BÖLÜM 10:ZAMANI GELDİ (PART 3)

375 25 74
                                    

Hey meraklı tayfa!
Aynı anda hem soruları cevaplayan hem de yeni gizemlere yelken açtıran bir bölümle karşınızdayım! -yine-
Keyifli okumalar 📚

###

"Damien!" James fırtına gibi odadan içeri girip kapıyı arkasından kapattı. Oğluna yaptığı şey yüzünden kızgındı ve ceza vermeyi düşünüyordu ama minik Damy'sinin yatağında dizlerini karnına çekmiş ağlayan görüntüsü tüm sinirini aldı götürdü. İç geçirip yatağın kenarına oturdu.

" Biraz konuşalım mı yavru aylak?" Elini siyah saçlara götürüp hafifçe başını kaldırdı ki yüzünü görebilsin. Ama küçük Damien burnunu çekip başını da öte tarafa çevirdi.

"Hayı. Seninle konuşmak is-te-mi-yo-um! Küstüm sana ben." Yine burnunu çekti.

"Damien, oğlum bak bazen babalar böyle şeyler yaparlar. Çocuklarını korumak için bazen- bazen biraz sinirli olabilirler. Sana zarar gelmesinden çok korktum Damy. Yoksa hiç yavru aylağıma bağırır mıyım?"

Küçük çocuk daha sakin göründü ve başını azıcık kaldırıp;büyümüş,yaşlı, yeşil-mavi gözlerle babasına baktı.

"Geçekten mi?" Küçük çocuğun dile getiremediği sözler,masum bakışlarında gizliydi. Babasının ondan nefret ettiği için ona bağırdığını düşünüyordu. James,ela gözlerdeki ifadeyi gördüğünde yüreği parçalandı.

"Gerçekten,yavru aylağım." Kollarını davetkarca açıp gözlerini yumdu ve Damien'ı kıkırtatan sevimli bir gülümseme oturttu yüzüne. "Gel bakalım,Çatalağ'a dev kadar büyük,koccamaaan bir kucak ver!"

Küçük Damien önce biraz tereddüt ettiyse de babasının "ee hani kucak?" demesiyle barışı kabul etmiş göründü. Yatakta hoplaya zıplaya babasının kollarına atıldı.

Daha büyük çocuk minik halinin babasıyla oyunculukla atışmasını tepkisizce izledi. Aslında anı çok sevimliydi ve onu endişelendirecek hiçbir şey yoktu. Küçük çocuklar hemen küsebilir ve sonra da barışırlardı değil mi? Bu tuhaf değildi. Ya da Damien'nın izlerken hissettiğinin aksine içinize kuşku tohumları ekmez ya da sizi korkutmazdı. Ama genç çocuğun karmakarışık olmuş düşüncelerinin başka bir şeyle ilgisi vardı.

O,bu ânı gerçekten yaşamıştı!

Beş yaşındayken -şu anda hatırlamayı bile başaramadığı bir sürü sudan sebeple- babasıyla sık sık tartışırdı. Onlardan birinde babası ona cidden kızmış, bağırmış ve odasına gidip orada kalmasını emretmişti.

Sonra... odasına gelmiş,ona zarar görmesinden korktuğunu söylemiş ve sarılmışlardı... babası ona "Gel bakalım,çatalağ'a dev kadar büyük,koccamaaan bir kucak ver!" dedikten hemen sonra...

Aynı düşünselinde gördükleri gibi.

Ama bu anının Harry'de ne işi vardı? Ve neden ona kendi anısını göstermek için deli gibi çabalamıştı? Damien belki biraz daha düşünse cevaba yaklaşacaktı ama sevimli sahnenin kafasını karıştıran düşünseli problemlerini gölgelediğini farketti. Babası odadan çıkmak için yataktan kalkarken az sonra olacakları bildiği için kıkırdadı. Babası hayat memat meselesi bir şeyi unutmuş gibiydi. İşte geliyor,şimdi babamın eşofmanını tutacağım vee-

"Baba,bir şei unuttun." Tam da tahmin ettiği gibi küçük hali babasına kıkırdayıp iyi geceler öpücüğünü hatırlatmıştı.

"A-ha yaşlı babanın unutkan olduğunu mu söylüyorsun küçük bey?"

Küçük ve büyük çocuk da tanıdık şakaya güldü. Babam hiç büyümeyecek diye düşündü anıyı izleyen Damien. Babası oğlunun saçlarına küçük bir öpücük kondurup gülümseyerek odadan ayrıldı. Damien -on üç yaşındaki- anının neden hâlâ devam ettiğini düşünürken buldu kendini. Babasının ayrılmasından sonrasını hatırlayamıyordu sonuçta. Uyuduğunu ve rüya görmesine yakın olduğu için zihninin hatıranın devamını sildiğini varsaymıştı yıllardır. Ayrıca o an beş yaşındaydı,her şeyi hatırlayamazdı ya?

 Şöyle Olsaydı Ne Olurdu? İçimdeki Karanlık DEVAMI GELMEYECEKTİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin