BÖLÜM 11:DEVİNİM'İN İÇİNDE

381 18 101
                                    

*\

"Ağrıyan başka bir yeriniz var mı hanımefendi?"

Kadın hayır anlamında başını aşağı yukarı salladı. Biraz sakinleştikten sonra genç bir çocuk -isminin Henry olduğunu öğrenmişti sonradan- onu krem rengi koltuklardan birine oturtmuş ve hasarlar için kontrole başlamıştı. Oğlu ise içerideki odalardan birinde Tonks isimli orta yaşlarına yeni girmiş mor saçlı bir cadıyla oyun oynuyordu.

"Size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum." Hepsine baktı. Henry, okyanusu mavi bakışlarıyla Athena, ikizler -Veronica ve Natalia- ve Damien Potter'la birlikte beş kişi vardı.Bir de masada oturan,mavi gözü sürekli dönen kırık burunlu bir eleman vardı. Kadın onun büyücü olduğunu çıkardı ama adını bilmiyordu.

"Hiçbir şey. Bunun için hiçbir şey yapamazsınız çünkü gerek yok.Biz yalnızca elimizden geldiğinde çok kişiyi kurtarmaya çalışıyoruz, senin gibi-?"

"Maria. Maria Harrigan." Cevapladı Maria gülümseyerek.

"Pekala, Maria." Başını hafifçe salladı Damien. "Sana ne oldu? O adamlar oğlunu neden almaya çalıştılar?"

Sorunun ardından atmosfere çöken gerginliği ifade edebilecek doğru bir kelime yoktu. Kadının mutlu ifadesi kederliye değişmişti.

"Eğer anlatamayacaksanız sorun değil.Yaşadığınız şey her ne ise güç olduğunu tahmin edebiliyorum. Kendinizi zorla-"

"Hayır,hayır buna gerek yok."burnunu çekti. Sadece bir an- bir an" yine bir burnunu çekme ve bu sefer iç geçirmişti ayrıyyeten "O anları tekrar yaşar gibi oldum."

Athena ona bir parça mendil uzatıp koltuğa alçaldı. Her seferinde böyle oluyordu. Onlar kurtarıyor, teşekkür alıyor,tedavi ediyor ve sıra hikayeye gelince... kağıt mendiller ve teselli sözcükleri devreye giriyordu.

"Ben bir Muggle'ım. Kocamsa-"mendili kullanmak için durdu. "İki yıl önce evimizde çıkarılan yangınla öldürüldü. Onlar- o acımasız canavarlar geldiler ve... ve dediler ki,bizim gibi ucube böcekler yaşamayı haketmiyormuş."

"Çok affedersiniz," Natalia pantolonunun arka cebinden çıkardığı not defterine bir şeyler karalarken son derece ciddi bir ifadeyle baktı. "Canavarlar mı dediniz? Ne tür canavarlardı bunlar, hatırlıyor musunuz?"

Maria büyük bir hata yapmış gibi hızla başını sağa sola salladı. "Hayır beni yanlış anladınız. Shedow'ları kastettim. Tanrıya şükür evime gerçek canavarlar gelmedi hiç!"

"Oh. Tamam,tamam. Anlıyorum" not defterinde başka bir sayfa çevirdi ve tüy kalemini tekrar kulağının arkasına koydu.
Damien onun hayalkırıklığına uğradığını biliyordu. Natalia son savaştan beri canavarlara karşı özel bir ilgi besliyordu ve onları incelemek için eline geçen her fırsatı değerlendirirdi.

"... o günden sonra oğlumla birlikte kızkardeşimin yanına taşındım. Eniştem Mark St.Mungo'da şifacı olarak çalışıyor,ailesi Dokunulmaz'lardan. Onun yanında güvende olurdum.Ama benim düşünmediğim bir şey oldu. Oğlum ,Thomas, o- o Hogwarst'a u-uyum sağlayamadı." Hıçkırarak ağlarken duraksamak zorunda kaldı. Birkaç derin nefes aldı ve devam etti. "Oğlumu;benim minik,savunmasız yavrumu Te-Test'e... Test'e götüreceklerdi. Ama ben istemedim. Kabul etme-etmedim. "Şimdi mendili elleriyle sıkıyor durdurak bilmeksizin hıçkırıyordu. "Tho-Thomas'ımı benden alacaklardı! Öl-öldürecek- öldüreceklerdi o-onu!"

Veronica usulca yanına yaklaşıp Maria'nın eline elini koydu. "Merak etme Maria. Sen de oğlun da güvendesiniz artık. İkinize de zarar gelmesine izin vermeyiz."

Athena da arkadaşının izinden yürüyüp telkin sözleri fısıldadı.

Damien, Maria hikayesini anlatmaya devam ederken karanlık ve son derece rahatsız edici düşüncelere daldı. "Test" kelimesini telaffuz ederken kadının feci şekilde titrediğini farketmişti. Hangi anne çocuğunun Test'e girmesi düşüncesine titremezdi ki zaten?
Genç adam düşünceleri Test'e kayarken öfkesinin zirve yaptığını hissetti.
Lanet olası şey 3 aşamadan oluşuyordu ve hepsi de saatlerce işkenceyle kapışırdı.

 Şöyle Olsaydı Ne Olurdu? İçimdeki Karanlık DEVAMI GELMEYECEKTİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin