I Didn't Take You For Your Body

3.6K 276 624
                                    

Jimin Taemin'e bakıp gülümsedi. Taehyung ise önündeki evraklarla bakıyordu.

Hızla göz gezdirdi. Hala o adamı öldürememişti. Elindeki kalemi sinirle çevirmeye başladı.

Sanghun ve Jimin'i tekrar bir saldırı olacağı için yalnız bırakamıyordu. Birde Jungkook vardı tabi.

Kafasını masaya yasladı. Derin bir nefes aldı. Alt kattan gelen gülüşme sesleri daha da sinirini bozuyordu. Kapı aralanmıştı. Sanghun yavaşça Taehyung'a ilerledi.

Taehyung gözlerini ona çevirdi. Sanghun önündeki belgelere baktı. Gördüğü kalemi alıp boş bir kağıda yazmaya başladı.

Jungkook'a ben yardım ederim. Belgelere de bakabilirim. Kendini yorma hyung.

Taehyung gözlerini kırpıştırdı. Sanghun yüzüne minik bir tebessüm kondurdu. Taehyung yanındaki bedene baktı.

Hızla kollarını karşısındaki bedene doladı. "Teşekkür ederim bebeğim" Sanghun Taehyung'un saçlarını okşadı ve onu ittirdi. Gülümsedi Taehyung.

"Ama gerek yok gerçekten. Hem sende yorulursun" Taehyung karşısındakini bedenin yanağını okşadı.

"Biraz bekle ben hemen bitiririm bunu" Sanghun kafasını onaylar anlamda salladı. Taehyung hızla maddeleri okuyup imzalamıştı.

Sanghun ona bakıp iç çekti. Taehyung bitirdiği zaman Sanghun'u kucağına aldı. Sanghun korkuyla kollarını boynuna doşamıştı.

Taehyung gülümsedi. Yavaş adımlarla odadan çıkmıştı. Sanghun Jimin'e baktı.

Abisiyle Jimin'in arasındaki o küçük bağlantının kopmak üzere olması onu üzüyordu.

Birbirlerinden daha çok uzaklaşmışlardı. Neredeyse hiç konuşmuyorlar, birbirleriyle yemek bile yemiyorlardı.

Sanghun gözlerini kaçırdı. İkisi için en iyisini istiyordu ama Taehyung'un adım atmayacağı sürece Jimin'in ondan uzaklaşacağını biliyordu.

Gözleri kıstı. Belki de bir şeyler düşünmeli ve bu ikisini birleştirmeliydi.

Gülümsedi. Kesinlikle bunu yapacaktı. Taehyung onu yatağa yatırdı. Sanghun Taehyung'un telefonunu alıp şifresini girdi.

Taehyung ona bakıp gözlerini kırpıştırdı. Sanghun not defterini açıp yazmaya başlamıştı.

Jimin'e şaka yapalım mı?

Taehyung tek kaşını kaldırdı. Kafasını iki yana salladı. Sanghun alt dudağını büzdü.

Lütfenn

Taehyung derin bir nefes aldı. "Tamam bakalım ne yapacağız?" Sanghun şirince gülümsedi.

Sen bana bırak

***

Jimin sinirli adımlarla Taehyung'a ilerledi. Sanghun gülümseyerek onları izliyordu.

"Ne demek ailemle görüşemem Taehyung?" Taehyung gözlerini kırpıştırdı. "Ne?"

Sanghun'u görünce yutkundu. "Evet görüşemezsin onlarla" Jimin kaşlarını çattı. "Bana karışamazsın Taehyung. Ailemle istediğim gibi görüşürüm"

Taehyung gözlerini kıstı. "Karışıyorum işte. Konuşamazsın" Jimin sinirle dişlerini birbirine bastırdı.

O tekrardan konuşmaya başladığında Taehyung'un gözleri dudaklarına kaymıştı. Nedense bugün daha güzel gözüküyordu.

"Beni dinliyor musun sen?" Taehyung karşısındaki bedeni belinden tutup kapıyı kapattı ve kapıya yasladı.

Jimin daha ne olduğunu anlamadan dudaklarında hissettiği kırmızılıklarla gözlerini kırpıştırdı.

Deliverance Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin