolumdaki saatte baktığım da okula geç kaldığımı anlayıp, adımlarımı hızlandırdım. Okula geç kalmam benim için sorun değildi ama gittiğim okulda ders notlarımın düşük olmaması gerekiyordu. Hızlı adımlarla ilerleyip okul kapısından giriş yaptım. Gerçi biricik arkadaşım okuldan ayrıldığı için bende okul değiştirdim.

"yalan söyleme Lav ikimizde okulu Emir Araf için değiştirdiğini biliyoruz"

Dişlerimi sıkarak "iki de bir beni yalancılıkla suçlamaktan vazgeç" dedim. Evet bunu kendime söyledim. Artık kendimle kavga etme seviyesine geldiğime göre tamamen sıyırdım, en yakın zamanda Bakırköy Ruh ve sinir hastalıklarına kendim için süit bir oda ayırmam gerekiyordu. Tatil şart yani.

Tabi bu düşüncelerim kafama yediğim darbeyle son buldu. Bakırköy başka bahara kaldığına göre, kafama aldığım darbenin nereden geldiğini öğrenebilirmiyim? Bakışlarımı bahçede gezdirdiğim önce okulumuzun en gerizekalısı Mert'i gördüm. Sonra da yanında sırıtan Rüzgar'ı fark ettim. İkisi de tam bir gerizekalıydı. Bakışları önümde duran topu gösterdiklerinde zaten olmayan beynimin kimin sulandırdıklarını anladım. Bakmayın öyle özgüveni tavan yapan biriyim. Kısacası neyse oyum.

Gülümsedim.

Öyle pamuk prensesler gibi hanım hanımcık değil. Tam bir piç gülümsemesiydi. Mert bunu anlayınca hızlı bir şekilde bana doğru koşmaya başladı ama çok geç kalmıştı.

Oyunbaz Ve Oyun +18 Donde viven las historias. Descúbrelo ahora