◄ [MP:1] - BÖLÜM 64 ►

801 115 115
                                    

(Bilgilendirme: Akşam vakti şehre yağan yağmurun gifidir. -Anime-)

👁‍🗨: "Anın değeri, vakit geçtikten sonra anlaşılır

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

👁‍🗨: "Anın değeri, vakit geçtikten sonra anlaşılır."

[x]

Taehyung çantadan çıkardığı üst ve altı komodinin üzerine koyarken Jennie de pencereden dışarıya bakıyordu.

"Yağmur başladı." Dedi kararmaya başlamış havaya bakarken. "Bu gece biraz soğuk geçecek gibi."

"Üstünü değiştir." Taehyung eline aldığı kıyafetlerini açıp üzerindeki tişörtünü başının üzerinden çekerek çıkardı. "Hasta olursan uğraşmam."

Jennie kendisine döndü birkaç dakika daha dışarı baktıktan sonra. Kendisine doğru gelerek çantaya uzandı. "Uğraşma, kendim hallederim."

Taehyung başını sallarken yatağın üzerindeki tişörtünü eline aldı. "Çantadan uzun kollu bir üst al, altına eşofman giy ayaklarına çorabı da geçirdin mi tamam."

Tişörtü üzerine geçirecekken Jennie uzanıp tişörtü çekip aldı ve yatağa fırlattı. Sinirle baktı. "Emir vermesen mi?"

Taehyung şaşırarak baktı. "N'aptığını sanıyorsun?"

Jennie kafasına bir şey takılmışcasına tedirginlikle çantaya döndü. "Kusura bakma, al giy."

Taehyung birkaç saniye olduğu yerde dikilip kendisine baktıktan sonra dudaklarını araladı. "N'oldu?"

"Bir şey mi olmuş?" Diye sordu Jennie tek kaşını kaldırarak Taehyung'a bakıp. "Bir şey olduysa sen kendine sor, bana sorma ben bilmiyorum."

Taehyung boynunu yakalayıp sıkıca ittirerek duvara yapıştırdı sırtını genç kızın. Sert ve buz gibi bakışlarıyla gözlerine dikti bakışlarını. "Dökül."

Jennie onun bu halinden hafif ürkse bile gururlu bir kızdı ve başını hafifçe kaldırıp kaşlarını kaldırdı. "Bir şey yok. İşine bak."

Taehyung kaş çattı yavaşça. Bileklerini hızla tek elinde birleştirip başının üzerine, duvara sabitledi. "Söyle."

Jennie göz devirdi. "Bir şey yok dedim ya?"

Taehyung başını yana çevirdi sertçe, açık boynuna soğuk bir metal değdirdiğinde Jennie ürktü. "T-Taehyung-"

"Söyle."

O elindeki... Bıçak mıydı?

Onu öldürecek miydi?

"Geçen gün bir sürü kızla yattığını deyince..." Jennie korkarak yutkundu. "Taehyung çek şu bıçağı, lütfen."

"Jennie bu kalem." Metali boynundan çekip başını kendisine çevirdi ve elindeki tükenmez kalemi gösterdi. "Kalem, görüyor musun?"

Jennie sinir içinde kendisine bakınca Taehyung kıkırdadı kalemi yerine bırakırken. "Ama bıçak kullanımını bilmediğimi de söyleyemem."

Jennie başını eğip yere baktı. Durgunlaştığını fark eden Taehyung, bileklerindeki elini hafif salarak biraz daha indirdi kollarını. Başının tam üzerindeydi şimdi genç kızın bilekleri. Taehyung başını eğip tatlı yüzünü yukarı kaldırdı çenesinden tutarak. "Hm?"

Jennie gururunu ayaklar altına almayıp başını kaldırdı ve çenesini parmaklarından kurtardı. Taehyung dikleşerek ifadesizce baktı. Genç kız kendisine bakmak yerine dışarı bakıyordu.

Hafifçe kendisine yaklaşırken üzerindeki ince tişörtü çıkardı ve kulak altı çene bitişine doğru eğilerek öptü. Jennie yutkunarak kapıya baktı kontrol edercesine çaktırmadan. Taehyung hala bileklerini salmamıştı.

"Hey." Diye fısıldarken mırıldandı. "Bileklerimi bırak."

"Tch tch." Taehyung reddedince Jennie bıkkınlıkla nefes verip dilini dokundurarak öpüşlerine tepki vermemeye çalıştı. Südyeninin kancası derisine batıp acıtmaya başlayınca sırtını dikleştirdi ve kancayı derisinden ayırmaya çalıştı. Yüzünü buruşturarak duvarda kıvranırken bir yandan kapıyı kontrol ediyordu. Biri gelebilirdi.

"Yapma." Diye mırıldanınca Taehyung öpmeyi bıraktı fakat dudaklarını çekmedi teninin üzerinden. Sesli yutkunurken Jennie de yutkunarak derin bir nefes alıp başını kaldırdı. Taehyung boştaki eliyle genç kızın ince beline dokunarak altındaki eşofmanı çıkardı ve baldırını sıkarak bir bacağını beline yerleştirdi. Jennie'nin boynundan ayrıldıktan sonra yüzüne baktı. "Hm?"

Jennie hızlı kalp atışları yüzünden nefes nefese kalarak gözlerine çevirdi bakışlarını. "N'oldu?"

Taehyung başını iki yana sallayarak dudağının kenarına doğru hızla eğilip öperken dudaklarını araladı ve dilini dokundurdu. Ardından kulağının arkasına doğru devam ederken Jennie derin bir nefes aldı dudaklarını aralayarak. Taehyung bileklerini bırakıp elini diğer baldırına attı ve bacağını beline yerleştirirken Jennie bacaklarını birbirine sararak kucağına çıktı. "Pozisyon biliyorsun demek."

Taehyung nefes vererek güldü. "Senin bilmene şaşırdım."

"Hastanedeki senelerimde arada sırada kaçıp gece kulübünde dans ederdim." Dediğinde Taehyung dudak büzdü. "İlginç."

"Kafayı yememek için yapmam gerekiyordu. Günlerimi orada geçiremezdim."

"Birine izin verdin mi?" Diye sorarken yatağa nefes nefese ve seri bir şekilde bedenine dokunup öpmeye devam ediyordu Taehyung.

"Henüz değil." Jennie derin ve hızlı nefesler alırken pencereden dışarıyı izledi. Mırıldanarak konuşuyorlardı. "Birinden bebek doğuracak kadar değildim."

"Artık koca bir kızsın." Dedi Taehyung dilini köprücük kemiklerine dokundururken. "Hamileliği tadabilirsin."

"Öyle birini daha bulamadım. Ve sen de 30 yaşına geliyorsun." Başını kaldırıp boynunu gerdi Jennie. "İleriki zamanlarda bir sugar daddy olmayacağın ne malum?"

Taehyung güldü. "Sugar daddy mi? Sanmıyorum. Ya da belki, kim bilir."

Jennie de söylediği lafa güldü ansızın. "Sugar daddy." Komik gelmişti.

"Burası çok dar." Dedi Taehyung nefes vererek. "Daha geniş..."

Jennie onu yatağa doğru itip iç çamaşırlarıyla kalan bedenini akşam güneşinin aydınlatmasına izin vererek üzerine çıktı. "Daha geniş."

Taehyung doğrularak dudaklarını dudaklarına değdirdi öpmeden. "Etkileyicisin."

Jennie içinden inleyerek tebessüm etti. "Sayılır."

"Senden 5 yaş büyük olmama rağmen ve bir sürü kızla-"

"Evet, bir sürü kız." Dedi Jennie. "Barmenlik bunu gerektirir."

"Seni küçük lolita." Taehyung gülerek mırıldandı. "Kıskandın mı?"

Jennie başını geri çekip dışarı baktı. "Bana ne diğer kızlardan?"

Taehyung güldü sadece ve kendisini izlemeye devam etti.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]

◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)Where stories live. Discover now