☮Birlikte boğulmamıza izin veririm☮

159 18 5
                                    

Merhabalar sayın olmayan okurlarım...... Amacım bu hesabı büyütüp öyle hikayeye devam etmekti amma velakin benim bir okur kitlesine ihtiyacım yok sanırım. Sadece ileride bakıp, vay be böyle mi yazıyormuşum cidden, demek için yazıyorum sanırım. Uzatmadan hikayeye geçelim o zmn. 


-Geç içeri Jungkook.

Kendi bölümümün olduğu binaya koşup, dersin bitmesine her ne kadar 15 dakika kalmasına rağmen bir yetişme çabasına girmem, üstelik atlattığım şokun üstesinden gelirken merdivenlerden yuvarlanmam bana bugün iyi şeyler yaşamayacağımın habercisiydi.

Jimin ve yonginin yanına doğru hızla atıldığımda peşi sıra beni bekleyen sorular vardı.

-Oğlum nerdesin sen? Adam burda sinir küpüne döndü, yine saydırmaya başladı sorumsuz omegalar diye.

Çantamı geriye doğru atıp içinden kitapları çıkarırken bi yandan da jiminin sorusunu cevaplıyordum.

-Kapıda ufak bir sürtüşme yaşadım diyelim.

Kulağıma şaşkın gözlerle yaklaşarak,

-Kim kiminle niye sürtüşüyor? Ne sürtüşmesi jungkook?? Hani daha kimseye bulaşmak yoktu oğlum, manyak mı yapacaksın sen bizi?

Hocanın bize doğru dönüp ateş saçan gözleriyle bakışmayı beklemeyen jimin anında önüne dönüp bana, ' Seninle sonra görüşeceğiz oğlum' bakşını attı.

Tanrım neden bütün karmaşık olaylar silsilesi beni buluyor?


                                                                                     ⋐(ల◕◡◕ల)⋑



Kafeteryaya inerken hala peşimde koşan jimine bir sorun olmadığını anlatmaya çalışıyordum.  Her ne kadar başarılı olamasamda....

-Ya oğlum vallahi çıldıracağım, şu okulda göz göze bile gelmemen gereken kişiyle laf dalaşı yaptığını söylüyorsun, ve bana bir sorunun olmadığını anlatıyorsun.

-Çünkü bi sorun yok jimin? Ben onlara haddini bildirdim.

Yanımdaki sandalyerden birine oturup masaya yayıldı.

-Aynen, kaçarak onlara haddini bildirmişsin sen. Bak jungkook, inan daha fazla koruyamayız birbirimizi, farklı ortamlara gideceğiz, hep aynı yerde bulunmayacağız. Yalnız olduğumuzda ağzımıza sıçılmasını istemiyorsan, rica ediyorum kimseye bulaşma.

-Jimin yeter artık anladık herhalde. Bende sana bulaşmadığımı söylüyorum zaten. Yok bir problem sakin o-

Masaya doğru çekilen sandalyelerle lafım ağzıma tıkıldı.

-Oooo kimleri görüyorum böyle. Okulun şeftali kafalı omegası ve  az önce korkudan merdivenlerden düşen minik jungkook.

Jimin çoktan sinirlendiğini belli eder biçimde yumruklarını sıkıp, ellerini masaya koydu.

-Kavga istemiyoruz Taehyung , gidin.

-Ow pembiş ağamız kızmış, ama üzülme. İşimiz seninle değil zaten. Seni başka bir zamana erteledik diyelim biz, değil mi çocuklar?

Yanındakiler de aynı şekilde mırıldanınca artık daha fazla sessiz kalamayacağımı anladım.

-Taehyung, burasının baban tarafından yönetiliyor oluşu sanırım sana bir özgüven kazandırmış ama üzgünüm borun bize ötmüyor. Artık siktir olup gidebilirsinz.

Sinirlendiğini belli edercesine dişlerini sıkıp daha çok üstüme eğildiğinde kulağıma doğru konuşmaya başladı.

-Emin misin Jungkook? Borumu nasıl öttürdüğümü görmek ister miydin? 

Kulağıma nefesini üfleyerek  yakınlaşması etrafta daha çok tehlike çanının çalmasına sebep oluyordu.

-Bence isterdin. Zaten göstereceğime de emin olabilirsin. Seninle güzel şeyler yapacağız inan bana.

Masaya birinin yaklaştığını hissetmiştim ama Yoongi olduğunu etrafa yayılacak kadar gür olan sesinden anladım

-Ne işiniz var sizin burda?

Yoongi, Taehyunga bakarak konuştuğunda, onun suratında belli belirsiz sersem bir gülüş oluştu.

-Demek bu iki güzel omeganın koruyucu melekleri sensin yoongi, ne kadar güzel. hergün birisiyle idare ediyor olmalısın.

İşte şuandan itibaren jimini tutabileceğimi sanmıyordum. Ona her küfürü edebilir, ağız göz dalabilir ama bir orosbu muammelesi yapamazdınız.

Ayağa kalkıp elini sertçe masaya vurdu.

-Seni sikik pezevenk! Kime orosbu iması yapıyorsun sen ha?

Yoongi jiminin kollarından tutup yerine oturtmaya çalışırken bu sefer ben ayaklandım ve elimin ucuyla onları göstererek konuşmaya başladım.

-İnan seni burda çok güzel ifşa edebilirdim, örneğin sehunla geçirdiğin ateşli geceden sonra sikinin daha kimseye kalkmayışı, internetten sipariş ettiğin ilacın merdiven altı ürünü olduğunu öğrenip artık  işlevi olmayan bir penise sahip olduğunu, aynı bu şekilde bağırarak bütün okula yayabilirdim. Ama gel gör ki bu temiz kalbim buna izin vermiyor.

Bütün kafeterya halkı şok olmuş bir biçimde bize bakarken jiminin kıkırtısı olaya tuz biber olmuş gibi Taehyungun elleri direkt boynumu buldu.

-Bunları nerden biliyorsun gram fikrim yok ama beni iyi dinle.

Jimin anın büyüsünden çıkıp Taehyungun boynumda iyice sıkılaşan ellerinden beni kurtarmaya çalışıyordu.

Zar zor nefes alarak konuşmaya yeltendim.

-B-bırak piç kurusu.

Gözlerini gözlerime dikip sertçe baktı.

-Benim kuyuma indiysen bir çıkışın yoktur Jungkook.  Ya benim varlığımı kabul eder önümde diz çökersin ya da birlikte boğulmamıza izin veririm.

Ellerini boynumdan son güçle itip  hızlı hızlı soluklanmaya başladım. Bugün olanlar hiç hayra alamet değildi

Taehyung ve arkadaşları sinirle ve kafeteryayı yara yara uzaklaşırken Jimin ve Yoongi hızla yanıma doğru atıldı.

- İşte şimdi boka battık Jungkook.



                                                                            ⋐(ల◕◡◕ల)⋑                   




Aman aman ne yapıyorsunuz Taehyung bey, yakışıyor mu bunlar size?

Evett baya kısa oldu ama yazarken sıkıldığımda bırakmazsam saçmalayabiliyorumm. Bneden bu kadarr. Hepinizin Ramazan ayını kutluyorum. Sağlıcakla kalınn.

                                                                                        Sizi morluyorumm

                                                                            ☮▁▂▃▄☾ ♛ ◡ ♛ ☽▄▃▂▁☮




You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 13, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Ephemerally ^Taekook^Where stories live. Discover now