4.

1.8K 166 305
                                    

Yüzümü bilmem kaç kere yıkamama rağmen hâlâ uykum tam açılmamıştı ve başım aşırı derecede ağrıyordu.

Ayılmak için kahve içsem bile bana bir faydası olmamıştı ve her an canım çıkacak gibi hissediyordum.

Dün bara gidip hunharca deli dans gibi kurtlarımı dökmüştüm ve her bakımdan yorulmuşum. Haftada birkaç defa gidip ihtiyaçlarımı karşılardım ve kendimi her bakımdan tatmin ederdim.

Şu zamana kadar hep böyle yapmıştım ve yapmaya da devam edecektim. Romantik bir yapım olmasına rağmen şu ana kadar hiç ciddi ilişkim olmamıştı ve hep tek gecelik takılmıştım.

Evet dün de tek gecelik bir şey olmuştu ve ilk defa grup denemiştim tabii liderlik özelliğim sürekli ön planda olduğu için bunu pek sevmemiştim.

Kafamı iki yana sallayıp derin bir nefes aldım, artık kendime gelmem gerekiyordu.

Daha önümde rezil olmak için çok iyi saatler vardı ve enerjimi onlara hazırlayacaktım.

Savsak adımlar ile odaya girip 'Günaydın' diye mırlandım. Sessiz sakin bir karşılık beklerken birden bire Ertuğrul'un avazı çıktığı kadar "Günaydınnnnn komşularrrrr" diye bağırmasıyla irkilmiştim.

Baygın bakışlarımı odada gezdirdiğim zaman odada sadece Ertuğrul ve Muharrem abi vardı.

Eh buna da şükür.

-Sabah sabah bu enerjiyi nereden buluyorsun lan sen? Ne alıyorsun cidden merak etmeye başladım, tanışalı çok olmadı ama sendeki bu enerji beni solladı a*k

Ertuğrul ve Muharrem abi kafalarını bana çevirdiklerinde Ertuğrul gözlerini kısmıştı.

-Kime dedin onu?

Ertuğrul'un kendini bilmiyormuş gibi sorduğu soru ile muharrem abi gözlerini devirdi.

Resmen bu adama ne desem az kalırdı, yapıp yapıp haberi yokmuş gibi davranıyordu ve ne demem gerektiğini bilemiyordum...

"Sana dedi at ağızlı" Muharrem abi gözlüklerini düzeltip oturduğu yerde dikleştiğinde Ertuğrul bana kınayan bakışlar atmaya başlamıştı.

"Ay şok geliyor" Ertuğrul, yemekteyiz programındaki kadının taklidini yaparken aklıma gelen şeyle gülmüştüm.

Her Allahın mübarek günü instagram da o video karşıma çıkıyordu ve ezbere bilmeme rağmen ilk defa görmüş gibi hayvan gibi saatlerce gülerdim.

Bir gün gülerken çenem çıkacak diye çok korkuyordum...

-Peynir kullanmadım.

Espriyi Muharrem abi de anlamış olacaktı ki bize 'Siz adam olmazsınız, sizden nefret ediyorum' bakışları atmaya başlamıştı. Bu bakışları çok iyi biliyordum çünkü ne zaman lisedeki arkadaşlarım ile bir araya gelsem bu bakışları atıyordum...

İç çekerek Muharrem abinin yanındaki yerime oturduğunda odaya Murat ve bana at hırsızı diyen adam girmişti, pis Recep pü pü.

Şu an kafamı kaldırıp Murat'a bakacak dermanım bile yoktu dün partlerim sayesinde epey bir yorulmuşum.

Şakaklarımı tutup yavaş bir şekilde ovduğumda Ertuğrul sesli bir şekilde nefes verip bakışlarını bana çevirmişti.

Geliyor gelmekte olan.

-Bugün Mingusum yok, o yüzden Rahmiciğim ile ilgileneceğim. O tipin ne kız, çaydanlıktan yansımana bakıyormuş gibi hissettim.

Ertuğrul bağıra bağıra "Ğığığığı" diye gülmeye başladığında odadaki herkes gülmüştü.

Ben hariç...

Normalde ben de hunharca ayı gibi gülerdim ama şu an keyfim yoktu ve ağrıdan ölecektim.

Seme olmama rağmen şu an uke gibi hissediyordum ve kolumu kaldıracak halim hiç yoktu.

Recep, Ertuğrul'un kafasına büyük bir şaplak attığında içimin yağları erimişti.

Keşke bir tane daha vursaydı, ciddi anlamda çok sevinirdim.

-Sabah sabah ne bu enerji lan? Başım ağrıyor bir de senin bu gürültünü hiç çekemem. Ağzını açarsam kemiklerini kırarım Ertuğrul.

-Teessüf ederim, benim mutluluğum size neden batıyor onu anlamadım? Ne o emine yenge ile kavga mı ettiniz? Daha evlenmeden bu kadar kavga  fazla değil mi recebim?

-Lan sikerim bak.

Recep, Ertuğrul'un kulağını tutup çekmeye başladığı zaman Muharrem abi ayaklanmıştı.

-Bana bak Recep, hemen Ertuğrul'u bırakıyorsun.

-Eee sana baktım Muharrem?

Recep, Muharrem'e cilveli cilveli bakıp konuştuğunda, Muharrem abi yutkunmuştu.

Adem elması kendini ele verirken sırıtmıştım, yeni shipim belli olmuştu.

Murat ile göz göze geldiğimiz zaman, bakışlarımı çekmemiştim. Dün pezevenk üzerime yürümüştü.

Muharrem abi araya girdiği için edemediğim kavga kursağım da kalmıştı ve kendimi üzüntüden barlara atmıştım.

Şaka şaka gamsız bir piç olduğum için  paşa gönlüm gitmek istediği için gitmiştim.

"Abilerim beni bir salsanız" Ertuğrul acı ile bağırdığında ona doğru bakmıştım.

Acı çekiyordu ve onun bağırması ile Recep abi anında kulağını bırakıp yerine oturmuştu.

Muharrem abi de 'elimi yüzümü yıkayacağım' ayağı adı altında odayı jet hızı ile terk etmişti.

Ertuğrul'un bakışları tekrar bana döndüğü zaman sırıtmaya başlamıştı.

-Sen neden ölü gibi- oha seni emcüklemişler!

Ertuğrul birden bire eliyle boynumu gösterip bağırdığında Murat ve Recep bana bakmıştı.

Sanırım ilk defa yavşak karekterim utanmıştı ve elimle anında morlukları kapattım.

Ağzımı açıp bir şey söyleyeceğim sırada Ertuğrul'un söylediği şey ile yer yarılsa da yerin içine girsem dediğim dakikalar ile baş başa kalmıştım.

-Sex kadar saçma bir şey yok, koca koca insanlar birbirlerinin üzerinde hoppidi hoppidi zıplıyor.

Şu an Ertuğrul, ocağıma incir ağacı dikmişti.

********

Of Murat reis'in real de nişanlı olduğunu öğrendim...

*panik*

Ama ayrılmışlar :) Rahmi bey ile shiplemeye devamkeeee

Şeytanın Mutfağı /bxbWhere stories live. Discover now