Bölüm 24

4.3K 249 215
                                    

Arkadaşlarrrr tüm oylar ve yorumlar için çok teşekkür ederim. Yukarıdaki videoyu da izlemenizi tavsiye ederim efsane hazırlanmış. Bu bölüm tamamen kurgudur en başta belirtmek istiyorum.Filmde olanlardan ayrı bir dünra bunu unutmayın lütfen.  İyi okumalar umarım çok beğenirsiniz bu bölümü. 

- Gece saat 4.30 sularıydı. Kızlarla çoktan uyumuştuk. Kapının gürültüyle açılma sesine uyandık. Harry ve Ron koşarak odamıza girmişlerdi. 

Harry: Kızlar uyanmanız lazım.

Y/n: Harry, ne oldu ? 

Ron: Harry yine değişik rüyalar görmeye başladı.

Harry: Rüya değildi Ron. Adeta oradaydım. Çok eski bir aile dostumuz olduğundan bahsetmiştim size hatırlıyor musunuz ? 

Hermione: Sirius Black ?

Harry: Evet o. Kendisinin Azkaban'da olduğunu biliyordum ancak demin öyle bir şey yaşadım ki sanki birileri onu öldürmeye çalışıyor gibiydi. 

Luna: Yerini gördün mü ?

Harry: Evet çok tanıdık. Gelmek isterseniz gelin siz gelmezseniz ben tek gideceğim.

Y/N: Saçmalama Harry seni oraya tek gönderemeyiz. Hadi gidelim.

-Hep birlikte hazırlandıktan sonra yola çıktık. Hepimiz süpürgelerimizi aldık. Gecenin o saatinde süpürgeyle uçmak tehlikeliydi ancak yapacak başka bir şeyimiz yoktu. Harry'i takip ederek müze gibi bir yere ulaştık. Süpürgelerimizi dışarıda bırakarak içeri girdik. Arkamızdan kapılar kapandı. Hepimiz asalarımızı sıkı sıkı tutuyorduk. O anda önümüze bir kadın geldi. Bu.. bu benim Draco'yu takip ettiğim gece karşıma çıkan kadındı. 

Bellatrix: OOO kimler gelmiş buraya ? Baksana Lucius 1 taşla 5 kuş  vurduk ahahaa.

Lucius: Ayağımıza kadar gelmen için illa Sirius'a eziyet mi etmemiz gerekiyordu ?

Harry: Nerde o ?

Lucius: Dur bakalım delikanlı. Önce asanı bize ver. 

Harry: Neden ?

Hermione: Sakın verme Harry. Eğer asanı senden alıp kırarsa ve ateşe atarsa sihir güçlerinin yarısını kaybediyorsun .

Bellatrix: Sen sus bakalım çok bilmiş. 

-Diyip Hermione'nin saçından tuttu. Onu yerde sürüklüyordu. O sırada etrafımız pek çok insanla sarıldı. Aralarında Sirius da vardı. Harry onu görür görmez Sirius'a sarıldı. 

Bellatrix: Sarılmanız bittiyse Lucius al şunun asasını. 

Harry: İşte karşındayım benim yerime asama mı saldıracaksın ? Bu kadar mı korkaksın ? 

Bellatrix: Lucius al şunun canını çok uzatmaya başladı. 

Lucius: O kadar da değil Bella. Kendine gel 17 yaşındaki çocuk bizim elimizden mi ölsün ?

Bellatrix: Sen ne diyorsun be ? 

Lucius: O da öldürmemizi istemedi Bella. Asasını alıp çıkalım şurdan. 

Bellatrix: Seni korkak.. Ascendio.

-O sırada Lucius'u cama fırlattı ve Lucius zor tutunuyordu. Beklemediği an büyüyü yapmıştı. Bellatrix tam Harry'e öldürücü büyüyü yapacakken Dumbledore geldi ve Bellatrix ile savaşmaya başladı. Bize de oradaki diğerleri saldırdı. Gizli odada öğrendiğimiz tüm büyüleri uygulayarak hepsini alt ettik. Sirius da yardım etti.  Dumbledore'un talimatıyla dışarı çıktık. Bizden sonra o da yanımıza geldi. 

Harry: Dumbledore ne işiniz var burda ?

Dumbledore: Seni uyardığımdan beri gözümün önündesin Harry, seni dikkatlice izliyorum. Sirius ile kavuştunuz sonunda bakıyorum. 

Sirius: Harry bu gece benimle kal. Konuşmamız gereken şeyler var. 

Dumbledore: Diğerleri, siz Hogwarts' a geri dönebilirsiniz.

Y/n: Benim yapacağım son bir şey kaldı. Siz gidin geliyorum. 

-Onları yolladıktan sonra içeri girdim. Lucius Malfoy orada kalmıştı. İçeri girdiğimde elleri tam kayıyordu ki yanına koştum.

Y/n: Lütfen dayanın Bay Lucius. Size yardım edeceğim. 

Lucius: Onun kızı olduğun çok belli Y/n. 

Y/n: Siz.. biliyor musunuz ?

Lucius: Ona çok benziyorsun. Gözlerin, hareketlerin, konuşma tarzın. Bana onu hatırlatırken bilmemem mümkün değil.

-Onu düşmekten kurtardım. Can havliyle yere oturdu. 

Lucius: Asıl sen nerden biliyorsun ? 

Y/n: Annem bir günlük yazıp bırakmış. Her şeyi orda anlatmış.

Lucius: Benim olduğumu nerden anladın ?

Y/n: O gün Draco'nun peşinden geldiğimde sizin kolunuzdaki dövmeyi gördüm. Annemin kolundakiyle aynıydı. Draco Slytherin olduğuna göre sizin de öyle olduğunuzu düşündüm. Fikirlerim beni yanıltmadı. 

Lucius: Evlenmek zorundaydım y/n. Annene ihanet etmiş gibi görünüyordum ama yapmalıydım. Eğer o gün profesörü dinleseydim bunların hiçbiri olmazdı,annen de ölmezdi.

Y/n: Annem nasıl öldü ki ?

Lucius: Üzüntüden. Herkes çok üstüne geldi ve en sonunda kalbi dayanamadı. Her şey birbiriyle bağlantılı. Korkaklık yapıp anneni bırakmasaydım annen üzülmeyecekti ve birlikte mutlu bir hayat yaşayacaktık. O yüzden Draco'ya karışmayacağım kendi kaderini kendi yaşasın. Ve lütfen Draco'ya benimle ilgili bu geçmişi anlatma.

y/n: Peki anlatmam. Draco'ya benden uzaklaşmasını söyleyen sizdiniz değil mi ?

Lucius: Orasını karıştırma. Eğer sevgin yeterince büyük değilse ve yeteri kadar cesaretli değilsen Draco'yla bir şey düşünme. İkiniz için de her şeyin iyi olması için büyük zorluklar atlatmanız, cesaret göstermeniz gerekecek. Ve en  önemlisi birbirinizden asla vazgeçmemeniz gerekecek. 

Y/n: Bizim Draco ile şimdilik bir ilişkimiz yok. Ancak konuşmamız gereken şeyler olacaktır. 

Lucius: Beni kurtardığın için sana minnettarım. Hadi şimdi okuluna geri dön. İyi geceler.

Y/n: İyi geceler. 




Draco Malfoy ile Hayal Et |30 Yıllık Gizem|Where stories live. Discover now