Bigilendirme: Cedric turnuvaya katılır ve sözünü tutamaz.
Ek: şarkı ile dinleyin.
Uyarı: Fluff. Trajedi. Mutsuz son
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
~Cedric Diggory~
"SENİN ADINA SEVİNDİM, Gerçekten. Bu sadece..."
Endişelisin.
Cedric'in bakışıyla dudağını ısırarak karşılaşıyorsun. Zaten bildiği cevabı bilmesi için tek ihtiyacı olan şey başınızın eğilmesidir. Neredeyse anında, başınız bir kez daha eğilir ve siz yüzünüzü atkınızın içine saklarken parmaklarınızla oynar. "Hey," diye seslendi Cedric yavaşça, yanağınızı kaplamak için hareket ederek, bakışlarınızı bir kez daha nazikçe yukarı doğru yönlendirin. "Bana bak," diye fısıldadı, yumuşak bir şekilde gülümserken gözlerin karşılık olarak gözlerinle buluştu; güven verici bir şekilde. "İyi olacağım, bunu biliyorsun değil mi?"
"Tabii ki," diye başını sallıyorsun, ama derinlerde kendi sözlerine inanmıyorsun. Herhangi bir şey ters gidebilir , kafanızın arkasındaki bir ses size hatırlatır. Seni kızdırıyor. Bu turnuvalarda insanlar ölüyor. Adını bardağa koyduğunu gördüğünde, düşünmedin.
"O zaman," Cedric hafifçe güldü, ses sana ısınıyor ve güven veriyor. Yine de midenizin ortasında solmayan bir çukur var. Tüm endişelerinizi zihninizde ilahiler söyler, her şey ters gidebilir ve Cedric'in de sizin yalanlarınıza inanmadığını bilirsiniz; neredeyse senin istemediğin kadar. Ama ikiniz de bu gerçekle uğraşmıyorsunuz. İkiniz de kendinize yalan söylüyorsunuz. Ve artık çok geç, geri dönemez. Artık desteğinize her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu biliyorsunuz ve onu her zaman desteklediniz. Onunla ilk tanıştığından beri, artık durmayacaksın. Hiçbir şey söylemeyeceksin, endişelenmeyeceksin. Cedric güçlüdür , kendinize hatırlatırsınız. O güçlü ve yetenekli bir büyücü, bunu biliyorsun. İyi olacak .
"Endişelenmene gerek yok," diye bitirdi Cedric, diğer eli diğer yanağınıza düşerken, alnını kendi yanağınıza bastırırken sıcak gülümsemesi parladı. "Hiçbir yere gitmiyorum."
Keskin bir şekilde nefes alırsınız, yapabildiğiniz kadar çok hava solursunuz. Hızla yanıp sönerek, yönünüzü toplamaya çalışıyorsunuz, nerede olduğunuzu hatırlıyorsunuz; en son ne hatırladığını. Göğsün havaya kalkarken ve alçalırken bir an için her şey boş ve sonra aniden sana çarpıyor.
