BÖLÜM 68/FINAL

6.5K 250 41
                                    

Bölüm müzikleri :

Mor ve ötesi - Araf
Mor ve ötesi - Küçük sevgilim
Christina Perri- A thousnd years

Gördüklerim karşısında şok geçiriyordum. Nasıl olur? Yaşananların kâbus olmasını ve birazdan uyanmayı diledim. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Islak kirpiklerim göz altlarıma yapıştı. Göz yaşlarım da bir yandan akmaya devam ediyordu.

Gözümü açtığımda berk hala yarı baygın önümde yatıyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım bu sefer. Deli gibi bağırmak istedim. Sesim sanki hiç çıkmamak üzere kısılmış gibiydi. Hareket de edemiyordum. Elim kolum bağlı bir şekilde böyle oturmak çok berbat.

Gözlerimi yeniden berk'e sabitledim. Adamların kahkaha sesleri yankılanıyordu. O iğrenç sesleri...

"Ne o! Çok mu üzüldün bu ibne için "dedi birisi. "Yeter! Çözün beni yalvarıyorum"dedim. "Berk! Nolur aç gözlerini,lütfen"diye bağırdım. Ah tanrım!

Nefes almakta zorlanıyorum. Derin bir nefes alıp bileklerimi hareket ettirdim. Ah! Çok sıkı. "Sizi böyle görmek zevk verici. Intikam böyle bir duygu küçük hanım"dedi adamlardan biri. Gözlerim acıyordu. "Bu ikisini burda bırakın. Şunu da bağlayın bir yere ayılmadan"dedi adam.

Sadece hıçkırıklarım yankılanıyor. Göz yaşlarım bile akmıyor. Berk'i yerden kaldırıp hemen yanımdaki direğe bağladılar. Ardından bana doğru yaklaşıp çenemi sıkıca kavradı. "Gözlerime bak"dedi. "Bak ve benden kork!"dedi. Kafamı çevirdim hemen. Iğrenç suratına bakmak istemiyorum.

Büyük bir gürültüyle kapı kapandı. Bunun üzerine hemen berk'i incelemeye başladım. "Berk lütfen"dedim. Hareketsiz bir şekilde yerde duruyordu. Bileklerinden bağlamışlar. Beyaz tişörtündeki kanlar bariz ortadaydı. Kafası öne eğikti.

Canımı yakar bu sessizlik!

Yeniden debelendim. Sandelye ile yavaşça ona doğru ilerlemeye çalıştım. "Berk!"diye bağırdım. Ah!

Elimden hiç bir şey gelmiyor. En kötüsü de bu. Sevdiğim adam karşımda kanlar içinde yerde ve benim elimden hiç bir şey gelmiyor. Nasıl bu hale geldik? Nasıl bu kadar acımasız olabiliyorlar?

Dilimin damağıma yapıştığını hissettim. Susamıştım. Ama şu an bu düşüneceğim son şey. Yorgun ve bitkin bedenim artık bayılacak duruma geldi. Kalbim atıyor mu,nefes alıyor muyum? Hissetmiyorum. Bir nevi yaşayan ölü...

"Berk lütfen beni yalnız bırakma! Aç gözlerini. Beni bırakma. Lütfen,lütfen, lütfen. Berk! Tanrım!"

Ayağını oynattı. Kısa süre de olsa oynattı. Yada bu bilinç altımın bana bir oyunu. Umarım öyle değildir "Berk"dedim. Kafasını sağa sola oynattı yavaşça. Acı içinde inledi. Canı yanıyor! Onun canı yandıkça ben ölüyor gibi oluyorum. "B-berk! Ben burdayım,bana bak"dedim. Kafasını kaldırdığında dehşet içinde irkildim. Yüzü kan içindeydi. Terlemişti fakat yüzünden ter yerine kan akıyor. "Off"dedi en sonunda. Kafasını geriye doğru attı ve direğe yasladı. Yüzündeki darbe izleri şimdi daha çok bariz. Kaşı açılmıştı , bir gözünün altı morarmıştı. Tanrım!

Gözü kapalıydı. Sımsıkı kapatmıştı. "Berk"dedim bir kere daha. Sesim titredi. "Merve"diye karşılık verdi. Sesini yeniden duymak...

Içimden bir şey kopmuş gibi hissediyorum. "Ben iyiyim bebeğim"dedi. "Iyi değilsin, iyi değiliz"dedim. Derin bir off çekti. "Iyi olacağız"dedi. "Nasıl"dedim. "Ahh merve! Lütfen"dedi. Yutkundum "Sana bir şey olacak diye çok korktum"dedim. "Kötülere bir şey olmaz"dedi. Sesi yorgun, bitkin ve hiç olmadığı kadar kötü çıkıyordu. "Sana bir şey yaptılar mı"diye sordu. "H-hayır"dedim. "Doğru söyle"dedi. "Yapmadılar"dedim. Sesimiz boş depoda yankılanıyordu. Nefes alış seslerini net duyabiliyorum.

KALP HIRSIZIWhere stories live. Discover now