beş

143 17 12
                                    

Müdire hanımın odasında çıktıktan sonra Hyunjin Minho'yla teşekkür etmeye başlamıştı. Minho'nun artık başı ağrımıştı.

"Hyung cidden çok teşekkür ederim sen olmasan annem napardı düşünemiyorum dans etmemi bile yasaklardı düşüncesi bile korkunç! Ben o pratik salonu için kaç hafta uykusuz kaldım biliyor musun? Evet biliyorsun çünkü sende benimle çalıştın... YA HYUNG BEN SANA NASIL TEŞEKKÜR EDECEĞİM!? HAKKINI ÖDEYEMEM!"

Minho kulaklarını tıkamış kafasını oturdukları koktukta arkaya yaslamış Hyunjin sussun diye ona boş boş bakıyordu. Ama o ne Minho'yu fark ediyor ne de susuyordu.

Öyle çok övmüştü ki Minho'yu bir ara götü kalkmadı değildi hani... Neyse konumuz Minho'nun götü değil konumuz Hyunjin'in Tanrı katında kutsanmış ve her şeyin onun üzerine kurulu olduğu çenesiydi.

Minho artık dayanamamış bağırmıştı "HYUNJİN YETER! Yeter canım yeter güzelim yeter bi tanem yeter aşk bahçem sus artık teşekkür etme tamam mı güzelim?" Dişleri arasından konuştuğunda Hyunjin korkup susmuştu.

"Tamam hyung sustum. Ben zaten hiç konuşmam yani biliyorsun"

Minho göz devirdi. "Biliyorum güzelim... Bana teşekkür etmeyi çok mu istiyorsun Hyunjin?"

Hyunjin tam ağzını açıp konuşacaktı ki Minho'nun ona sus dediğini hatırlayıp kafa salladı hafifçe ve "hmhm" diye mırıldandı.

Minho Hyunjin'e iyice yaklaştı. "Sana bir fikir verebilir miyim?" Hyunjin yine kafa salladı. Minho elinin birini Hyunjin'in beline diğerinide açıktaki bacağına koyup onu kendine çekti. Kalçasından kavrayıp kucağına oturttu.

Hyunjin gözlerini kocaman açmış ona bakıyordu. Ne istediğini anlamamıştı. Minho'nun eli Hyunjin'in şortunu bulduğunda Hyunjin elini tutmuştu.

"Hyung?"

Minho Hyunjin'in kulağına yaklaşıp fısıldadı "Seni istiyorum Hyunjin" ardından kulak memesini ısırdı. Bunu beklemeyen Hyunjin'in dudaklarından minik bir inilti kaçtı.

"Saçmalıyorsun şuan. Bu bir şaka falanda komik değil Minho!" Minho güldü hafifçe

"Minho ha? Terbiyesiz çocuk" burnunu Hyunjin'in boynuna gömüp derince bir nefes aldı. "Kokunu seviyorum Hyunjin. Tek istediğim bugünlük benimle kalman. Seninle uyumak istiyorum... Kokun beni mayıştırıyor."

Hyunjin birazda olsa rahatlamıştı. Minho'ya güveniyordu. Onun izni olmadan bir şey yapmazdı.

"Annem kızar ama?" Minho Telefonunu çıkarıp kilidini açtı ve ekrandaki wp konuşmasını Hyunjin'e gösterdi.

"Ben onu çoktan hallettim" göz kırpıp telefonunu fırlattı herhangi bir yere. Şuan sadece Hyunjin'le uyuyup rüyalarında da gördüğü Hyunjin'e tekrar tekrar aşık olmak istiyordu.

Hyunjin kafasını salladı. Minho onu belinden kavrayıp koltuğa uzandı ve Hyunjin'i de üstüne uzandırdı. Kollarını ona sardı. Minho kafasını Hyunjin'in saçlarına gömdü.

§•1saat sonra•§

Çalan kapı ziliyle Hyunjin irkilip uyanmıştı. Onun uyanmasıyla Minho da uyanmış, çalan kapıyı duyunca koltukta doğrulup Hyunjin'i tekrar koltuğa yatırıp koltuğun kenarındaki örtüyle üzerini örttü. Ardından kapıya ilerledi. Her kimse bu saatte bir işi olmazdı Minho'nun.

Kapıyı açtı ve gördüğü şey ile donup kaldı.. O... O buradaydı? Ama nasıl..? Hyunjin bunu görmemeliydi.. Görürse hiç iyi olmazdı...

Uykulu uykulu yazdım...

Hatam varsa affola
Neyse olm çok uykum geldi hadi byü

-×- B Me -×- HyunInWhere stories live. Discover now