BÖLÜM 18

8.4K 363 8
                                    

Sabah karnımda hissettiğim acıyla uyandım. Karnıma bıçak saplanıyordu sanki. "Berk"dedim hissettiğim acıyla. Sesim titremişti. "Ne var"dedi uykulu sesiyle. Dayanamayarak "berk cok kötüyüm" diye bağırdım. Yerindem sıçradı ve bana döndü "neyin var lan, merve ne oluyor? "dedi. Bayılacak gibi hissediyordum kendimi. Gözüm kararmaya başlıyordu. "Be-berk !"dedim. Gözlerim kapanmıştı. Sesleri duyabiliyordum. Bilincim kapanmıştı sanırım. "Mervee!!"diye bağırdı berk. Gerisini de hatırlamıyorum. Gözlerimi açtığımda kendimi hastane odasında buldum. Kendimi çok halsiz hissediyordum. Etrafa bakındım berk yoktu. Yanımda sadece bir hemşire vardı. Uyandığımı görünce sevecen bir şekilde gülümseyip "merak etmeyin bir şeyiniz yok küçük bir mide spazmı geçirdiniz ,şimdi iğnenizi yapicam fakat bugün burada kalmaniz gerek"dedi. "Tamam teşekkürler"dedim. İğne vurduğu yer biraz karıncalaşmıştı. Hemşire çıkar çıkmaz berk odaya daldı. "Iyi misin canım ,nasıl hissediyorsu kendini"dedi sesi çok endişeli çıkıyordu saçı başı dağınık ve gözleri şişmişti. Ağlamış mıydı acaba ? "Sakin ol iyiyim ama bugün burada kalmam gerekiyor"dedim. "Annenlere haber vermedim,aramamı ister misin"dedi. Boşuna onları da endişelendirmek istemiyordum "hayir"dedim net bir sesle. Yanımdaki koltuğa oturdu. Elini başına koyup " sana bir şey olacak diye çok korktum annemden sonra bu kadar değer verdiğim bir kadını daha kaybetseydim eğer intihar ederdim"dedi. "Hastanelerden nefret ederim. Bok gibi kokuyor"dedi ardindan. Gözlerim dolmuştu. Bana bu kadar değer verdiğini bilmiyordum. Bir insan icin degerli olmak yaşayabileceğim en güzel, en saf duygu. "Berk biliyor musun hayatıma bir anda girip bir anda herşeyim oldun"dedim tek nefeste. "Sende benim. Beni bırakırsan,guvenmezsen belanı sikerim. Sen benimsin benim olarak kalacaksın. Başkasıyla evlenirsen ikinizi de vururum"dedi. Güldüm ama karnıma ağrı girdiği için fazla gülemedim. "Geleceğim sensin"dedim. Gelecek demişken okul ne olacaktı? Üniversite ne olacakti ? Peki ya mesleğim? Gözlerimi kapatıp zihnimden bu düşünceleri kovdum. Bugün berk'in huzur bulduğum kollarında uyuyamıcaktım. Bu beni tedirgin etmişti. Kollarına alışmıştım. "Ben yanındayım tamam mi "dedi berk. "Sana sarılamayacak mıyım bugün"dedim. Boş gözlerle bana bakmaya başladı. Ah lütfen! "Sönmüyor ateşimiz değil mi ?"dedi. Ne demek istediğini anlayamamıştım. Soru soran gözlerle ona baktım. "Boşver güzelim bir günlük dayanalım bu gecenin acısını çıkarırız"dedi ve göz kırptı. Gülümsedim. "Dün çok güldük ama bugün"diyip durdu. Gözlerini devirmiş yere bakıyordu "ama bugün ne?"dedim. Gözlerime baktı "bugünde papatya"diyip kahkaha atmaya başladı. Ah şapşal! Bende gülmeye başladım. Gözlerinin içi parlıyordu. Hizmetli odaya yemek getirdi. Berk hemen yemeği alıp yatağımın ucuna oturdu. Yavaşça yerimden doğruldum. Karnım hala biraz ağriyordu fakat çok dert edilecek bişey değildi. Çorbayı içirmeye başladı. Çok nazikti. Ara sıra gözlerime bakıyordu "seni gelinlikle hayal etmiştim fakat hastane yatağında hayal etmemiştim merve"dedi. "Bende"dedim. "Olsun mühim bir şeyin yok canım"dedi. Mühim ? Berk boyle konuşur muydu ? Kaşımı kaldırarak "mühim mi bunu sen mi söyledin"dedim. "Evet ne var"dedi. Omuz silktim "hiç"dedim. Çorbamı bitirmiştim. Diğer yemekleri canım istemedi. Yeniden uzandım. "Aferim uslu kızım"dedi.

Sonunda hastaneden çıkacaktım ve kendimi cok iyi hissediyordum. Arabaya bindiğimizde "dün seni izlemekten uyuyamadım,bir şey farkettim uyurken de harika görünüyorsun sanırım kendime bir hobi buldum" dedi. "Ayy yerimm " dedim. Bana boş boş baktı arabayi çalıştırdı. Gözlerimi kaçırdım. "Ergen ergen konusma merve"dedi. Omuz silktim. "Düzgün davran merve" dedi. Neden herşeyi bu kadar büyütüyordu ki ? "Peki"dedim uzatmamak için. " yanlış davranma merve lütfen diğer yüzümü göstermek istediğim son kişi sensin. Unutma yanlışım varsa yanlışın vardır. " dedi soğuk bir sesle. Ona baktığımda her zamanki gibi tüm dikkatiyle arabayı sürüyordu. Ağzımı tam açmış bir şey diyecekken "uzatma güzelim yeni ciktin hastaneden"dedi. Boş boş suratına baktım. Ardından kafami cama yaslayıp dışarı bakmaya başladım. Mutlu bir yaşlı çift gördüm gelecekte berk ve bende boyle olabilir miyiz düşündüm. Daha sonra park ve parkta oyan mutlu çocuklar gördüm aklıma küçüklüğüm geldi. Tek derdi oyuncaklar ve oyun olan küçük bir kız çocuğu. Ilerledikce bir anne ve babamın çocuğunun elinden tutmuş pamuk şekerciden pamuk şeker alırlarken gördüm. Aklıma yine küçüklüğüm ve ailem geldi. Tek çocuk olduğum için el bebek gül bebek yetiştim fakat büyüdükçe küçük sorunlar yaşamaya başladık. Her şeye rağmen onlar ailemdi. Bir de geleceği düşündüm berk ve ben ebeveyin olabilir miydik ? Imkansız değildi. Bu hayatta imkansız diye bir şey olmadığına inaniyordum. Pamuk şeker ! Berk'in bana aldığı mor pamuk şeker aklima geldi. Arabanın durmasıyla bu düşüncelerden sıyrıldım. Yine otel'e gelmiştik. Berk yine elimi sıkı sıkı tuttu. Otele girip asansöre bindik ve odaya geldik. "Üzerini değiştir güzelim akşam yemeği icin aşağı inicez"dedi. Zaten üstümdekilerden kurtulmak istiyordum. "Yanımda değiştirmen gerek biliyorsun"dedi. Ne giyeceğime bakıyordum. Geniş uzun kollu bir tişört aldm. Altina da siyah tayt giyecektim. Derin bir nefes alıp o yokmuş gibi düşündüm yavaşça uzerimdekileri çıkardım. Nefesini tutmuş beni izliyordu kesinlikle. Üstümü giyince ona döndüm "bu kadar utanmana gerek yok"dedi. "Utanmıyorum"dedim." Aynada kendine bir bak dedi". Kıpkırmızı olmuştum. Ah lanet olsun! Gelip arkadan sarıldı. Ellerinide karnımda birleştirdi. Şeyini hissedebiliyordum hemde baya bi. Panik yapmamalıydım yoksa rezil olurdum berk'e, elinin üstüne elimi koydum. Boynumu öptü. "Bu karıncıkta benden bir parça taşımak ister misin tatlı kıs"dedi. Bir şey dememe izin vermeden "zamanla o da olacak hadi inelim aşağı"dedi. Kafamı salladim. Elimi sıkıca tuttu. Asansöre bindik bizle birlikte bir çift daha bindi. Birbirlerini öpüyor,sarılıyorlardı. Berk koluyla beni dürttü. Gözlerimi çiftin üzerinden çekip berk'e baktım. Iğneleyici gözlerle bana bakıyordu. Asansörün kapısı açılınca çıktık berk kolumu tuttu "gördün mu onları"dedi. "Evet. Ne olmuş"dedim. "Sende benden utanmıyacaksın sen benimsin"dedi. "Evet seninim ama onların yaptıkları da biraz görgüsüzlük"dedim. Bana doğru yaklaşıp "insanların önünde yapalım demiyorum zaten"dedi. Berk'in kolundan tutarak restorana geldik ve boş bir masaya oturduk. Akşam yemeği geldi. Nefis görünüyordu "şarap da lütfen"dedi berk. Ah içmekten kesinlikle vazgeçmiyordu. Yemeğimi yavaşça yemeye başladım. "Fare gibi yiyon lan kemiriyon yemeği düzgün ye şunu"dedi. Arkasına yaslanmış boş gözlerle bana bakıyordu. Bu çok sinir bozucu bir şey. Yemeklerimiz bittikten sonra 2 bardak şarap içti. Bende etrafa bakıyordum. "Ister misin"dedi. "Hayır alkol kullanmıyorum"dedim. Dil çıkardı "küçük bir kız değilsin artık bence denemelisin hem seni yemeğe çıkardığım gün içmiştin ?"dedi. "O gün özel bir gündü çünkü"dedim. Kaşlarını yukarı kaldırdı "benimle her günün özel"dedi. Işi bitince kalktı. Tanrım bu çocuk sarhoş olmuyor muydu. Elimi tuttu asansöre bindik. Bizimle beraber genç bir adam da bindi. Berk dikkatli şekilde ona bakıyordu. Adamın yüzüne bakınca bana baktığını gördüm. Berk bir hamlede elimi bırakıp adamın boğazını sıkmaya başladı "ne bakıyorsun lan ilk defa mı kız gördün"dedi. Ah asansör de kavga en son istediğim şey. Asansörün kapısı açılınca adamı duvara itti. Aralarına girmeye çalıştım gözü dönmüş gibiydi. "Berk dur"desem de beni dinlemedi "sen karışma"dedi. Adam korkmuş gözlerle berk'e bakıyordu. "Abi tamam bırak özür dilerim"dedi. Çok korkmuş olmalıydı. Oysa ki dışardan bakınca güçlü sert karanlık biri gibi duruyor. Üstelik yaş olarak berk'ten de büyüktü. Böyle bir adam bile berk'ten korkmuştu. Ah şu durumd neden böyle malca şeyler düşünüyorum ki? Berk adamı sertce ittirdi. Kolumu sıkıca tutup odamıza geldik. Burnundan soluyordu. Bir şey yapmışım gibi bana ölümcül bakışlar atıyordu. "Ne oldu"dedim. Üstüme doğru yürümeye başladı işaret parmağını omzuma dokundurup "sen ,sen beni deli ediyorsun"diye bağırdı. "Ne yaptım ben saçmalamayı kes"dedim. "Neden bu kadar güzelsin sanki benden başka kimse sana baksın istemiyorum sadece bana kal benim ol o adam sana öyle bakarken ne yapmamı bekliyordun" dedi. Gözlerine bakarak "bu kadar tepki fazla berk. Senin için bile"dedim. "Hah! Sen öyle san. Neler yapabileceğimi bilmiyorsun istesem o adamı orada öldürürdüm" dedi soğuk ve kızgın bir sesle kaşları catikti ve yanakları kızarmıştı. Kan beynine sıçramış gibiydi. "Berk sakin ol lütfen"dedim yaklaşıp elini tuttum. Gözlerini kapattı "sakinim ben"dedi. Yumuşamış gibiydi. "Şimdi üstünü değiştir"dedi. "Off"dedi. Gözleriyle dolabı işaret etti. Dolabın önüne geçip pijamalarımı aldım. Tişörtümü çıkardım. Kolumdan tuttu ve beni kendine çekip dudaklarıma yapıştı. Nazik ama hızlı öpüyordu. Saçımı geriye atti. Ellerini belime dolayıp kendine daha çok çekti. Bende ona karşılık veriyordum. Kendimden böyle şeyler beklemezdim. Utangaçlığımı bir kenara atmanın ve berke tam anlamıyla karşılık vermenin tam zamanıydı. Elleri yavaşça sutyenimin kopçasına gitti. Bu kadar ileriye gidemezdim "berk"dedim nefes nefese kalmıştım. Dudaklarım sızlıyordu. "Seni yormak istemiyorum" dedi. Hemen üzerime pijamalarımı giydim. Gözlerimi berkten kaçırıyordum. Utaniyordum. "Yapma böyle merve"dedi. Gözlerime bakıyordu. "Berk fazla ileriye gitmemeliyiz en azından şimdilik"dedim. "Sen nasıl istersen"dedi. Yatağa girip gözlerimi kapattım. Eğer daha fazla ileriye gitseydik ikimizin de hayatı berbat bir hal alabilirdi. Ailem bu duruma ne derdi? Berk'in babasi ne derdi? Böyle bir şeye hazır değildim. Bunun olmasını istemiyordim kesinlikle.

Selam sevgili okuyucular :D sizce bölüm nasıl ve kitap nasıl gidiyor ? Beğeniyor musunuz vote ve yorumları bekliyorum..

KALP HIRSIZIWhere stories live. Discover now